Cem Garipoğlu hakkındaki her şey

Lise öğrencisi Münevver Karabulut 3 Mart 2009 tarihinde Cem Gariboğlu tarafından öldürülmüştü.

Lise öğrencisi Münevver Karabulut 3 Mart 2009 tarihinde Cem Garipoğlu tarafından öldürülmüştü.

Cinayet duyulduktan sonra Türkiye kamuoyunda büyük dikkat çekmiş ve tepki toplamıştı. Katil zanlısı Cem Garipoğlu cinayetten 197 gün sonra teslim olmuştu. Yargılama süreci 18 Kasım 2011 tarihinde mahkumiyet kararının verilmesiyle sona ermişti.


İşte o süreç ve tüm detaylar...


3 Mart 2009 akşamı Münevver Karabulut'un cansız bedeni İstanbul Etiler'de çöp toplayıcı bir kişi tarafından çöp konteynerında parçalanmış halde bulundu. Yapılan adli tıp incelemesi sonucunda başı gövdesinden ayrılmadan önce bıçak darbeleriyle yaralandığı daha sonra öldüğü tespit edildi.

Reklam
Reklam

Cinayetin bir numaralı katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun olay sonrasındaki firari durumu ve yaklaşık altı ay boyunca yakalanamayışı kamuoyu tarafından da yakından takip edildi. Katil zanlısının yakalanması için İstanbul'da birçok yerde protesto gösterileri düzenlendi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde katil zanlısının yakalanması için özel bir ekip kuruldu. Türkiye dışında da İnterpol tarafından kırmızı bülten'le arandı.


Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, katil zanlısının yakalanması için İstanbul Polisi'ne talimat verdi. "Kızlarına sahip çıksalarmış" açıklamasını yaptığı için kamuoyunda tepki gören İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın ardından göreve gelen yeni Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da katil zanlısının en yakın zamanda bulunacağına dair açıklamalar yaptı.Cinayetle ilgili soruşturma devam ederken Adli Tıp Kurumu'nun hazırladığı otopsi raporunun hatalı olduğu ortaya çıktı. Otopsi sırasında başka cenazelerin DNA örneklerinin karıştırıldığı anlaşıldı ve ikinci kez otopsi raporu hazırlandı.

Reklam
Reklam

Katil zanlısının Türkiye dışına kaçtığına dair basında haberler yer alsa da İçişleri Bakanı Beşir Atalay tarafından bu bilgi yalanlandı. 12 Eylül 2009 günü Türkiye'deki bazı gazetelerin ilk sayfasında "Garipoğlu Ermenistan'da yakalandı iddiası" haberi yer aldı ancak bu haberin asılsız olduğu ortaya çıktı. Soruşturma sürecini "TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu" da izledi. Komisyona sunulan rapora göre zanlının yakalanması için polis tarafından 16 ilde 106 adrese operasyon düzenlendi. 17 Eylül 2009 tarihinde, cinayet gününden 197 gün sonra katil zanlısı Cem Garipoğlu İstanbul'da teslim oldu.


Kasım 2009'da tamamlanan soruşturma sonrası Cem Garipoğlu'nun, babasının yargılandığı davada yargılanmasına karar verildi ve birleştirilen iki davanın görüşülmesine 26 Şubat 2010'da başlandı. Münevver Karabulut'un annesi, babası ve kardeşinin şikayetçi olarak yer aldığı davada 7 sanık yargılandı: Cinayeti işlediği iddiasıyla Cem Garipoğlu ve babası Nida Garipoğlu, "suç delillerini yok etmek" iddiasıyla annesi Makbule Garipoğlu, Cem Garipoğlu'nu sakladığı iddiasıyla amcası Hayyam Garipoğlu, "suçluyu kayırmak" iddiasıyla yargılandı.

Reklam
Reklam

Olay sonrası Garipoğlu'nun babası Nida Garipoğlu cinayete yardım etmek iddiasıyla tutuklandı ancak "ikametgahı belli bir yerde" olması gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra 27 Nisan 2009 günü Cem Garipoğlu'nun anne ve babası gözaltına alındı ve baba Garipoğlu çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.2 gün sonra davanın ikinci duruşmasında serbest bırakıldı.


Münevver Karabulut'un annesi, babası ve kardeşi tarafından katil zanlısı Cem Garipoğlu'nun ailesi aleyhine 2 milyon TL'lik manevi tazminat davası açıldı.


16 Nisan 2011 tarihinde Karabulut ailesi mahkeme heyeti başkanının sanık Hayyam Gariboğlu'nun 16 yıl önce yargılandığı hileli iflas davasında beraat kararı verdiği gerekçisiyle reddi hakim talebinde bulundu. Mahkeme heyeti başkanı Mevlüt Bayraktaroğlu'nun davadan çekilmesi talebi, üst mahkemece kabul edildi.


Dava sonucunda Cem Garipoglu 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Annesi ve amcasına da 3'er yıl hapis cezası verildi. Babası ise beraat etti.Adli tıp kurumunda yaşanan ihmal nedeniyle açılan dava kapsamında; ikisi doktor, biri otopsi teknisyeni olmak üzere üç adli tıp görevlisi yargılandı ve yargılama sonucu doktorlar beraat ederken "görevi ihmal" gerekçesiyle otopsi teknisyeni 5 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Reklam
Reklam

Davanın sonuçlanmasının ardından Karabulut ailesinin Cem Garipoğlu'nun ailesine karşı açtığı maddi ve manevi tazminat davası 8 Ekim 2013 tarihinde sonuçlandı. Dava sonunda Garipoğlu ailesinin Karabulut ailesine 37.500 lira maddi, 1 milyon 250 bin lira manevi tazminat ödemesine karar verildi.


Tazminat davasının sonunda Garipoğlu ailesinin 4,5 milyon TL'lik gizli serveti ortaya çıktı...


Dava boyunca skandallar birbir patlıyordu. Savcının olay yerine gitmediği bizzat Adli Tıp Kurumu Başkanı tarafından söylendi...
Adli Tıp skandalları bununla da sınırlı değildi. 'Sperm bulundu' iddiası tüm Türkiye'yi karıştırdı. Ancak, başka bir cesetten Münevver'in iç çamaşırına sperm bulaştırıldığı ortaya çıktı.


Keşif için cinayetin işlendiği villaya götürülen Cem Garipoğlu fenalaşıyor, avukatı Cem Garipoğlu'nun 'deli' olduğunu iddia ediyordu...


Duruşma günü kimliği belirsiz kişiler tarafından asılan pankart günlerce konuşuldu...
Cinayetin işlendiği villadaki görüntüler yayınlandığında mahkeme başkanı gözlerini kaçırdı, yakınları ayakta duramadı...

Reklam
Reklam

24 yıl hapis cezasına çarptırılan Cem Garipoğlu tahrik indirimi istedi, kabul edilmedi.


Ve Cem Garipoğlu Silivri'de 5 No'lu L Tipi Kapalı Cezaevi'nde 10 Ekim 2014'te kendini asarak yaşamına son verdi.

Garipoğlu’nun başına poşet geçirdikten sonra ranza demirine kendini çamaşır ipiyle astığı öğrenildi.


İŞTE CEM GARİPOĞLU'YLA İLGİLİ GAZETELERDE YER ALAN TÜM DETAYLAR...