İZMİR (İHA) - Yeni Türkiye Partisi (YTP) Genel Başkanı İsmail Cem, Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ı Türkiye'nin ilerleme raporunun iyi çıkmamasının sorumlusu olarak gösterdi. Cem, "Sayın Başbakan Yardımcısı, kendisini AB ile muhatap olması gereken merci gibi gördü" dedi.
Rotary İnternational tarafından Hilton Oteli'nde düzenlenen Barış Konferansı'na katılan YTP Genel Başkanı ve Dışişleri eski Bakanı İsmail Cem, yapılan toplantının zamanlamasının çok iyi olduğunu dile getirerek, Yunanistan, Suriye ve İran'la geçmişte sorunların yaşandığına ve neredeyse savaşın eşiğinden dönüldüğüne ancak ilişkilerde son yıllarda büyük gelişmelerin olduğuna dikkat çekti. Cem, "Her üç ülkeyle de ticaret hacmimiz gittikçe artıyor. Sadece Ermenistan'la bazı problemlerimiz var, ama onların da çözüleceğine inanıyorum. Türkiye'nin bugün çok önemli 2 konusu var. Bunlardan birincisi AB'dir. Bu konu geleceğimizi şekillendirecek ve mutlaka çözülmesi gereken bir konudur. AB ve Türkiye arasında sağlam menfaat ilişkileri var. Ancak son gelişmelerden pek memnum değilim. AB ve Türkiye ilişkilerinin çok iyi olması gereken bir dönemde gelen ilerleme raporunun gerçeğin bir hayli gerisinde kalması beni üzdü."
MUHATAP BELLİ DEĞİL AB'ye karşı muhatap olması gereken mercide bir karışıklık olduğuna dikkat çeken Cem, "Kanuna açıp bakarsanız Dışişleri Bakanlığı diyor. Türkiye içindeki AB konularında da eşgüdüm sağlayacak olan kişi Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı'dır ama o kişi Türkiye içindeki işlerle ilgilenir. Ama sanki Dışişleri Bakanlığı ikinci plana düştü. Yetkisi olmayan Sayın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, AB'ye karşı Türkiye adına konuşan, muhatap olan merci gibi çıktı. AB'de, kendilerinden de duyduğum kadarıyla bir zihin karmaşası oldu. Bu yanlış oldu, ilerleme raporunun iyi çıkmamasının birinci nedeni budur. Diğer taraftan rapor haksız şekilde iyi verilmemiştir. Türkiye'nin gelişme yaşadığı bir dönemde, bu raporun verilmesi AB için eksi olmuştur. Sonuç olarak AB treni hiç bir zaman kolay kolay kaçmaz. Seçim sonrası oluşacak hükümet, Türkiye'nin dünyadaki muhataplarına güven verebilirse alınabilecek en iyi sonucu alabiliriz" diye konuştu.
"'SAVAŞA GİRELİM' AÇIKLAMALARI TALİHSİZ AÇIKLAMALAR" Amerika'nın, Irak'a yapacağı olası bir operasyon ve Türkiye açısından önemi hakkında da görüşlerini dile getiren Cem, yine Yılmaz'a yüklendi. Irak'ın fevkalade önemli bir konu olduğunu, hiç bir gayri ciddi yaklaşımı kaldırmayacağını söyleyen Cem, "Irak konusu hakkında yanlış beyanlarda bulunmamak, olmayacak şeyleri söylememek gerekir. Bölge insanlarını ve gençlerimizi düşünmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Mesut Yılmaz'ın "Savaşta yer almalıyız" sözlerini eleştiren Cem, "Liderlerin bu tür açıklamalarını son derece yanlış buluyorum. Başkalarının peşine takılarak savaşa sürüklenmemeliyiz. Biz kendimizi öyle görürsek diğer devletler de bizi sürükleyebileceklerini zannederler. Kaderci bir yaklaşım olmaz. YTP olarak gençlerin ölümüne izin vermeyeceğiz. 'Savaşta yer almalıyız' ne demek? Sadece bu lafların konuşulması bile ekonomiyi zedeler. Ayrıca bir göç olayının da önemini almalıyız. Geçen sefer 350-400 bin kişi Türkiye'ye göç etti. Bu insanların bazıları terör faaliyetlerinde bulunmak ve Türkiye'yi bölmek için geldiler. Bunlara dikkat etmek gerekir. Kuzey Irak'ta bir Kürt devletinin kurulması ise en tehlikeli durum. Bizim sınır eşiğimizde bir etnik devlet kurulursa İsrail-Filistin olayına benzer gelişmeler yaşanır. Aynı şeyi yeniden yaşayacakları korkusu var. Bir Arap ülkesinin içinde başka bir Arap ülkesinin oluşturulması kaçınılmaz bir çatışmaya neden olur. Bu insanların Türkiye'yi lojistik bir güç gibi kullanması, Türkiye'yi son derece rahatsız eder. Türkiye'nin içinde yer alacağı bir savaş tahmin bile edilemeyecek yıkıma yol açar" dedi.
"SAVAŞ TAMTAMLARI İSTEMİYORUZ"
Kültür Bakanı Suat Çağlayan ise konferansta yaptığı konuşmada, "Her toplumun farklı beklentileri vardır. Barış ve uzlaşı kültürü bu farklılıkları ortadan kaldırmak ister. Toplumları bir arada tutma, barış kültürünün bir ürünüdür. Kutsal Savaş gibi bir sözü kabul etmiyorum, onun yerine Kutsal Barış olmalıdır. Barış için çok çaba göstermek gerekir. Bunun için bireysel çaba gerekir. Biz artık başka ölüm tarlaları istemiyoruz. Çaresiz kaldıkça geçmişteki hataları yapmak istemiyoruz. Bizler hudutlarımızda savaş tamtamları istemiyoruz. Ulusal çıkarlarımız tehlikeye girmedikten sonra başkalarının yarım kalan hesaplarına alet olmak istemiyoruz" diye konuştu.