Artvin Cerattepe’de Cengiz-Özaltın ortaklığındaki bakır ve altın madeni arama projesinin iptali için açılan davanın duruşması Rize İdare Mahkemesi’nde görüldü. 751 kişiyle açılan Cerattepe davası Türkiye'nin en büyük çevre davası özelliğini taşıyor
Yoğun güvenlik önlemleri altında başlayan duruşmada, Yeşil Artvin Derneği avukatları reddi hakim talebinde bulunarak duruşmayı reddetti.
Cerattepe'deki davanın dönüm noktalarından biri olması beklenen duruşmanın ardından taraflar Rize İdare Mahkemesi’nden gelecek kararı beklemeye koyulacak.
Türkiye'nin en büyük çevre davasının görüleceği Rize Adliyesi'ne gitmek için Artvin'den yola çıkanlar, 6 ayrı noktada durdurularak
#cerattepe - Curated tweets by mynet
Bugün Rize adliyesinde görülen davaya gitmek için Artvin’den yola çıkanlar, yaratılan ortamın etkisiyle yol boyu altı ayrı noktada durdurularak kimlik kontrolünden geçirildi.
Sabah saat 05:30’da Artvin Halit Paşa Kavşağı’nda toplanan yaklaşık 300 kişilik grup, otobüs ve özel araçlarla yola çıktı. Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan, dernek avukatı Bedrettin Kalın ve CHP Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan’ın da eşlik ettiği konvoyun önü, ilk olarak Artvin köprü mevkiinde polis ekibi tarafından kesildi. Kimlik kontrolü ve araç aramasıyla bir süre bekletilen grup daha sonra yola devam etti.
Araçları kontrol edilen Artvinliler, çoraplarına kadar da arandı.
Arhavi ilçesinde yolu tekrar kesilen ve kimlik kontrolünden geçirilen konvoy, Rize il sınırında, Fındıklı, Çayeli ilçeleri ve Gündoğdu Mahallesi girişinde tekrar arandı. 156 kilometrede beş kez aranan yurttaşlar son kontrolü de adliye önünde yaşadı.
Davaya müdahil 751 kişi arasında adı olmayanların geçişlerine izin verilmedi. Bu vatandaşlar arama noktalarında bekletiliyor.
CERATTEPE’YE SANATÇI DESTEĞİ
Polislerle görüştükten sonra açıklama yapan CHP’li vekil Bayraktutan şöyle konuştu: “Burada en ufak bir sorun olur ve bir kişinin burnu kanarsa, bunun sorumlusu siyasi iktidardır. Büyük bir bölüm duruşmaya yetişemeyecek. Artvin’de OHAL koşulları uygulanıyor. Mahkemenin kararının ne olduğunu herkes biliyor. Mahkemeden bir beklentimiz yok. Buradan çıkacak kararın bir önemi de yok. Nihai karar Artvin halkının kararıdır. Artvin halkı kararını vermiştir.”
Cerattepe’nin karar davası bu atmosferde başlayınca, Yeşil Artvin Derneği avukatı Bedrettin Kalın, davacıların çoğunun Rize’ye alınmaması nedeniyle davanın ertelenmesini talep etti ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.
‘Bu parayı devlete biz verelim’
Kalın, bunun üzerine Artvin’in ekolojik yapısına ilişkin bir sunum yaparak başladığı konuşmasında şunları söyledi: “Biz yaşam mücadelesi veriyoruz. Bütün derelerimize HES ve baraj yapıldı. Madenlerle bir şehir yok edilmek isteniyor. Maden sahasının ihale sürecinde her türlü yasadışı işlem yapılmıştır. Hem ruhsat hem de ihale iptali için dava açtık ama ret edildi. 2015 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden görevlendirilmiş üç bilim insanı Cerattepe’de maden çıkarmada kamu yararının olmadığını raporlamıştır. Çıkarılacak madenin taşınması için planlanan teleferik hattının ÇED raporu yoktur. Teleferik hattı projesi çalıntı bir projedir. Önceki davamızdan Danıştay kararı varken, bu davada hala yürütmeyi durdurma kararı verilmemesi hukukun neresindedir?”
Avukat, ardından mahkeme heyetine Artvin’de Cerattepe’de halk nöbet tuttuğu sırada gerçekleşen polisin gaz bombalı saldırısında hastanenin içine de gaz bombası atılmasına dair fotoğrafları gösterdi.
Kalın, Cerattepe’de maden çıkarmanın devlete büyük bir katkısının olmayacağını altını çizerek, “Yüzde 2’lik devlet payının parasal değeri 42 milyon TL dir. Biz Artvinliler olarak bu parayı devlete vermeye hazırız. Devletin derdi yüzde 2 değil, yüzde 98’lik payı kimlerin paylaşacağıdır” dedi.
‘Cengiz’e güvenilmez’
Duruşmaya, TMMOB (Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği) avukatı Mehmet Oruç’un sunumuyla devam edildi.
Oruç, ÇED raporlarının ‘kopyala-yapıştır’ yöntemiyle hazırlandığını belirterek, “Bu yüzden güvenilmezdir. Hele Cengiz’e (Cengiz Holding) hiç güvenilmez. Bilirkişi raporu yetersizdir eksiktir, yeni bilirkişi keşfi yapılmalıdır” dedi.
‘Karar tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor’
Aranın ardından Cerattepe Mevkii için uzmanların sunuşlarına devam edildi.
İlk sözü anayasa hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu aldı.
Kaboğlu, mahkemeye 12 sayfalık hukuki görüşünü yazılı olarak sunarken, “Borçka’dan mahkemeye bugüne kadar görmediğim bir önleme ve aramayla geldim. Burada karşılaştığım uygulamayla Silivri mahkemesine girerken karşılaşmadım. Bugün burada vereceğiniz karar yalnız Cerattepe’yi değil tüm ülkeyi ilgilendiriyor. Bu karar nitelikli toplum umudumuza katkı sunacak” diye konuştu.
‘Raporu yazan bilim insanlarından utanıyorum’
Kaboğlu’nun ardından sözü alan Prof. Dr. Doğan Kantarcı, daha önce iptal edilmesine rağmen bakanlık tarafından verilen ‘ÇED Olumlu’ raporunu eleştirerek, “Önünüze gelen bilirkişi raporu hem bilim hem de bilim ahlakı bakımından kabul edilebilir değildir. Buradaki altın madeni Artvin’i yok edecek başka yolu yok. Bilirkişi raporunu yazan bilim insanlarından utanıyorum” dedi.
‘Kanaat bildirmeyen ilk bilirkişi raporu’
Cerattepe davasını yakından takip eden Prof. Dr. Oğuz Kurdoğlu ise şunları söyledi: “Ekolojik olmayan yatırımlar ekonomik olamaz, Cerattepe projesi ekolojik bir yıkım olacaktır. Kanaat bildirmeyen bir bilirkişi raporuyla ilk kez karşılaştık. Bilirkişi raporu, parayla yapılmış raporlara atıfta bulunurken bilimsel raporlara atıfta bulunmamıştır. Şirketin ÇED raporunda heyelan alanı maden sahasının altında gösterilmiştir. Maden sahası Cerattepe şehrin üstündedir. Cerattepe buzul çağından beri süre gelen ender bir ormanlık alandır.”
Yeşil Artvin Derneği avukatları ve uzmanlarının görüşlerinin ardından Cengiz Holding’in avukatı söz alarak, ÇED raporunun olumlu olduğunu söyleyip, davanın reddini talep etti. Bunun üzerine söz alan avukat Bedrettin Kalın, mahkemenin kararının ‘aşikar’ olduğunu belirterek, “Artvin’de olağanüstü polis yığılması var. Buradan çıkacak kararı biliyorlar ve tepkiyi bastırmak için polis yığılıyor. Bundan önceki Cerattepe olumlu kararını veren bütün hakimler görevden alındı. Bunun nedenini biliyoruz. Mahkemenin tarafsızlık durumunu kaybettiğini düşünüyoruz ve heyetinizi red ediyoruz” dedi.
Bu sözlerin üzerine davaya müdahil olanların avukatları ve salondakiler duruşmayı terk etti.