Şu an gözaltında olan ve Balyoz'un altında imzası olduğu iddia edilen Çetin Doğan bu günlüklerde yer alıyor.
Eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'ın adı hem Özden Örnek'in hem de Mustafa Balbay'ın günlüklerinde geçiyor: 'Çetin Doğan ile birlikte olsaydım, Hilmi Özkök'ü paramparça edeceklerdi'.... '1. Ordu'da her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar'...
Balyoz Harekât Planı iddiaya göre 2003 Mart’ında hazırlandı. İstanbul 1. Ordu’da seminerde ele alındı. Hedefi kaos yaratıp hükümeti düşürmekti. Eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan, planın uygulayıcısı olduğu iddiasıyla gözaltında.
Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek’in çocukluk çağından başlayan ‘günlük’, 2007’de ortaya çıktı. Örnek günlükle ilgili ifade verip bırakılmıştı. İddiaya göre Balyoz Planı’nda imzası olan Örnek şimdi gözaltında.
Ergenekon davasına yön veren iki önemli ‘belge’ var. Biri Örnek’in, diğeri gazeteci Mustafa Balbay’ın günlükleri. Balbay, Mart 2009’da tutuklandı. Günlükler daha sonra ortaya çıktı. Balbay, sızan günlükte eklemeler yapıldığını savunuyor. (soldan sağa)
İddiaya göre Balyoz Harekat Planı’nın uygulayıcısı olan eski 1. Ordu Komutanı Orgeneral Çetin Doğan’ın adı, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli orgeneral Özden Örnek’e ait olduğu belirtilen ‘günlüklerde’ ilginç biçimde yer aldı.
Örnek günlüğünde, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı orgeneral Aytaç Yalman’ın şu sözlerini aktarıyor: “... eğer ben ona (dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e) karşı Çetin Doğan ile birlikte olsaydım onu paramparça edeceklerdi.”
Çetin Doğan’ın komutasındaki 1. Ordu’nun ‘darbe hazırlığı’ yaptığı yönündeki bir iddia da Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen günlükten: “(Şenkal Atasagun’un sözleri): Cumhuriyet’in manşeti (Genç Subaylar Tedirgin) çok etkili oldu. (...) Oraya baksan 1. Ordu’da her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar...”
Emekli Orgeneral Örnek’e ait olduğu öne sürülen günlüklerde Çetin Doğan’la ilgili bazı bölümler şöyle: \* 15 Kasım 2003 tarihli nota göre dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, yine dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’le yaptığı bir görüşmeyi Örnek’e anlatıyor. Yalman, Özkök’ü (isim vermeden) haftalık bilgi vermek üzere aradığını ve sesinin biraz tuhaf ve buruk geldiğini anlatıyor.
**Yalman-Özkök diyaloğu**
Yalman’ın anlatımına göre o konuşmada 312 generalin Akit gazetesine dava açması gündeme geliyor ve Özkök, “.. ben sizlerinden de yani kuvvet komutanlarının da vermesini (dilekçe) tasvip etmedim” diyor.
Bu yanıta karşı da Yalman, Bunu nasıl söylersiniz. (...) Sizin bizimle olmamanız bizleri çok üzdü. (..) bugüne kadar bizimle hiçbirşeyi paylaşmadınız. Bizdeki intibanız siz bizle bu konuları paylaşmak istemiyorsunuz, şeklindedir. Size söylemek istemezdim ama geçen yıl size en fazla desteği kim verdi. Şöyle bir düşünün” diye konuşuyor.
Günlüğe yansıyan anlatıma göre Yalman bu sözleri neden sarf ettiğini şöyle açıklıyor: “.. Geçen yıl eğer ben ona karşı Çetin Doğan ile birlikte olsaydım onu (Hilmi Özkök’ü) paramparça edeceklerdi.”
Günlüklerde dikkat çeken notlardan biri de ‘16 Ekim 2004’ başlıklı. Buradaki anlatıma göre, Sedat Peker operasyonunda aranan bir kişinin Yalman’ın koruması olduğu ortaya çıkmış ancak Genelkurmay Başkanlığı idari soruşturmada ‘temiz’ sonucu çıkmasına karşın bunu açıklamamıştı.
**Tavlada ağır suçlama**
Özden Örnek notunda devamında şöyle yazılıyor: ... ‘Genelkurmay başkanı benden acaba rövanş mı almak istiyor’ diye düşünüyordu. (Yalman böyle düşünüyor) ‘Kara Kuvvetlerinde sizin yapılacak olan bir darbeyi önlediğinize ve son anda oyun bozanlık yaparak vazgeçtiğinize ve ikili oynadığınıza dair söylentiler var’ dedim. Biraz rahatladı. ‘Bunu bekliyordum’ dedi. Ve Cetin Doğan ile aralarında bir hafta önce geçen bir olayı anlattı. Toplu bir yerde bulunuyorlarmış ve sınıf arkadaşları ile berabermiş.
Tavla oynayan Çetin Doğan da bunların konuşmalarını dinliyormuş. Bir ara dönüp (Çetin Doğan dönüp Yalman’a) ‘Genelkurmay Başkanını kızdırmamak ve gücendirmemek için hareket ettiğini, ona muti (itaat) olduğunu’ söylemiş. Ağır bir suçlama. Biraz tartışmadan sonra fazla uzatmadan son vermişler ama sonunda çok ağırına gitmiş.”
**‘Her şey hazır’**
1. Ordu’nun darbe hazırlığında olduğu iddiası ise Balbay’a ait olduğu öne sürülen günlüklerde, 30 Mayıs 2003 Cuma günü Mit Müsteşarlığı’nda Şenkal Atasagun, İlhan Selçuk ve Balbay’ın da katıldığı bir görüşmede şöyle geçiyor: \* Selçuk: Ben buraya karamsar geldim. Bugün Turhan’la da konuştuk. o da diyor, memleket ayağımızın altından kayıyor. Bana göre asıl tehlike irtica . Bunlar devleti ele geçiriyorlar. Sonra bu yasa yanına başka sağlamlaştırıcı şeyler eklemeden bir işe yaramaz ki...
Atasagun: Cumhuriyet’in manşeti (Genç Subaylar Tedirgin) çok etkili oldu. Bu haber başka yerde çıksa başka değerde olur, bir de sizin imzanız var... Kaynağınız ne bilmiyorum ama önemli olmalı... Eğer mektuplarsa bize de geliyor. İstanbul’dan birinci ordudan geliyor. Oraya baksan birinci orduda her şey hazır, ihtilale hazırlanıyorlar...
Radikal