Savcılığa dün çıkartılan ve emniyette susma hakkını kullanmasına karşılık, Savcı Mustafa Bilgili'nin sorularını yanıtlayan eski Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir'in, Batı Çalışma Grubu'nun kurulması, BÇG'nin fişleme ve yönlendirme faaliyetleri konusunda anayasaya göre görev yapan Milli Güvenlik Kurulu'nun kararlarını, Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne göre irticanın öncelikli tehdit olduğunu belirterek, "MGK karar verdi. Biz emir ve talimatları uyguladık. Bunları uygulamamak suçtur" dediği öğrenildi.
Milliyet'in haberine göre, emniyette 3 gün tutulan ve susma hakkını kullanan Bir, dün sabah erken saatlerde çıkartıldığı savcılıkta soruları yanıtladı. Bir, imzasını taşıyan BÇG belgelerinin büyük bölümünün kendisine ait olduğunu kabul ederken, az sayıda belge için "hatırlamıyorum", "bana ait değil" gibi yanıtlar verdi. Bir'in, BÇG'nin kurulması ve kendisine bağlı olarak çalışması konusunda, anayasa, kanunlar ve yönetmeliklere göre, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin koruma ve kollama görevi bulunduğunu anımsattığı öğrenildi. Bir'in, Milli Güvenlik Kurulu'nun, bu doğrultuda kararlar verdiğini, görevdeki bir asker olarak, kendisinin de bu kararların gereğini yerine getirmemesinin suç oluşturacağı için talimatlara uygun biçimde hareket ettiğini ifade ettiği kaydedildi. MGK'nin Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne göre irticayı öncelikli tehdit olarak niteliğini anımsatan Bir'in, dönemin başbakanı başta olmak üzere siyasilerin de bu kararlara imza attığını, kendisinin de MGK kararlarını yerine getirmekle yükümlü olduğunu kaydettiği ifade edildi.
**Gürcüoğlu: Beni Engin Alan görevlendirdi**
Tutuklanan ÖKK Seferberlik Bölge Başkanlığı'ndan emekli Kurmay Albay Abdurrahman Yavuz Gürcüoğlu ise sorulara verdiği yanıtlarda, Balyoz davası kapsamında tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan tarafından BÇG'de görevlendirildiğini belirterek, şunları anlattı:
"1997 Mayıs ayında ÖKK Başkanı bana görev verdi. Gittiğimde birimin BÇG olduğunu öğrendim. Beni görevlendiren ÖKK Komutanı Engin Alan paşa olabilir. Sözlü bir görevlendirmeydi. Yazılı bir tebliğ olmadı. Kriz Masası'nın gece vardiyasında görevliydim. Gece 24.00'e kadar çalışıp gündüzleri ÖKK'daki görevime devam ediyordum. Seferberlikle ilgili gelen bilgileri düzenliyordum.
**Karargahta büyük salonda çalışıyordu**
BÇG, Genelkurmay Karargahı'nda girişin kartla yapıldığı büyük bir salonda çalışıyordu. Giriş kartım Genelkurmay'a gittiğimde hazırlanmıştı. O kart ile içeri giriyordum, çıkışta kartı orada bırakıyordum. Giriş kartı olmayan hiç kimse bu birime giremiyordu. Orası çok gizliydi. Harita ve planlar vardı. Kimse bilgi vermezdi. Ben de kimseye bilgi vermezdim. Kimse de birşey sormazdı. BÇG bilgileri, büyükçe salondaki lojistik, harekat, istihbarat birimlerine dağıtılıyordu. Gelen bilgiler benim çalıştığım ÖKK ile ilgili ise benim masama bırakılıyordu. Ben de bunları dosyalayıp ilgisine veriyordum. Bir istihbarat ağı var mıydı hatırlamıyorum. Teşkilat yapısını da bilmiyorum. Milli iradeye saygılıyım. Milli iradenin dışındaki hiçbir oluşuma katılmadım, tasvip de etmiyorum. Darbelere karşı olduğumu ifade etmek isterim."
**Kılıçarslan inkar etti**
Tutuklanan ÖKK'dan emekli Kurmay Başkanı emekli Tuğgeneral Abdullah Kılıçarslan, BÇG'nin varlığını inkar ederken hem Özel Kuvvetler Komutanlığı'nda görevlerini yapıp hem de BGÇ'de çalışamayacağını söyledi. Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir imzalı belgelerin ÖKK komutanlığına dağıtımının yapılmadığını, kendi adının BÇG teşkilat şemasına binbaşı yazıldığını belirten Kılıçarslan, "Rütbem kurmay albay olduğu için binbaşı rütbesindeki görevi yapmam mümkün değildi" dedi. Kılıçarslan, "İddia edildiği gibi hükümeti yıkmak için psikolojik harekat yapmam için bana herhangi bir emir ve talimat verilmedi" dedi.
**Hiçbir grupta yoktum**
Tutuklanan dönemin Genelkurmay Basın Sözcüsü emekli Albay Hüsnü Dağ ise Genelkurmay'daki hiçbir çalışma grubunda görev almadığını söyledi. Dağ'ın avukatı da "Bu çalışma grubunun eyleminin herhangi bir suç kabul edilemeyeceği de açıktır. 28 Şubat 1997'de toplanan Milli Güvenlik Kurulu ki devletin bu alandaki en üst organıdır. Bu organın tavsiyesi doğrultusunda bizzat o devrin başbakanı tarafından verilen ve sivil bakanlıklarda uygulandığı gibi Milli Savunma ve Genelkurmay'da uygulanan bazı tedbirlerin alınması için vücuda getirilmiş bir organ niteliğindedir. Yani tamamen yasal bir çalışmadır" dedi.
**MGK söyledi**
Dönemin Genelkurmay İç Harekat Daire Başkanı emekli Tuğgeneral İdris Koralp ise, "Batı Çalışma Grubu'nun Milli Güvenlik Kurulu kararları çerçevesinde oluşturulduğu kanaatindeyim. BÇG Harekat Konseptinin tamamı MGK ve Bakanlık genelgeleri ve tasarruflarına dayanır. BÇG'nin bahsi geçen faaliyetleri icra yetkisi yoktur. Genelkurmay adına faaliyetlerini, raporlarını derler. MGK kararları, Başbakanlık, Bakanlıklar tarafından da genelgelerle vali ve bütün devlet kurumlarında yayımlanmıştır. Esas icradan sorumlu Başbakan ve Bakanlıklarla birlikte her ay toplantı ile değerlendirme yapılan MGK'dır" dedi.
**Bir'i suçladı**
Serbest kalan emekli Albay Mustafa Kemal Savcı ise "BÇG'yi kuran ve yöneten orgeneral Çevik Bir ve BÇG listesine ismimi yazmasına rağmen, bunu bana bildirmeyen emekli Kurmay Albay Cihangir Akşit'ten şikayetçiyim" dedi.