Çelik, Ög-der’de İslam Sanatını Anlattı

Sanat Tarihçisi ve Ressam Muharrem Çelik, öğretmenlere İslam’ın sanata bakışı konusunda seminer verdi.Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖG-DER) Şanlıurfa Şubesi merkez binasında düzenlenen seminerde İslam’ın sanata bakışı, sanat ve estetik, kent estetiği, toplum ve sanat konularında bilgi veren Sanat Tarihçisi ve Ressam Muharrem Çelik, sanatçının toplumun genel yapısını yansıttığını ve sanatçı yetiştiği ahlaki ve değerler konusundaki tutumunun sanatına yansıdığını vurguladı.Çelik, sanatçılar her zaman toplumun önünde olan insanlar ve topluma yön göstermesi gereken kişiler olduğunu ifade ederek “Sanat da Allah’ın (cc) seçkin kullarına verdiği bir lütuf ve nimettir. Kişiler bunu geliştirerek çalışmaları ortaya koyar. Burada bazen bu kişilerden sapmaları görürüz. Kendilerini ukalaca yaratıcı yerine koyan şahsiyetlerle karşılaşırız ya da içinde yetiştiği toplumla çatışan ve toplumu olumsuz yönden etkileyen kişileri de bu alanda görmekteyiz. İslami kesimde sanat ihtiyaç ile beraber ortaya konulmuş ve ortaya çıkan sanat İslam inancının yaygınlaşmasına ve anlaşılması amacıyla yapılmıştır. Batı sanatı insana mutluluk yerine mutsuzluğu vermiş ve yapılan sanat belirli ideolojik ve rant için yapılırken o toplumun ahlaki yapısını da sanat eserlerinde rahatlıkla görebilmekteyiz. İslam medeniyeti her açıdan insanın mutluluğunu merkeze alıp buna göre çalışmalar yapmıştır. Hukuktan, ekonomiden, sosyal hayattan, kültür-sanat, eğitim, mimari v alanlarda fazlasıyla örneklerini dünyaya tanıtmıştır” diye konuştu.Muharrem Çelik, konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Şanlıurfa’nın mimari yapısını incelediğinde ifade ettiklerinin tamamının görüleceğini vurgulayarak, “Günümüz Şanlıurfa’sının kent estetiğine baktığımızda karmaşıklığı ve insana haz verilmediği bir yapı ile karşılaşmaktayız. Şanlıurfa’nın göbek ve meydanlarında dikilen anıtlar, heykeller bunun en güzel örnekleridir. Firavunların piramit mezarlarının Şanlıurfa kültürü içerisine yerleştirmek, hayvanlarla kavşakları doldurmak, müzelerde eski Şanlıurfalıların figürlerinden yapılan heykellerin Şanlıurfa’daki yöneticilerin estetik anlayışı ve hangi medeniyetlere hizmet ettiği konusunda bilgilenmek mümkündür. Bunun için toplum olarak medeniyetimize ters düşen bize ait olmayan öğelerin sanat adı altında bize dayatılmasına hukuki ve demokratik yollarla karşı çıkmak en doğal hakkımızdır. Yapılanlar bizim için ise o zaman inancımızı ve medeniyetimizi yansıtan ve bunlara ters düşmeyen sanat öğeleri ortaya konulmalıdır” ifadelerini kullandı.