Ceviz Gönüllüleri

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Rafet Aslantaş, Eskişehir’de ceviz yetiştiriciliğine başlamak isteyen 49 vatandaşa eğitim verdi.Eskişehir’de yaşayan gönüllüler, sosyal medya üzerinden birbirleriyle iletişim kurarak ceviz yetiştiriciliğine başlamak için ESOGÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Aslantaş’tan fakülte binasında eğitim aldılar. Aslantaş, cevize gönül veren vatandaşların birçoğunun ziraatın dışındaki meslek gruplarında yer aldığını vurguladı. Prof. Dr. Aslantaş, eğitim almak isteyen vatandaşların kendisine telefonla ulaştıklarını ve ceviz yetiştiriciliğinde eğitim almak istediklerini ifade etti.“Eskişehir şartlarında 10, 12 ve 13 gramlık cevizler uygun”Aslantaş, verdiği eğitimlerde, cevizin bir tür olduğunu ve hepsinin aynı yaşta verim vermeyeceğini ifade etti. Prof. Dr. Rafet Aslantaş, cevizin yetiştirileceğinin yer ile değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Ceviz bir türdür. Cevizler aynı anda çiçek açmaz ve aynı yaşta verime başlamaz. İlkbahar geç donları da ciddi tehdittir. Dikim yaptığınız yer vadi tabanıysa, yani soğuğun çöktüğü noktada ceviz yetiştireceksek, baştan bunu bilmemiz gerekir. Eskişehir’in yaz periyodu, çiçeklenmeden olgunlaşmaya kadar geçen periyodu dikkate aldığımız zaman bitkinin geç uyanması gerekir. Cevizde de böyle bir durum var. Erken ve geç uyananı var. Geç uyananları tercih edeceğiz. Eskişehir şartlarında 10, 12 ve 13 gramlık cevizler çok daha uygun cevizlerdir. Sakarya vadisi istikametine gittiğimiz zaman vadi tabanlarındaki engebeli araziler, meyilli arazilerde vadi tabanına inmeden ve yamaç arazilerde çok iri olanlar cevizler tercih edilebilir. O zaman yer ile birlikte düşünmek zorundayız” şeklinde konuştu."Doğayı doğru okuyup reçeteler sunmayı hedefliyoruz"Eskişehir’in zengin ve farklı toprak yapısında ekolojik farklılığının fazla olduğunu vurgulayan Aslantaş, konuyla alakalı şunları kaydetti:“Eskişehir, zengin ve farklı toprak yapısında ekolojik farklılığı çok fazla olan bir şehir. Yaşadığımız şu dönemde, ‘bu toprak kötü, artık bitki yetiştirilmez’ diye bir kanaat yok. Toprak düzenleyiciler var. Doğayı doğru okuyup reçeteler sunmayı hedef alıyoruz. Eskişehir gibi geçit kuşağında ve Karasal iklimin şiddetli yaşandığı bir yerde, bir anda Akdeniz iklimini beklemeyeceğiz. Ancak değişim vardır. Bu değişiklik, yetiştirilecek ürün çeşitliliğine hizmet edebilir. Bunları doğru okumamız lazım.”