Çeşme'de "madımak" Ve "gezi" Konuşuldu

Çeşme Kitap ve Kültür Günleri festivalinin son konuğu Enver Aysever, “Gezi”yi değerlendirdi, “Kimse demokrasi için sokaklarda biber gazı yemek zorunda kalmamalı” dedi.

Çeşme’yi 16 gün boyunca edebiyata doyuran Çeşme Kitap ve Günleri sona erdi. Yüzlerce edebiyat tutkunu ve onlarca yazarı ağırlayan festivalin son konuğu ise ünlü sunucu ve yazar Enver Aysever’di. Aysever’i okur ve izleyicileri ile buluşturan söyleşi ve imza günü Tarihi Aya Haralambos Kilisesi’nde gerçekleşti. Güncel konuların üzerinde durulduğu söyleşi yaklaşık bir saat kadar sürdü. Konuşmanın başlangıç konusu, “Sivas Katliamı” olarak da adlandırılan Madımak Otel Yangını olurken, bu olay üzerinden aydın ve toplum ilişkisi de irdelendi. Aydınların, aydın olmanın doğası gereği toplumun her kesimi tarafından bir şekilde tepki gören, dışlanan kişiler olduğunu belirten Aysever, bugün Türk edebiyatı ve toplumu tarafından bugün eserleri klasik olarak belirlenmiş ve el üstünde tutulan isimlerin, yaşadıkları dönemde toplum tarafından dışlanmış saldırıya uğramış hatta yakılmış olduğunu söyledi.

‘Madımak’tan sonra güncel olaylar üzerinden devam eden Aysever, “Gezi Olayları”nı ve bu çerçevede gelişen vahim durumlar üzerine de konuştu. Abdullah Cömert ve Ethem Sarısülük’ün ölümleri ve polisin tutumunu değerlendiren Aysever, batı ülkelerinde göstericileri provokatörlerden korumak üzerine çalışan ‘polislik’ anlayışının, ülkemizde göstericilerin gösteri yapmasını engellemek, onları bezdirmek olarak işlediğini belirtti. Biber gazı solumasının kendisinin mevcut rahatsızlığını olumsuz etkilediğini söyleyen Aysever, buna rağmen eylemlerin ilerleyen günlerinde, olay yerinden haber yapabilmek adına biber gazı soluduğunu söyledi. Aysever, konuşmasını “Kimse demokrasi için sokaklarda biber gazı yemek zorunda kalmamalı” diyerek sonlandırdı.