Cem Uzan, görüşmenin içeriğini açıkladı

ANKARA (ANKA)- Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kardeşi Hakan Uzan'dan Star TV ve Star Gazetesi'nin muhalefeti kesmesini, bazı kişilerin işten çıkarılmasını istediğini açıkladı.

GP Genel Başkanı Cem Uzan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la kardeşi Hakan Uzan arasında 2003 yılında gerçekleşen görüşmenin içeriğini Habertürk Televizyonu'nda açıkladı. Uzan, Erdoğan'ın görüşmeyi teyit ettiğini ancak içeriği hakkında yalan söylediğini ileri sürdü. Erdoğan'ın, Hakan Uzan'ın kendisinden ÇEAŞ ve KEPEZ'i istediği şeklindeki açıklamasını hatırlatan Uzan, "Kardeşim el konulmamış bir malı Başbakan'dan niye geri istesin. Bu kadar çocukça bir yalanı ancak Tayyip Erdoğan söyleyebilirdi. Milletimiz de nasıl yalan söylediğini gördü. Başbakan'ın bu kadar önemli bir konuda nasıl yalan söyleyebileceğini de görmüş olduk" dedi.

Reklam
Reklam

ÖMER ÇELİK ARACI OLDU

Uzan, 2003 yılında yapılan seçimlerde GP'nin yüzde 7,5 oy aldığını ancak seçim sonrasında ciddi bir muhalefet yürüterek oylarını yüzde 20'ye kadar çıkardığını belirtti ve bu durumun Başbakan Erdoğan'ı rahatsız ettiğini söyledi. Böyle bir ortamda AKP Adana milletvekili ve Başbakan'ın danışmanlarından Ömer Çelik'in Hakan Uzan'a Başbakan'ın görüşme isteğini bildirdiğini söyleyen Uzan, görüşmenin Başbakanlık makamında gerçekleştiğini kaydetti.
Uzan görüşmenin içeriğine ilişkin şunları söyledi:

HEM SİYASET HEM TİCARET OLMAZ

"Başbakan ilk önce Star TV ve Star Gazetesi'nin muhalefetinden yakınıyor ve bu muhalefetin derhal kesilmesini istiyor. Bazı kişilerin işten çıkarılmasını istiyor. Onun akabinde de aynen söylediği şey şu: ‘Hem ticaret hem siyaset olmaz. İki yolda gidemezsin. Sen ticaret, Ağabeyin siyaset yapıyor. Bu olmaz, ailece oturup düşünün kararı verin yoksa bedeli ağır olur, ben gereğini yaparım. Ağabeyin siyaseti bıraksın.' Bu görüşmede Hakan da nazik bir şekilde, ‘Ben ticaret yapıyorum, ağabeyimle bir alakam yok' diyor. Başbakan ‘ben gereğini yaparım' diye bir cevap veriyor ve toplantı nazik bir şekilde bitiyor."

Reklam
Reklam

Toplantıdan 2-3 hafta sonra 4 Haziran 2003 tarihli Sabah Gazetesi'nde çıkan, Başbakan Erdoğan'ın "Sadece GP'nin oyları yükseliyor. Tek rakibimiz GP" açıklamasının ardından 8 gün sonra kendilerine yönelik siyasi linç başladığını savundu.

Uzan konuşmasına şöyle devam etti:

"Sayın Erdoğan geçenlerde zaten söyledi, biz bunu planlamıştık diye. Evet, planlamış. Bizim, benim ve ailemi o plandan haberi yoktu. Kanunsuzlukların bu boyutlarda yapılabileceğini kimse öngöremezdi, tahmin edemezdi. Komplo kuruluyor ve görüşmeden 3 hafta sonra, az önce okuduğum beyanattan bir hafta mallara el koymalar başlıyor. Onunla da bitmiyor, şimdi bu görüşmeden ve malların müsaderesinden sonra GP'ye yönelik linç de devam ediyor. Ocak 2004 senesinde GP'nin hak ettiği, Anayasal hakkı olan siyasi yardımı kesilmeye kalkıyor Maliye Bakanlığı tarafından ve Anayasa Mahkemesi'nin şu elimde tuttuğum kararı olmasa… GP'nin hayatiyetini bile sona erdirebilecek girişimler AKP tarafından yapıldı. Ben Başbakan'ı doğru söylemeye davet ettim siyaset malzemesi asla yapmadım bu olayları. Kendisi meydanlarda ailemi siyaset malzemesi yaptığı için ben bu açıklamaları yapmak ve duyurmak zorunda kaldım. Ben belden aşağı siyasette yokum."

Reklam
Reklam

BAŞBAKAN BU SEFER YALAN SÖYLEMEYECEK

Uzan, görüşmenin içeriğine dair "elinizde kanıt var mı" sorusu üzerine, "Ben Başbakan'ın yalan söylediğini söyledim. ‘ÇEAŞ-KEPEZ'i istedi' dediği tarihte ÇEAŞ-KEPEZ'e el konmamıştı ki, niye geri istensin. Başbakan yine yalan söylerse yine onun yalanını ispat ederim. Merak etmeyin. Başbakanın bu sefer yalan söyleyeceğini tahmin etmiyorum... Başbakan bu konuşmanın bu şekilde olduğunu çok iyi biliyor" dedi.

Ailesinin seçim meydanlarında hakarete uğradığı için bu açıklamaları yapmak zorunda kaldığını ifade eden Uzan, "Aileme yapılan siyasi linç, belki Menderes ailesinden sonra yapılan en büyük siyasi linçtir. Bütün Türkiye bunu görmektedir" diye konuştu.