TBMM Genel Kurulunda, yeni kurulan 15 üniversiteye kurucu rektör atanmasına ilişkin yasa teklifinin görüşmelerinde konuşan Çelik, yapmaya çalıştıklarının ne ısrar ne de kötü niyet olduğunu söyledi.
Çelik, Yükseköğretim Kanunu ile üniversitelere akademik özerklik verildiğini ancak tam olarak idari ve mali özerklikten söz etmenin mümkün olmadığını belirtti.
İngiltere'de üniversite yöneticilerinin atamayla, Almanya'da ise seçimle geldiğine işaret eden Çelik, İngiltere'nin özerklik açısından Almanya'dan daha geri olmadığını kaydetti.
Çelik, rektörlerin, bina, ihale, öğretim üyelerinin maaşlarıyla değil, üniversitenin akademik işleyişiyle uğraşan kişi olduğunu dile getirdi.
Bakan Çelik, YÖK'e, Milli Eğitim Bakanlığına verilenden daha fazla kadro verildiğini vurgulayarak, kasıtlı olarak YÖK'e kadro vermemek gibi bir amacın asla olmadığını ifade etti.
Hiç kimsenin Anayasa ve yasalarda yer almayan bir hakkı kullanamayacağını dile getiren Çelik, şöyle konuştu: "Anayasa Mahkemesi, yeni kurulacak üniversitelere rektör atamasına ilişkin geçici maddeyi iptal ettikten sonra herhangi bir düzenleme olmadı. Bu yasal boşluğun doldurulması gerekiyor. YÖK, mevcut 13. maddeye göre eğer 4 üniversiteye atama yaparsa, kesinlikle yasalardan ve Anayasadan alınmamış bir yetkili kullanmış olacaktır. Bu sefer yargı sürecini biz başlatacağız. O rektörlerin ataması usulsüz olur, yasalara uygun olmaz. YÖK büyük bir yanlışlık yapmış olur. Bunu da yapmayacaklarına inanıyorum. Eğer yapacaklarsa bu hatadan dönmelerini diliyorum."