LONDRA/PARİS/MADRİD(ANKA) – Cem Özdemir'in Yeşiller Partisi eş başkanı seçilmesinin Avrupa basınındaki yankiları devam ediyor.
Avrupa basını, Özdemir'in sadece Almanya'da değil, Avrupa'da da esas bir partinin başkanlığına geçen ilk göçmen aile mensubu olduğuna, bunun da Avrupa ülkelerinde etki yaptığına dikkat çektiler. Avrupa basını, 2009 genel seçiminin ardından Yeşiller'in Sosyal Demokratla koalisyon kurması halinde Özdemir'in Dışişleri Bakanı olabileceğini belirtti.
İngiliz The Guardian gazetesi, başyazılarından birini Cem Özdemir'i ayırdı. Barak Obama'nın seçim zaferinin Avrupa'da etnik bir azınlığın mensubunun Atlantik bu tarafında bir genel seçim kazanıp kazanamayacağına ilişkin bir tartışma alevlendirdiğine dikkat çekerek, ABD seçiminden iki hafta sonra "Alman Yeşiller Partisi'nin ülkenin seçmenlere bu şans sunmaya karar verdi" diye yazdı.
Özdemir'in, hem Almanya'da, hem de Avrupa'da esas bir partinin başkanlığına yükselen ilk göçmen kökenli politikacı olduğuna işaret edildiği başyazısında "Belki Sayın Özdemir, bir gün Sayın Obama gibi büyük ve ilham verici bir kalabalık çekmeye başarır" yorumu da yapıldı.
Büyük Fransız gazetesi Le Figaro da, Cem Özdemir'in "Barack Obama"dan ilham aldığını belirttiği haberinde, Özdemir Obama olmadığını söylese de seçim zaferinin Avrupa'da etki yaptığını belirterek, "Avrupa ülkeleri, aralarından hangisinin göçmen kökenli bir aday, başına getirme kabiliyeti olacağını soruyorlar" diye yazdı.
Özdemir'in, çok kültürlülüğe odaklanan bir parti olan Yeşiller Partisi'nde yükselişini kolaylaştırmak için Türk köklerini kullandığını da öne süren gazete, 2009 genel seçiminde Yeşillerin Sosyal Demokratlar ile koalisyon kurması halinde "Dışişleri Bakanı olma şansının bulunduğunu da yazdı.
İspanya'nın en büyük gazetesi El Pais ise, "Alman-Türk Avrupa Parlamentosu Üyesi, Almanya'da parlamentoda temsil edilen bir partinin yönetimini üstlenen ilk göçmen çocuğu oldu" derken Özdemir'in de 1994 yılında Alman federal parlamentosunda sandalye kazanan göçmen kökenli kişi olduğunu anımsattı. Gazete, "Ekolojist, her zaman Almanya'da entegre olma yolunu bulan Alman-Türk kuşağının bir simgesi olmuştu" yorumunu yaptı.