Çevre Ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar:

İzmir’e, başta kentsel dönüşüm çalışmaları olmak üzere çeşitli temaslar için gelen Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, “İzmir önem bakımından mutlaka ilk 20’nin içerisinde. ‘İstanbul yansa İzmir İstanbul'u yapar ama İzmir yansa İstanbul İzmir’i yapamaz’ diye bir söylem var. Çok müthiş bir konumu var bunu öne çıkarmamız lazım. İzmir'in marka değerini artırmamız parlatmamız lazım” dedi.

Bakan Bayraktar, İzmir Valiliği’nin ardından ziyaret ettiği AK Parti İzmir İl Başkanı Ömer Cihat Akay’ı ziyaret etti. Akay ile bir süre görüştükten sonra toplantı salonunda konuşan Bakan Erdoğan Bayraktar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İnciraltı itirazları, Çeşme’deki TOKi tartışmaları, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Erpolat ile olan gerilimi ve kentsel dönüşüm çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu. Bayraktar, beraberinde AK Parti İzmir milletvekilleri Aydın Şengül, Hamza Dağ, AK Parti İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Özen Kızılırmak olduğu halde basın mensuplarının sorularını da değerlendirdi.

İZMİR’DE DOKUZ ALANDA KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞLAMALI

İzmir’de dokuz alanda kentsel dönüşümün başlatılması gerektiğini belirten Erdoğan Bayraktar, büyükşehir ve ilçe belediyelerle işbirliği içinde olduklarını ancak bunun kendisini tatmin etmediğini söyledi.

Bakan Bayraktar, yıl sonuna kadar 200 bin binayı yıkacaklarını, bu rakamı önümüzdeki yıl 400 bine çıkaracaklarını açıklayarak, 14 milyon konutun 6,5 milyonunu yenilemek istediklerini belirtti.

UÇAN KUŞUN DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR

Uçan kuşun desteğine ihtiyaçları olduğunu anlatan Bayraktar, şunları söyledi: “İnsanlarımızın kendisinin demesi lazım. 30 üzerinde firmaya lisans verdik, binaların riskli olup olmadığının tespitine dair. Eğer riskli ise müteahhitle anlaşacak yaptıracak, biz de kirasını vereceğiz, aldığı krediye destek vereceğiz. Rant mant kesildi. Muhalefetin rant sözü kesildi, tutmuyor. Kuru çamur köşeye yapışmaz. Nerede rant? Vatandaşa kira yardımı yapıyoruz, bu rant mı? Biz kimsenin yerini alıp müteahhide vermiyoruz. Depreme, heyelana dayanaksız bina stoğunu yıkmak. 200 bin bina yıkacağız, önümüzdeki yıl 400 bine çıkarmak istiyoruz. 14 milyon konutun 6,5 milyonunu yenilemek istiyoruz. Bugün inceleme yapacağız. Adım adım inşallah. Uçan kuşun desteğine ihtiyacımız var.”

RANT MANT KESİLDİ

İzmir’in birinci derece deprem kuşağında olduğunu vurgulayan Bakan Bayraktar, yaptıkları düzenlemelerle rantı kestiklerini söyledi.

TÜRKİYE, BREZİLYA, MEKSİKA VE MISIR’DAN DAHA İYİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Türkiye’nin Brezilya, Meksika ve Mısır’dan çok daha iyi durumda olduğunu belirterek kentsel dönüşümü Brezilya ve Meksika’nın istediği halde yapamadığını söyledi.

İki yıl içerisinde çalışmanın şeklini, şemalini Türkiye'ye vatandaşımıza gösterme fotoğraflama gayreti içerisinde olduklarını anlatan Bakan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sosyal devlet anlayışı içinde, vatandaşımızı inandırma, güvendirme, devlet hakikaten bu işte samimidir ve bu işi başarıyor, yapıyor. Brezilya ve Meksika'da yapmak istiyor ama yapamıyor, başaramıyor. Mısır daha kötü. Kahire'ye gidip bakın çok kötü. Bombay'a bakın. Dünya bugün artık 197 devlet var. Birbirine ilgisiz değil. İletişim, ulaşım gelişti. Sosyalist bloku ülkelerde meydanlar genişti yapıldı. Bize benzeyen ülkelere göre en iyi durumda olan biziz.“

MAKETTEN KONUT SATIŞINDA TÜKETİCİYİ KORUYORUZ

Bakan Erdoğan Bayraktar, tüketiciyi koruma yasasının Haziran’da yasalaşması beklenen yeni haliyle maketten konut satışının tüketiciyi koruma şeklinde düzenlendiğini belirtti.

Bayraktar, düzenlemeyle vatandaşın nasıl korunacağını şöyle anlattı: “Maketten konut satışını kat irtifaını öteleme çalışmamız var. Bir diğer önemli ayağı mutlaka yatan parayı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülüyor. Yatan para bankaya yatacak, müteahhit yaptıkça yatacak. 500 konutu sigorta edecek, vatandaş mağdur olursa bedelini ödeyecek. Banka garantör olacak, müteahhit yaptıkça alacak. satış izni alabilmek için vatandaşın hakkını korumak için sigorta şirketine sigortalayacak.”

BAŞKAN KOCAOĞLU'NUN CEZA ŞİKAYETİ HAKKINDA

Bakan Bayraktar’a, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun kendilerine haksız yere ceza kestiğini savunduğu İzmir Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Ata Erpolat hakkında kendisine yazdığı mektup ve şikayetle ilgili düşünceleri soruldu.

HİZMETTE SİYASET YAPMAYIZ

Bayraktar’ın yanıtı ılımlı oldu: “Bir vilayetin mülki amiri validir. Vali hükümeti, bakanlıklar bakanı temsil eder. Sicil amiri validir. Çevre ve şehircilik il müdürü yasaya aykırı iş yaptığında disiplin yönetmeliklerine göre gereği yapılmalıdır. Bize intikal ettiği zaman biz de yapmalıyız. Aziz bey benim arkadaşım. Uzaktan hemşehrimiz sayılır, sevdiğimiz bir arkadaşım, başarılı olmasını bekleriz. Hizmette siyaset yapmayız. Hangi parti olursa olsun yardım ederiz. Geldi EXPO planlarını birlikte yaptık. İl müdürünün yaptığı yanlışlık varsa teftiş konusu olmalı. Görevini yapmıyorsa yine teftiş yapmalı. Körfez kirlendiği zaman vatandaş çevre bakanlığı uyuyor diyecek.”

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN İNCİRALTI PLANLARINA İTİRAZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin EXPO alanı olarak tanımlanan İnciraltı ile ilgili planlara itirazını da değerlendiren Bakan Bayraktar, sözlerine şöyle devam etti: “Son itirazda birşey yok. Bir kısmını dikkate alacağız. İtiraz makul olursa aslında güzel bir şey, eleştirmek, şikayet etmek. Biz on kez de yapsak yanlış olabilir. Ufak tefek düzeltmeler yapılması gerekiyorsa dikkate alacağız. Başka kurumların ve STK'ların var. Ana teması itibariyle plan oturdu. Çok güzel bir plan oldu. İzmir'e hayırlı olsun.”

İZMİR’İN YÖNETİMİNE TALİBİZ

İzmir’in yönetimine talip olduklarını anlatan Bayraktar, ada ve bölge bazında yenileme çalışmalarını daha fazla önemsediklerini kaydetti ve şöyle konuştu: “Artık çevre son derece öne çıktı. Şehircilik de. Bu, İzmir için çok önemli. Büyükşehirin hudutlarıyla il hudutları çakıştı. Artık köyler de mahalle haline gelecek. Bu, şehrin bütünlüğünü ,mimari gramer silüet bakımından bütünlüğü sağlayacak. Bu dönemde İzmir'i mutlaka geliştirmemiz, parlatmamız lazım. Dokuz alanda burada kentsel dönüşümü başlatmamız lazım. Özal döneminden sonra mahalli idarelerin güçlendirilmesi kapsamında bizim partnerimiz belediyeler. Büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyelerle beraberce yürütmeye çalışıyoruz. Yürütemezsek başka argümanları kullanacağız. Artık dize dize apartmanlar değil mutlaka parkı, yeşili olan yeni yerleşim yerleri yapma konusunda, ada ve bölge bazında yenileme için mücadele vereceğiz. Ciddi mesafe aldık. Uygulamada mesafe aldığımız zaman konuşma hakkımız olacak. Önümüzde seçimler var. İzmir halkının tercihlerine önem veriyoruz. Kimi tercih ediyorsa başımızın üstünde yeri var. İzmir'in yönetimine talibiz. AK belediyelerin Türkiye'deki başarısı önemli.”

Bakan Erdoğan Bayraktar, kentsel dönüşüm konusunda halkın nabzını tutmak istediklerini ve önemli kolaylıklar sağladıklarını aktardı.

SPEKÜLATÖRLERE SIFIR TOLERANS

Vatandaşların güven ve beklenti konusunda da ciddi mesafe aldıklarını anlatan Bayraktar, spekülatörlere gözdağı vermeyi ihmal etmedi.

Bayraktar, belediyelerle ortak çalışmaları olduğunu belirterek şunları söyledi: "Gerek büyükşehir gerek ilçe belediyelerle. Aramızda bir sıkıntı gözükmüyor ama bunlar beni tatmin etmiyor. Mutlaka acilen fiilen sakat binaların dönüşümünü esas arzu ediyoruz. Part time bizi tatmin etmiyor. Birtakım yeniliklere, yıkımlara başladık. Ama çok da ciddi mesafe aldık. Bazı bölgelerde biz şu an ihale ettik, halkın nabzını tutmaya çalışıyoruz. Halkın talebi doğrultusunda dönüşüm istiyoruz. 630 lira aylık kirayı hibe olarak vereceğiz, faizler şu an 6,5'a düştü, yarısından fazlasını veriyoruz, ruhsat kentsel tasarım konusunda imar konusunda ciddi yardımlarımız var. Noter, vergi, alım satış işlemlerinde kolaylıklar getiriyoruz. Speküle edilmek de isteniyor. Sıfır tolerans vermemek için vatandaşımızdan talep gelsin, bir iki kendini bilmez çıkarsa, o mahallede kentsel dönüşümü isteyen vatandaşlar elimine etsin. Kendi cazibesi içinde oluşsun. İzmir'de bu hava oluştu. Güven ve beklenti konusunda ciddi mesafe aldık. Gönüllülük esasında ve rızaya dayalı olmasını istiyoruz. Kesinlikle siyaset yapmıyoruz. Hangi partiden olursa olsun ikna etmişse vatandaşı onaylıyoruz. İlk kazmayı 5 Ekim'de İstanbul'da başlattık. Belli noktaya getirdik şimdi inşallah çok daha büyük kapsamlı çalışmalara İzmir'de de başlayacağız. Biz bu işi vatandaşın kendisi yapsın istiyoruz. Biz de vatandaşa kolaylık gösterelim istiyoruz. Biz ortamı oluşturup, imkanları sağlayalım, yasal dayanağını yapalım istiyoruz. Birçok kolaylıklar var. Afet riski taşıyan alan ve yapıların dönüştürülmesi diğer yasalara karşı yaptırım gücü daha fazla olan kanun."

Hayat, yaşam, can hakkı tüm hakların üzerinde olduğunu belirten

Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü: "1999 depreminde yaşadığı travma bizi çok derinden etkilemiştir, 45 saniye içinde ekonomimiz yüzde 10 küçüldü, 18 bin insanımızı kaybettik. İzmir'de de Seferihisar'da, Pülümür'de, Bingöl, Van, Erzincan'da oldu. Bu yıkımlar, travmalar bize yeni bir medeniyetin bilimin getirdiği paradigmalar daha neler yapabilirizi önümüze koydu.”

İSTEYEN BELEDİYELERE YARDIM EDİYORUZ

Belediyelere imar yetkisi verilmesiyle ilgili eleştiriler olduğu sorusuna, Bakan Bayraktar, şöyle karşılık verdi: “İmarları tasdik etme yetkisi hariç geri kalan yetkilerin tamamını belediyeye devrediyoruz. İsteyen belediyelere yardım ediyoruz. İmar yetkisi ile kentsel dönüşümle ilgisini anlayamadım”

Bakan Bayraktar, bir başka gazetecinin TOKİ’nin Çeşme’de konut yapmasıyla ilgili eleştirileri nasıl değerlendirdiğini sorması üzerine de, “Böyle birşey bilmiyorum. İzmir'den çıktı o haber. Olsa bile iki katlı, villa tarzında olabilir. İmarını biz yaptık. Konut yapılacağı konusunda bir bilgim yok” diye konuştu.

Bakan Erdoğan Bayraktar, bugüne kadar 50 bin birim konutu yıktıklarını, kendilerine şahsi olarak 20 bine yakın şahsi başvuru olduğunu açıkladı. Speküle eden kesimlerin içinde mafya da olabileceği şeklinde konuşan Bayraktar, sözlerini şöyle tamamladı: “Talep beklediğimiz gibi. Şahsi olarak başvuran sayısı 20 bine yakın. 16 bin 700 bina riskli bina olarak tespit edildi. Riskli alandaki riskli bina sayısı 400 bin birim konut var. Bu güne kadar yaklaşık 50 bin birim konutu yıktık, çoğunluğu İstanbul'da olmak üzere. İzmir'de de biraz daha fazla sayıda katılım sağlanmasını bekliyoruz. 50 tane uluslararası dünya çapında müteahhit yetişti. Hepsini devlet yapacak değil. Kentsel dönemde stok konut yapacağız tabiiki. Belli bir miktarını yaparak fiyatları aşağı çekeceğiz, örnekleme yapacağız. Speküle edenler mafya da olabilir.”