Çelik: Yeni Eğitim Sistemi 28 Şubat Ideolojisine Dokunulduğu Için Eleştiriliyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "28 Şubat post modern darbesi en büyük ideolojik...

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "28 Şubat post modern darbesi en büyük ideolojik manevrasını eğitimde yaptı. O dönemin uygulamaları teker teker ortadan kaldırıldı. 28 Şubat ideolojisine dokunulduğu için bunlar 4+4+4 eğitim sistemi ile ilgili eleştirileri palazlandırdı” dedi.

Gazeteci Yazar aslan Değirmenci’ nin Kanal 5’te hazırlayıp sunduğu 'Son Gündem' programına katılan Çelik, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Yeni eğitim sistemi 4+4+4 ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Çelik, liselerde bir değişikliğin olmadığını, liselerin önceden de 4 yıl olduğunu anlattı. Okullara kendi döneminden itibaren 65-66 aylık öğrencilerin zaten kayıt edildiğini kaydeden Çelik, "66 aylıkken çocukların okula getirilmesi eskiden de geçerliydi. Burada bana göre iletişiminde bir problem oldu. Başından beri anlatılsaydı bana göre bir problem olmayacaktı” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“BALYOZ SANIKLARININ CEZA ALMASINDAN HAZ DUYMUYORUZ”

Balyoz davasındaki kararlarla ilgili bazı siyasiler tarafından yapılan eleştirileri değerlendiren Hüseyin Çelik, herkesin yargının kararlarına uymak zorunda olduğunu söyledi. Yargının kararlarının eleştirilebileceğini kaydeden Çelik, Balyoz’la ilgili çıkan kararın henüz netleşmediğinin altını çizerek, “Balyoz davasında birilerinin ceza almasından dolayı haz duymamız söz konusu değil. Keşke hiç böyle bir şey olmasa, keşke böyle bir teşebbüs yaşanmasaydı. Bu insanlar da bu cezaları keşke hiç almamış olsalardı” şeklinde konuştu.

Belli çevrelerin başından beri TSK’ya komplo çıkarılmış gibi bir algı oluşturmaya çalıştığına değinen Çelik, ”Bunu doğru bulmuyoruz. AK Parti'nin iktidara gelmesinden sonra bazı asker ve siviller harekete geçti. Bunların kim olduğunu ve ne yapmak istediklerini herkes biliyor" ifadelerini kullandı.

Darbenin artık Türkiye’nin gündeminden çıkması gerektiğini anlatan Çelik, “Bu ordumuzda yakışmıyor. Bizim ordumuz kendi halkının emrinde, kendi halkının iradesinin emriyle siyasi iradenin emrinde olması lazım, medeni ve kalkınmış ülkelerde olduğu gibi. Bu ülkenin başbakanı asıldı. Bu, iktidarların devredildiği dönemle yaşandı. Onlara göre halk, tercihleri ile yanlış yaptı. Ordu, CHP, Yüksek yargı eşittir devlet demektir. Türkiye bir arınmadan geçiyor. Darbelerden arınıyor. 60 darbesi dahil Türkiye darbeleri sorguluyor. Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya dâhil, bütün darbeler yargılanıyor. 28 Şubat davasının büyüme durumu vardır. Bu davanın sivil ayakları duruyor. Bu virüsün Türkiye’de silinip atılması gerekiyor" dedi.

Reklam
Reklam

“KILIÇDAROĞLU AÇIKLAMASI İLE YARGIYA MAHALLE BASKISI UYGULUYOR”

Siyasi parti liderlerinin, Balyoz sanıkları ile ilgili verilen mahkeme kararını eleştiren açıklamalarına dikkat çeken Çelik, şunları söyledi: "CHP eski genel Başkanı Deniz Baykal, 'Ben bu davanın avukatıyım', Kılıçdaroğlu ise, 'Ergenekon nerede gösterin, gidip üye olayım' dedi. Kılıçdaroğlu önceki günki açıklamasında da 'Bizi mahkemelerle yıldıramazsınız' dedi. Siz, dediğiniz kimsiniz? Daha birkaç gün önce merhum Menderes’in mezarına giderek, ‘Ezber bozmaya geldim’ dedi. İyi bir gelişmeydi. Ne zamana kadar? Bu açıklama yapılıncaya kadar. Ben bugüne kadar şunu hep savundum. Türkiye’de yapılmış bütün darbelerin içinde CHP ya fiili ya da fikri olarak vardır. Bu darbeleri yapanların zihniyeti ile CHP’nin zihniyeti aynıdır. Bunların laiklik anlayışları, halka bakışları aynıdır. CHP Genel Başkanı yaptığı bu açıklama ile yargı üzerinde mahalle baskısı kurmuştur. Yargıyı etkilemeye çalışmıştır. Çok şükür ki, devlet adına birilerinin, silahlı kuvvetler adına birilerine emir ve talimat verme günleri geride kaldı. Kılıçdaroğlu mahkemeden çıkan karardan memnun olmadığını söyleyebilir. Ama bizi mahkemeler ile korkutamaz”

Reklam
Reklam

MHP’nin de bugünki yöneticileri ile CHP yöneticileri arasında bir fark olmadığını savunan Çelik, MHP’nin oy aldığı taban ile çeliştiğini söyledi. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin de Balyozla ilgili eleştirilerine şaşırmadığını kaydeden Çelik, “Yargıtay aşamasında hiçbir hâkim ve savcı birilerine ceza vermekten özel bir haz duymaz. Yanlış yapanı cezalandırmak adaletin temelidir” dedi.

“HALKIMIZ VÜCUDUNA UYGUN BİR ANAYASA YAPAR”

Anayasa çalışmalarına vurgu yapan Çelik, “O kadar eften püften meseleler gündeme getiriliyor ki, ben açıkçası Türkiye’de Anayasa yapım sürecinin hızlı bir şekilde devam ettiği kanaatini taşımıyorum ama AK Parti’nin yeni anayasa yapılması konusunda kararlılığı vardır. Gayreti de var. Diyelim ki, patiler çekildi. Ak Parti, milletle bu anayasayı yapar. Bu halk, bu vücuda uygun bir anayasa yapar. Hayırlı işlerde acele etmek gerekir. Hayırlı işlerde acele etmezseniz, hayırsızlıklar işin içine girer. Bu dönemde ümit ederim ki, ele dokunur bir anayasa yazılır. Yapılmazsa bir millete ayıp olur. AK Parti'nin daha önce yaptırdığı taslak, 'Efendim siz bize anayasa dayatıyorsunuz' anlayışıyla sekteye uğratıldı" diye konuştu.

Reklam
Reklam

“KÜRTLERİN PKK SORUNU VAR”

Türkiye’nin terör ve güvenlik sorunu ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çelik, birilerinin Türkiye için kötülükler düşünebileceğini ancak Türkiye’nin buna karşı önlem alması gerektiğini dile getirdi. PKK’nın Kürt sorunu ile ilgili bir derdinin olmadığını da kaydeden Çelik, Kürtlerin PKK sorunu gibi bir derdinin olduğunu aktardı.

PKK’nın en büyük zararı Kürt halkına verdiği belirten Çelik, “Abdullah Öcalan, 1980 yılındaki derin devletin yardımına mazhar olmuş birisidir. Öcalan’ın o dönemlerde yurt dışına kaçması tesadüfi şeyler değildir. Sonradan kontrolden çıkmış olabilir. Hizbullah’ı da böyle destekledi derin devlet. Gün geldi Hizbullah kontrolden çıktı. PKK’yı da gün gelmiş Batı kullanmış, gün gelmiş İran kullanmış gün gelmiş Suriye kullanmıştır” şeklinde konuştu.

“PKK’NIN DERDİ KÜRT BAHARI”

Şemdinli'de yüzlerce PKK’lının öldürüldüğünü anımsatan Çelik, "Peki, iyi mi oldu? Ben hayatım boyunca insanların ölümüne sevinmedim. Öldürülen her PKK’lı kinin ve nefretin daha da büyüdüğü anlamına gelir. PKK her evden bir cenazesi çıksın istiyor. Bu Türkiye’de nefreti büyütür. Nefretin büyümesine yardım eder. İnsanlara kendilerini ifade edecek bir zemin bırakmazsanız, insanlar ya yer altına iner ya da yurt dışına kaçar. Geçmişte bu hatalar Türkiye’de yapılmıştır. Önceden, PKK, 'dilim yok sayıldığı için, yayın yapmama izin vermedikleri, ret, inkâr ve asimilasyon politikaları uygulandığı için ben dağa çıktım’ diyordu. AK Parti hükümetleri ile birlikte inkâr, ret, asimilasyon politikaları ayağımızın altına atılmıştır. Gerek, ekonomik olarak gerek insan hakkı olarak bu memlekette bunların hayal bile edemeyeceği şeyler yapıyoruz. Siyasi cinayetler ortadan kalkmıştır. Bu hükümetin yaptıklarına karşılık birilerinin teşekkür etmesi gerekmez miydi? Kürt halkı teşekkür ediyor” dedi.

Reklam
Reklam

“PKK KENDİ VARLIĞINI KORUMAYA ÇALIŞIYOR”

PKK’nın kendi varlığını koruyama çalıştığını da dile getiren Çelik, örgütün son dönem uygulamaya çalıştığı strateji ile ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu: “Suriye’deki Kamışlı, Kobali, Afin gibi bir bölge oluşturabilir miyiz? Bir ‘Arap Baharı’ dendi ya. ‘Acaba bir saatliğine de olsa Şemdinli’ye bayrak asabilir miyiz?’ Bütün dertleri bu PKK’nın. Bu görüntüyü vermeye çalışıyorlar. Bu örgüt ‘Bunları başarıyoruz, bizlere gene iş verin‘ demek için bunları yapıyorlar. Esed, Kürtlere kimlik vermeyen bir adamdır. Şimdi PKK, Esed’i destekliyor. İşin aslı astarı bu işte” diye konuştu.

“MHP VE BDP BİRBİRİNİ DESTEKLEYEN PARTİLER”

MHP’nin OHAL talebi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan Çelik, PKK’nın isteği ile MHP’nin isteğini farklı olmadığını savundu. “PKK da OHAL istiyor MHP de” diyen Çelik, “PKK Kürt halkının inim inim inletilmesini istiyor. PKK’nın azmasının sebebi, Türkiye’nin demokratikleşmesidir. Bu, PKK’nın iddialarını kaybetmesi anlamına geliyor. Böyle olursa BDP marjinal bir parti olacak. BDP marjinal olursa MHP de güç kaybedecek. Tez antitezi destekliyor. MHP ve BDP birbirini destekleyen partilerdir” ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"AYAKKABININ DELİK OLDUĞU YÖNÜNDE HABER YAPMAK NE AYIP ŞEY”

Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in ayakkabısının delik olduğu yönündeki iddiaları gündeme getiren gazeteyle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Özel, “Ne ayıp şey. Haber mi bu? Gazetecilik mi bu? Ben bunların hakkında açıkçası yorum yapmayı da buna değer atfetmek olarak değerlendiriyorum” şeklinde konuştu.

"MİSİLLEME YAPMA SÜREMİZ BAKİDİR”

Türk jetinin düşürülmesi ile ilgili de açıklamalarda bulunan Çelik, “Bizim misilleme yapma süremiz bakidir. Başbakan, ne tür tedbirlerin alınacağını söyledi. Başbakanın ne söylediği açık. Biz üzerine bir bardak su içmeyiz" sözlerini sarf etti.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: