Endüstriyel işlemlerin yan ürünleri olarak ifade edilen dioksinler farklı şekillerde karşınıza çıkabilir. Katı atık, endüstriyel yağ atıkları ve fabrika bacaları dioksinin çevreye salınmasına neden olur. Bu bileşenlerin en yüksek seviyeleri bazı toprak çeşitlerinde, tortularda ve hatta yiyeceklerde bulunur.
Kimyasal bileşenler arasında yer alan dioksinler, hidrofobik özelliğiyle dikkat çeker. Hidrofobik özelliğinin bir sonucu olarak bu bileşenin doğada yok olması uzun süreler gerektirir. Yıkımları zor olan dioksinler, çevre kirleticilerin başında gelir. Birçok çeşidi bulunan dioksin, çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden bir unsurdur.
Farklı birçok çeşidiyle dikkat çeken dioksinin nasıl ortaya çıktığı önemli bir konudur. Dioksinler doğal olarak ortaya çıkan bir yapıya sahip değildir. Endüstriyel olarak ifade edilen faaliyetler sonucunda dioksinlerin oluştuğu söylenebilir. Klor ya da brom içeren endüstriyel üretimlerin bir sonucu olarak karşınıza çıkar. Metal işleme, organik bir maddeyi yakma gibi faaliyetlerin yanı sıra katı atık ve bu atıkların yakılması da dioksinin açığa çıkmasına neden olur. Plastik üretimi ve tüketiminde artış yaşanmasının olumsuz bir nedeni olarak dioksin gibi zararlı toksinlerin oluşması kaçınılmazdır. Bu faaliyetlere bağlı olarak ortaya çıkan dioksinler hava yoluyla suda, toprakta veya bitkilerde depolanır. İnsan vücuduna girmesi ise toprakta yetişen bitkilerin tüketilmesiyle gerçekleşir. Dioksinin insan vücudunda depolanmasına çoğunlukla hayvansal gıdalar neden olur. Bu bileşen et, balık, süt veya yumurta gibi ürünlerin kullanılması sonucunda vücutta depolanma imkanı bulabilir.
Çevreyi ve insan sağlığını tehdit eden dioksinin birçok zararı vardır. Herhangi bir yolla insan vücuduna giren dioksinler zamanla birtakım sorunları da beraberinde getirir. Yüksek miktarda dioksine maruz kalan bir insanın vücudunda değişiklikler meydana gelebilir. Ciltte bölgesel olarak koyulaşmalar gözlemlenebilir, yamalı olarak ifade edilen lezyonlara rastlanabilir. Dioksin, akne oluşumunu hızlandırır. Ciltteki etkisinin yanı sıra organlara da zarar verebilir. Kısa süreli de olsa dioksine maruz kalan kişinin karaciğerinde hasar oluşma ihtimali vardır. Karaciğer fonksiyonlarında normal sürecin dışında birtakım değişikliklere neden olur. Dioksine uzun süre maruz kalan kişinin bağışıklık sistemi zayıflar. Bağışıklığı zayıflayan kişinin farklı hastalıklara yakalanma riski de artar. Bunun dışında sinir sistemini olumsuz yönde etkiler, üreme fonksiyonlarının bozulmasına neden olarak kısırlık sorununu ortaya çıkarabilir. Birçok farklı açıdan insan sağlığı üzerinde ciddi sonuçları beraberinde getirir. Belirli süre maruz kalan insanların kanser riskleri de açığa çıkabilir. Ayrıca daha hassas gruplar içerisinde ifade edilen bebeklerde etkileri oldukça fazladır. Anne karnındaki fetüsün, dioksinin olumsuz etkilerine maruz kalan en duyarlı grup olduğu bilinir. Organları gelişmekte olan bebeğin vücudunda olumsuz neticelere neden olabilir. Çocuk gelişim sürecinde de olumsuz etkileri görülür. Atık yerlerinde yaşayan insanların da daha tehlikeli gruplar arasında yer aldığı ifade edilir. Dioksine maruz kalmayı önlemek için kontrollü ve tedbirli süreçlerin izlenmesi gerekir.
Birçok olumsuz etkisi bulunan dioksin bileşeni, hem çevre hem de insan sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Dioksin zehirlenmesi, en basit tanımıyla endüstriyel faaliyetler sonucunda ortaya çıkan kimyasala bağlı gerçekleşen bir zehirlenme türüdür.
Kozmetik, gıda veya temizlik sektörlerinde kullanılan bu kimyasalın yan etkilerine dikkat etmek gerekir. Fazla miktarda, uzun süreli dioksine maruz kalan kişinin zehirlenme ihtimali de yüksektir. Zehirlenme sonucunda kişinin karaciğerinde ağır hasarlar görülür. Bunun dışında dioksin zehirlemesi kansere, kısırlığa ve hatta ölüme neden olabilir.
İnsan vücudunda biyolojik ve toksik etki yaratan dioksinden korunmak için toplum farkındalığının büyük ölçüde artması gereklidir. Tüketilen gıdaların ve kullanılan kozmetik ürünlerinin seçimine dikkat edilmelidir. Sağlığınızı korumak adına siz de alışveriş yaparken ürün içeriklerine mutlaka göz atmalı, bireysel anlamda gereken önlemleri almalısınız.
Karaciğer ve böbreklere zarar veren, insan sağlığını tehdit eden dioksinler, uzun süre vücutta depolanır. Peki dioksin vücuttan nasıl atılır? İnsanlar vücuduna etki eden toksinlerden kurtulmak amacıyla bazı detaylara dikkat edebilir. Bu detayların başında beslenme konusu gelir. Bilinçli ve sağlıklı bir şekilde beslenen kişi, vücudunda yer alan toksinleri atabilir. Bu amaçla birtakım antioksidan besinleri kullanmakta fayda vardır. Kuvvetli bir antioksidan olan biberiye, toksinleri vücuttan atarak bağışıklık sistemini korumaya yardımcı olur. Metabolizmaya faydalı gelen besinleri rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Brüksel lahanası ve enginar tüketimi ile beraber vücudunuzda bulunan toksinlerden hızlıca kurtulabilirsiniz. Enginar, vücuttaki tüm atık maddelerin atılımını hızlandıran bir besindir. Detoks etkisiyle tüketilen bu gıda sayesinde zararlı toksinlerin etkilerini ortadan kaldırabilirsiniz.
Böbrek ve mesanede oluşan toksinleri atmak için ise kekik ve kekik çayını kullanabilirsiniz. Yemeklerinize baharat olarak da kekik eklemeniz mümkündür. Detoks etkisiyle bilinen gıdaları düzenli bir şekilde tüketebilirsiniz. Bu tarz gıdaların erken yaşta tüketilmesi gelişim açısından da oldukça önemlidir. Sağlıklı beslenmeyi bir alışkanlık haline getirerek dioksinin etkilerini olabildiğince yok edebilirsiniz. Ayrıca uzmanlar tarafından onaylanmış dioksin çayı gibi yan ürünleri de takviye olarak alabilirsiniz. Ancak bunları kullanmadan önce bir uzmana danışmakta fayda vardır. Bu sayede aldığınız ürünü gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.