GİRESUN (İHA) - Giresun Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Tüfekçi, 1986 yılında Ukrayna'da bulunan Çernobil Nükleer Santrali Faciası'nın etkisinin aradan 18 yıl geçmesine karşın halen sürdüğünü söyledi.
Prof. Dr. Tüfekçi, Çernobil'den en çok Doğu Karadeniz Bölgesi'nin etkilendiğini savundu. 1986 yılında Ukrayna'daki Çernobil Nükleer Santrali Faciası'nın aradan 18 yıl geçmesine karşın etkilerinin halen sürdüğünü kaydeden Prof. Dr. Tüfekçi, "Facianın ardından yağmur bulutları ve rüzgar sayesinde Sesyum-137 ve Strosyum-90 gibi insan vücudunda çok uzun süre kalabilen radyasyon maddeleri Doğu Karadeniz'e geldi. Fındığımıza, çayımıza, meyve ve sebzemize işleyen radyasyon, insan vücudundaki kemik yapısını bozarak, kanser oluşumuna neden oluyor. Etkisi uzun sürdüğü için halen Çernobil'in etkisi Doğu Karadeniz'de devam ediyor" dedi.
Türkiye'de hastalıkların istatiki yönden belirlenmesi için bir çalışma yapılamadığını ifade eden Prof. Dr. Tüfekçi, Çernobil'in etkisi hakkında yeterli bir bilgi bulunmadığını belirterek, "Bu nedenle Çernobil'in etkisi büyük oldu demek doğru olmaz" diye konuştu.
Çernobil faciasından etkilenen Türkiye'nin Ukrayna'dan tazminat istemesi gerektiğini savunan Prof. Dr. Tüfekçi, şöyle konuştu:
"Örneğin Kanada, ABD'de de bulanan fabrikalardan çıkan gazlar sonucu ülkesinde oluşan asit yağmurları nedeniyle bu ülkeden tazminat almakta. Kanada gibi daha birçok ülke bu uygulamayı gerçekleştiriyor. Ancak Türkiye, ülkesini büyük etkileyen olaydan dolayı Ukrayna'dan tazminat alamadı. İnsanlarımızın zararlarını karşılamadık. Ukrayna'dan hakkımız olan tazminatı alarak, mağdur olan insanlarımızın, mağduriyetlerini gidermeliyiz"
Ermenistan, Ukrayna gibi Sovyetler Birliği'nden ayrılan bölge ülkelerinde düşük teknolojili santrallerin Doğu Karadeniz'i tehdit ettiğini sözlerine ekleyen Prof. Dr. Tüfekçi, "Bu santraller adeta bir bomba görevi görüyorlar. Bu nedenle Doğu Karadeniz'de yeni bir Çernobil yaşanmaması için bu santrallerin kapatılması gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Tüfekçi, Doğu Karadeniz'de radyasyon erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.