Bu cemaat, eşimi Cumhurbaşkanlığı’na hazırlıyordu” dedi. Eşinin eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç’ın çocuğuna gönderilmek üzere de 20 bin dolar aldığını iddia etti.
KENDİSİNE boşanma davası açan eşi emekli Tümamiral İlker Güven’i, para karşılığı gizli belgeleri satmakla suçlayan Sunahanım Güven, “Ben öfkeli eş değilim. İhanete uğramış, hakkını arayan birisiyim” dedi ve anlattıklarının hepsini zamanında askeri makamlara yazıyla bildirdiğini öne sürdü. Sunahanım Güven, eşinin eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Metin Ataç’ın çocuğu için her ay 20 bin dolar aldığını ileri sürdü. Güven, şu iddialarda bulundu:
Savaş sanatını uyguladı
5 yıllık evliliğim boyunca istihbaratçı olan eşim üzerimde bütün savaş sanatlarını uyguladı. Eşime bazı firmalardan danışmanlık karşılığı büyük paralar geldi. Deniz Kuvvetleri Komutanı’nın çocuğuna gönderilmek üzere para aldığı, Divan Pub’daki kamera kayıtlarından ortaya çıkabilir. Para aldığı iki holding, bir cemaate çok yakın. Bazı komutanların isimlerini verip “Onlar alıyor, ben enayi miyim” diyordu. O paraların karşılığında belge veriyordu. Bu cemaat, eşimi Cumhurbaşkanlığı’na hazırlıyordu. Eğer, Abdullah Gül Cumhurbaşkanı olmasaydı, eşim yapılacaktı.
Bir eski kuvvet komutanının eşi pırlantalarımı beğeniyordu. Bana telefon edip bir davette takmak için istedi. Emir subayını gönderip onları aldırttı. Ancak gönderdiğim pırlantalar bir daha gelmedi. Telefon edip istedim, göndermedi. Daha sonra eşim, 22 pırlantamı komutan eşine bağışladı. Aynı hanım, boşanma davasında eşimin lehine tanıklık yaptı. Duruşmada, ‘Bu sözleri pırlantalar karşılığı mı yapıyor’ diye sordum. Böyle deyince duruşma salonunda bayıldı. Bu tutanağa da aynen geçirildi.
Beni pencereden atıyordu
Kendisine ait BMW marka otomobili satıp yeni bir BMW aldık. Ancak eşim bu otomobili 30 Haziran 2008’de kızkardeşine devretti. Fenerbahçe’deki evini de 2007’de satıp nakde çevirdi. Köşklerde oturan ben, bir anda otomobilsiz, evsiz kaldım. Çulsuz bırakıldım. Her şeyimi kaybettim. Ardından, eşim, dul bir avukatla birlikte olmaya başladı. Şu anda birlikte oturuyorlar.
Boşanma davası açtığı günlerde, kaldığı orduevinde yanında çalışan bir kişi aracılığıyla beni büroya çağırdı. Tartışmamız sırasında beni pencereden atmaya kalkıştı. Tabii yanında çalışanlar onun lehine tanıklık yaptı. Ben parasızlıktan avukat bile tutamadım. Baronun görevlendirdiği avukatlar da yetersiz kaldı. Bu nedenle 10 ay ceza aldım. Kararı temyiz ettim.
Genelkurmay’a söyledim
Ben hiçbir zaman susmadım. Olup bitenleri askeri makamlara bildirdim. Kasım 2008’de her şeyi Genelkurmay İstihbarat Başkanı’na aktardım. Aralarında eski Hava Kuvvetleri Komutanı Faruk Cömert’in de bulunduğu bazı komutanlar da durumu biliyordu. Ben hakkımı arıyorum. Uzun süre evliliğimi kurtarmak için çabaladım. Hakkımı aldıktan sonra ayrılmak istiyorum. Pırlantalarımı, paramı, otomobilimi, diğer kayıplarımı istiyorum. Ben kimseye iftira atmıyor, olanları söylüyorum. Bu konuyu basına ilk açan eşimdi. Bunun üzerine ben de daha önce bazı makamlara bildirdiğim konuları basınla paylaşıyorum. Eski Bakan Orhan Birgit’e asistanlık yapıyorum. Bundan da son derece memnunum. Eşimin iddia ettiği gibi karı-koca değiliz.(Hürriyet)