35 yıllık imam Ahmet Altan, en zor görevlerden birini yerine getirmek üzere. Selâmını verdiği cenaze henüz 2 yaşında. O, ailesiyle birlikte umut yolculuğuna çıkan Suriyeli bir mülteci. Resmi belgede hakkında düşülen not ‘kimliği meçhûl cenin’…
Altan, cenazesiyle bir başına… Arkasında namaza duran hiçbir cemaat yok. Dua etmekte zorlanıyor. Zaten, çok fazla da dayanamıyor. Cebinden çıkardığı kâğıt mendille gözyaşlarını siliyor. Duaya geçmeden İmam Altan’ın ağzından tek bir cümle dökülüyor: Çocuk olunca dayanmak çok zor.
İMAMI AĞLATAN GÖRÜNTÜ...
8 cenaze daha var. Onlar da cemaatsiz… Saf tutanlar, sırt verenler de imamlar, mezarlık görevlileri. Haklarında yaşları ve yolculuklarının nerede sonlandığı dışında bir bilgi yok. Cansız bedenleri Çeşme, Didim ve Kuşadası’nda bulundu. Yunanistan’ın Sakız Adası’na geçmeye çalışırken boğularak hayatlarını kaybettiler. 9 Suriyeli mültecinin cenazesi Doğançay Mezarlığı’nda toprağa defnedildi. Mezarlığın 412. adasına…
412 adanın sessizliği
İzmir’in Bayraklı ilçesine bağlı Doğançay Mezarlığı’nda 412 ada ‘kimsesizler mezarlığı’ olarak geçiyor. 32 Suriyeli mültecinin de mezarı burada.
Ahmet Altan, 4 buçuk aydır İzmir Büyükşehir Belediyesi Doğançay Mezarlığı’nda. Türk sularında yolculukları sonlanan Suriyeli mültecilerin cenazelerini defnetmek onların yükümlülüğünde. İmam Altan, yorgun. Sabır ve duaya sığınıyor ama biraz da sitemkâr.
"Gerçekten çok zor bu işi yapmak. Ama manevi yönü ağır basıyor. Dünya maalesef gözünü kapatmış seyrediyor, çok yazık. Ama ister Hristiyan, ister Musevi, isterse Müslüman olsun insan insandır. İnsana değer vermek lazım. İnsanlar o kadar gaddarlaşmış ki... … Ayak ayak üstüne atmışlar seyrediyorlar. Şu masum yavrunun günahı neydi?
Türkiye üzerinden Avrupa’ya gitmeye çalışan yolda hayatlarını kaybeden mültecilerin cenazeleri, otopsi yapıldıktan sonra 15 gün morgda bekletiliyor. Bu süre içinde bir yakını tarafından alınmayan cenazeler, DNA örnekleri alındıktan sonra Doğançay Mezarlığı'nda kimsesizler için ayrılan 412 numaralı adaya defnediliyorlar.