Çetin Doğan'la savcı arasında tartışma

Balyoz Davası'nın tutuklu sanığı Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ile duruşma savcısı Savaş Kırbaş arasında tartışma çıktı.

Savcı Savaş Kırbaş'ın sorularına sinirlenen Eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan, "Savcılık makamına saygım var ama, sınırları zorluyorsunuz" dedi. Doğan'ın bu sözleri üzerine savcı Kırbaş da, "Savcı olarak zorladığım sınırlar nedir. Soru sorarak mı sınırları zorluyorum" diye konuştu

* Kırbaş'ın, "Ordudan herhangi bir şekilde ilişiği kesilenlerin dışarıda bir işe girmelerini engellemek ne kadar doğru" diye Çetin Doğan'a sordu. Soru üzerine Çetin Doğan güldü. Salonda da gülüşmelerin olmasının üzerine Savcı Kırbaş, "Gülünecek bir soru" dedi. Doğan da, "Gerçekten de gülünecek soru. Sorunuzu Başbakanlığa yöneltin, genelgesi var" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"Balyoz Planı" iddialarına ilişkin 196 emekli ve muvazzaf askerin yargılandığı davada Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan'ın çapraz sorgusu yapıldı. Harp Akademileri Komutan Yardımcısı Korgeneral Yurdaer Olcan'a çapraz sorguda sorular yönelten üye Hakim Ali Efendi Peksak, "Savunmanızda semirene 1.Tugay Zırhlı Tugay Komutanı olarak katıldığınızı, ön çalışma yaptığınızı söylediniz. Soruşturma aşamasındaki ifadenizde ise ön çalışma yapmadığnızı söylediniz. Bu çelişki değil mi" diye sordu. Korgeneral Olcan, "O sırada hatırlamamıştım. Sonra iddianameyi okuyunca hatırladım" diye yanıt verdi. Hakim Peksak'ın soruları üzerine Olcan, "Plan semineri gizli değildi derken, tugaydaki, tümendeki hazırlıklar sırasında, çaycı bile plan semineri yapılacağını bilir. Bunu kastetttim" dedi.
"OYTS'NİN DÜŞMAN, DARBE GİBİ ALGILANMASINI BIRAKALIM"

Tutuklu sanık, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan ise seminerin Egemen Harekat Planı'na göre yapıldığını, bu planın Yunanistan'ın karasularını 6 mile çıkarması durumunda, geri bölgede meydana gelecek iç karışıklıklarla ilgili olduğunu belirtti. Örtülü veya örtüsüz nelerin tartışıldığının seminer cereyan planında açıkça belli olduğunu ifade eden Doğan, "Burada örtülü bir şekilde darbeyi planladığımız, görüştüğümüz düşünülürse çok yanlıştır. Senaryonun o günkü şartları ve durumu aksettirmiyor. Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo (OYTS) kabul edilmiştir. Türk-Yunan savaşı olasılı en düşük savaş ihtimalidir ama, Türkiye'nin başı dertte olduğu zaman Yunanistan 'karasularımı 12 mile çıkartma hakkım var' diyor. OYTS'nin düşman, darbe gibi algılanmasını bırakalım" diye konuştu.

Reklam
Reklam

"YAŞIM 70 AMA İŞ BİTMEMİŞ DAHA"

Sanık Doğan, dava konusu plan seminerinde adli müşavirin de bulunduğunu belirterek, "Bunu çok iyi hatırlıyorum. Yaşım 70 ama iş bitmemiş daha. Ali müşavirin de seminere katılmasını istemiştim" şeklinde konuştu. Hakim Ali Efendi Peksak da, Çetin Doğan'a ait olduğu iddia edilen "İçimizde şimdiye kadar barınamayanlar Meclis'e taşınmıştır. Bu bir meydan okumadır. Geri adım atamayız" şeklindeki konuşmalarını hatırlatarak, bunlarla ilgili açıklama yapıp yapmayacağını sordu.

Doğan, "Bu konuşmanın seminerde yapıldığını mı sanıyorsunuz. Bu 20 Aralık 2002'deki konuşmadır. Bunu da 2 polis 'Balyoz' çerçevesinde yapılan karargah koordinasyon toplantısı olarak belirtmiştir. Askeri Şura'da birinci gündem personelin durumuyla ilgilidir. O günkü koşulları düşünürseniz İmam Hatiplilerin gösterisi vardı. Tesettürle derse girmeler, bayrak törenine katılmama gibi. Bunlar Başbakanlığın genelgesine göre rapor edildi. Bu irticanın takibine ilişkin genelge Ocak 2011'e kadar yürürlükteydi. Ordudan ilişiği kesilen Konya milletvekili Meclise girdi. Bir sürü adamlara belediyeler kol kanat gerdi. Halbuki Başbakanlığın genelgesi var, bunları belli yerlere almayın diye. Biz doğru bildiğimizi bize verilen emirler çerçevesinde yapalım " şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"GÜLÜNECEK BİR SORU"

Savcı Savaş Kırbaş da, "Ordudan herhangi bir şekilde ilişiği kesilenlerin dışarıda bir işe girmelerini engellemek ne kadar doğru" diye Çetin Doğan'a sordu. Soru üzerine Çetin Doğan güldü. Salonda da gülüşmelerin olmasının üzerine Savcı Kırbaş, "Gülünecek bir soru" dedi. Doğan da, "Gerçekten de gülünecek soru. Sorunuzu Başbakanlığa yöneltin, genelgesi var" dedi.

Kırbaş'ın, "Bir ayaklanmamı var Türkiye'de de Yunanistan bundan faydalansın" sorusuna da Doğan, savcının bu konuyu anlamadığını belirtti. Doğan'ın "Ben size soru sorayım. Siz bu davada darbe planı olduğuna inanıyor musunuz" sorusu üzerine Kırbaş, Doğan'ın kendisine soru yöneltemeyeceğini ifade etti.

"SINIRLARI ZORLUYORSUNUZ"

Savunmasında bu konulara değindiğini beliten Çetin Doğan, "Okuyun, senaryoyu okuyun. Siz anlamıyorsunuz. Savcılık makamına saygım var ama, sınırları zorluyorsunuz. Egemen planını bilmiyorsunuz. Burada bir komedi mi oynanıyor. 11 No'lu CD'nin sahte olduğunu ifade ettim" diye konuştu. Savcı Kırbaş da, "Savcı olarak zorladığım sınırlar nedir. Soru sorarak mı sınırları zorluyorum" dedi. Çetin Doğan bu soruya cevap vermedi. Savcı Kırbaş, Yurdaer Olcan'a da, "Birincilikle terfi etmiş bir komutansınız. OYTS'nin 2003'te oynanması için Türkiye'de bir durum var mıydı? Siz karar mercinde olsaydınız oynar mıydınız?' diye sordu. İstanbul'daki tehdit durumunun değerlendirdiğini, ilçe emniyet komisyon toplantılarının yapıldığını ifade eden Olcan, "İstanbul'daki asayişte artış, emasya birliklerinin yetersizliği nedeniyle bu plan seçilmiş. Bu şartlar da ben de oynardım herhalde" diye cevap verdi.
"TSK DİJİTAL TERÖRLE KARŞI KARŞIYADIR"

Reklam
Reklam

Tutuklu sanık Kurmay Albay Cengiz Köylü söz olarak "Türk Silahlı Kuvvetleri dijital terörle karşı karşıyadır. Sahte belgelerle burada tutuluyoruz. Perşembe günü bu konuda açıklamalar yapacağım, her şey açığa çıkacak. Bu nedenle duruşmada bilgisayar konusuda uzman bilirkişi heyeti bulundurulmasını talep ediyorum" dedi. Duruşma tutuklu sanık Emekli Albay Emin Büyükkılıç'ın savunmasının alınmasıyla devam ediliyor.
DURUŞMA SALONUNDAKİ MİKROFONLARA TEPKİLER DEVAM EDİYOR

Çetin Doğan'ın avukatı Hüseyin Ersöz basın mensuplarına yaptığı sözlü açıklamada, Balyoz davasının görüldüğü duruşma salonunda tavandan asılı şekilde duran ses toplama mikrofonlarının adil yargılamayı ihlal ihlal anlamı taşıdığını belirtti. Hazırladıkları dilekçeleri, aralarında Birleşmiş Milletler Adalet Komisyonu'nda bulunduğu 14 kuruma gönderdiklerini açıklayan Ersöz, sanık avukatları olarak hazırladıkları dilekçede mikrofonların kaldırılmasını talep ettiklerini açıkladı. Dilekçenin verildiği kurumlar şöyle: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı, Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanlığı, Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı, İstanbul Barosu Başkanlığı, Ankara Barosu Başkanlığı, Avrupa Barolar Birliği Başkanlığı, Asya Pasifik Avukatlar Birliği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, TBMM Adalet Komisyonu Başkanlığı, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanlığı, Avrupa Parlamentosu Adalet Komisyonu Başkanlığına, Birleşmiş Milletler Adalet Komisyonu Başkanlığı, Türk Hukuk Kurumu Başkanlığı."

Reklam
Reklam