Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki Bitlis'te

- Özhaseki: - "Ne kadar hırsızlık yapan varsa, devletin malını çalan varsa Allah belasını versin. Hiçbirine göz yummaya hakkımız yok. Ancak bunu bahane ederek bu devletin başına çorap örmek isteyenlerin de Allah belasını versin" - "Biz ekonomide, sağlıkta, ulaştırmada, eğitimde, enerjide başarılı olduk. Bunun yanında inançlarımızı yaşama noktasında bize yapılan zulümlere dimdik ayakta durduk ve vesayetçi rejimin belini kırdık" - "Ana muhalefet zaten nerede şer odağı var hepsinin sözcülüğünü yapm

BİTLİS (AA) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, "Ne kadar hırsızlık yapan varsa, devletin malını çalan varsa Allah belasını versin. Hiçbirine göz yummaya hakkımız yok. Ancak bunu bahane ederek bu devletin başına çorap örmek isteyenlerin de Allah belasını versin." dedi.

Valilik binasındaki toplantının ardından Bitlis Belediyesince yürütülen "Sokak Sağlıklaştırma Projesi"nin açılışını gerçekleştiren Özhaseki, dere ıslah çalışması hakkında bilgi aldı ve esnaf ziyaretinde bulundu.

AK Parti İl Danışma Meclisi toplantısına katılan Özhaseki, burada yaptığı konuşmada, vatandaşın derdini yüreklerinde hissettikleri için yerlerinde durup, sırtüstü yatarak dinlenmeye haklarının bulunmadığını söyledi.

Reklam
Reklam

- "Vesayetçi yapının belini kırdık"

İnsanların içinde nefis ile kalp mücadelesinin yaşandığını, nefsin yan gelip yatma, kalbin de iyilik peşinde olduğunu ifade eden Bakan Özhaseki, "Dış dünyada da içimizdeki gibi bir mücadele var. Kur'an'i ifadeyle hak batıl mücadelesi, bizim günümüz lisanında da iyilerle kötülerin mücadelesi. Biz iyilik yapacağız, iyi şeyler söyleyeceğiz. Bu mücadeleyi verdiğimiz zaman kazanacağız." dedi.

Bakan Özhaseki, Türk siyasi ve belediyecilik tarihinde dönüm noktaları olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Türk siyasi tarihindeki dönüm noktalarından biri 1946 çok partili sisteme geçiştir, diğeri de 2002'dir. 2002'den sonra gelen AK Parti hükümetlerinin yaptıklarını yan yana koyarsanız bu kıyaslanamayacak bir şeydir. Biz ekonomide, sağlıkta, ulaştırmada, eğitimde, enerjide başarılı olduk. Bunun yanında inançlarımızı yaşama noktasında bize yapılan zulümlere dimdik ayakta durduk ve vesayetçi rejimin belini kırdık. Susurluk olayından sonra rahmetli Erbakan 'fasa fiso' demişti. Gerçekten inanıyor muydu fasa fiso olduğuna, bana göre inanmıyordu. Ecevit bile özel harp dairesinin bütçesi önüne geldiğinde anlamıştı derin yapıyı. Siz, bizi temsil etsinler diye gönderiyorsunuz, onlar başlarına çorap örmek için bekleşiyordu. Olmadı, ihtilal ortamı hazırlıyor, olmadı ihtilal yaparak idama doğru götürüyorlardı. AK Parti bu vesayetçi yapının da belini kırmıştır."

Reklam
Reklam

- "Ana muhalefet şer odaklarının sözcülüğünü yapıyor"

AK Parti'nin 15 yıllık iktidarları döneminde neredeyse 15 ihtilal denemesinin bulunduğunu vurgulayan Bakan Özhaseki, Cumhuriyet mitingleri, Danıştay saldırıları, 367 olayları, parti kapatmanın bunlara örnek olduğunu kaydetti.

Gezi olaylarının ibretlik olduğunu, o dönemde kendilerinin de isteğiyle olayları düzenleyenlerin temsilcileriyle Ankara'da görüşme yapıldığını aktaranÖzhaseki, şunları söyledi:

"Ben bekliyorum ki '12 ağaç yer değiştiriyordu, biz de toplum olarak size ceza yazdık, 12 milyon ağaç dikin' demelerini bekliyorduk. Elleri öpülür böyle bir isteğin. Birinci istekleri 'üçüncü hava limanı inşaatını durdurun.' Bunu bazı ülkeler istiyor, neden onların sözcülüğünü yapıyorsunuz ki. 'Üçüncü köprüyü, nükleer tesisleri durdurun.' Arkadaşlar, dünyada 450 nükleer tesis var. Türkiye'nin sınırlarında nükleer tesisler var. Eyfel Kulesi'nin etrafında 6 nükleer tesis var. Londra'nın etrafında 9 nükleer tesis var. Niye Türkiye'de 2 tane yapılmasına karşı çıkıyorsunuz. Demek ki bunların derdi gezide sadece ağaç derdi değildi. O dönemde yine bunların sözcülüğünü bizim ana muhalefet yapıyor. Ana muhalefet zaten nerede şer odağı var hepsinin sözcülüğünü yapmaya devam ediyor. 12 ağaç yer değiştiriyor diye her gün milletvekilleri basına poz verirken, Yalova'daki CHP Belediye Başkanı asırlık çınar ağaçlarını devirdi, kimseden ses gelmedi."

Reklam
Reklam

- "Devletin malını çalan varsa Allah belasını versin"

Bu olayların ardından "Hırsızlıklara mani oluyoruz" bahanesiyle 17-25 Aralık algı operasyonunun yapıldığını ama dertlerinin başka olduğunu vurgulayan Özhaseki, "Ne kadar hırsızlık yapan varsa, devletin malını çalan varsa Allah belasını versin. Hiçbirine göz yummaya hakkımız yok. Ancak bunu bahane ederek bu devletin başına çorap örmek isteyenlerin de Allah belasını versin" diye konuştu.

Bakan Özhaseki, bu olayların sözcülüğünü de yine ana muhalefetin yaptığını, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun göreve geldiği yıl kendisi hakkında yolsuzluk iddiaları ortaya attığını ancak hepsinin de boş çıktığını kaydetti.

Söz konusu iddialar hakkında açtıkları davalardan şu ana kadar arkadaşlarıyla 98 bin 750 lira kazandığını söyleyen Özhaseki, bu paralarla sucuk alarak millete dağıttıklarını anlattı.

CHP'nin 15 gündür Türkiye'nin gündemini meşgul ettiğini aktaran Özhaseki, ana muhalefet partisinin aslında rota değiştirdiğini, eskiden laiklik, cumhuriyet gibi soyut kavramlar üzerinden muhalefet yaptığını kaydetti.

Reklam
Reklam

Özhaseki, Deniz Baykal'ın "Cumhuriyet elden gidiyor." nutukları attığını ama artık insanların bu söylemlere itibar etmediğini belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yön değiştirdiler. Amerikalı danışmanlar geldi. Hitlerin bir propaganda bakanı vardı, en önemli özelliği şuydu; yalan söyleyeceksiniz, yalanı tekrar edeceksiniz, büyük büyük yalan söyleyecek ve tekrar edeceksiniz ki toplumu inandırabilesiniz. Bu taktiğe başladılar şimdi. Durmadan yalan ama yüzü de kızarmıyor. Bir gün dedim ki, eskiden Deniz Baykal diye biri vardı. Allah şifalar versin şimdi hasta ama devlet adamıydı, ciddi bir adamdı. Bir adam geldi şimdi Kemal diye yerine, FETÖ'nün operasyonuyla geldi şimdi diyetini ödüyor onlara karşı. Durmadan yalan söylüyor. Adam yatıyor kalkıyor, kızarmıyor da, böyle bir becerisi var takdir ederim. Bunun üzerine beni savcılığa vermiş. Ben de yalanlarını sıraladım. Belgelerini altına koydum. Savcım, bizim siyasi literatürümüzde yalan söyleyene 'Yalancı' derler. İftira ediyorsa da 'müfteri' derler, bunda ikisi de var. Savcı belgelerin hepsini inceledi sonra başkan haklı dedi ve davayı reddetti. Ben bunun yalancılığını ispatlamış bir adamım, Allah'a hamdolsun."

Reklam
Reklam

- "PKK defteri kapandı"

Zor bir coğrafyada yaşadıklarını, bu zorluğun komşulardan, inançlarından, kadim medeniyetten, çevresine liderlik eden bir ülke olmasından kaynaklandığını ifade eden Bakan Özhaseki, dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan bu coğrafyanın son dönemlerde de mazlumların sığınma coğrafyası haline geldiğini, Balkanlar'da, Arap coğrafyasında, doğuda daralan tüm mazlumların bu coğrafyaya geldiğini belirtti.

"Bir olmuşuz, beraber olmuşuz, kardeş olmuşuz. Bayrağımız dalgalanıyor, ezanımız okunuyor. Allah birliğimize, dirliğimize göz koyanlara fırsat vermesin." diyen Özhaseki, bu coğrafyada kurdukları dirliği, düzeni bozmak için dışarıdan oyunların oynandığını söyledi.

PKK gibi belayı yaşadıklarını, o defterin kapandığını ve inşallah bir daha açılmayacağını ifade eden Özhaseki, şunları kaydetti:

"Güneydoğu'da yapılan çatışmalarda 70 bine yakın kardeşimizin evi yıkıldı ya da tahrip edildi. 35-40 bini onarılacak durumdaydı, paraları tek tek ödedik. 30 bine yakın evi yapıyoruz. Bir kısmını teslim ettik, kalanlarını da birkaç ay içinde teslim edeceğiz. Kardeşlerimize kira parası veriyoruz, eşya yardımında bulunuyoruz. Yani devlet kudret elini kötüye vurunca şefkat eli de gelir mazlumun yaralarını tedavi eder. Şimdi kardeşlerimizin yaralarını tedavi ediyoruz. Allah bir daha öyle kötülük yaşatmaz diye dua ediyoruz."

Reklam
Reklam

- "FETÖ'nün sözcülüğünü hala nasıl yapıyorsunuz?"

Terör örgütü PKK'nın ardından asıl canlarını sıkan şeyin FETÖ belası olduğunu dile getiren Özhaseki, önce "Biz hizmet eriyiz, çocuklarınızı verin okutalım, bize yardım ederseniz sizlere böyle hizmetler yaparız." diyerek insanları kandırdıklarını, bu iki yüzlü tavırlarıyla insanların duygularını sömürerek çocuklarını ve paralarını aldıklarını aktardı.

Özhaseki, şimdi tüm ifadelerden sonra bunların yurt dışında kurulan bir teşkilat olduğunu, başka yerlere hizmet ettiklerini anladıklarını bildirerek, şöyle konuştu:

"Bunlar 'Müslümanlık adına çıktık' derken Müslümanlıktan bihaberlermiş. Bizim bildiğimiz Müslümanlık doğruluk üzere kurulmaz mı? Bunlarda yalan, takiyye, özel hayata girerek dikizleme, soruları çalma var. Şu gözler, Kayseri'de bir garnizon komutanlığında törende ramazan günü viski içen adamlara şahit. Hayret etmiştim. 'Bu ne terbiyesizlik, ramazan günü, tören var ama ille de şu viskiyi içmen şart değil', kendi kendime demiştim. Şimdi FETÖ'den içeride yatıyor. Ordudan atıldı. Siz nasıl Müslümansınız. Bunlarda her numara var. Hamd olsun o gün Cumhurbaşkanımızın liderliği, sizlerin cesaretiyle bunları defettik. Bunların örgüt olduğu, nereye hizmet ettikleri, satılık uşak oldukları belli oldu mu? Şimdi bunların arkasında durmak, sözcülüğünü yapmak, emrine girerek at izini it izine karıştırmak şerefsizlik. Bunu yapanların kim olduğunu sizler çok iyi biliyorsunuz. Dün biz din sevgisi, vatan sevgisi için uğraşan insanların yanında olduk. Başka gayretimiz yoktu ama bugün kalleşlikleri, Türkiye aleyhine çalışan en önemli örgüt oldukları belli oldu. Katil oldukları tescilli. Siz nasıl olur da Samanyolu, Zaman kapanırken önüne gidip yattınız CHP milletvekilleri? Şimdi hala FETÖ'nün sözcülüğünü nasıl yapıyorsunuz? Hala Amerika'dan hainlerin gönderdiği kötü belgeleri, dekontları, uyduruk uyduruk belge diye, hükümet gitsin ne olursa olsun anlayışıyla nasıl insanların önüne çıkıyorsunuz? Ayıp olan şimdi hainlere ve örgüte hizmet etmektir. Hamd olsun bu konuda alnımız açık."

Reklam
Reklam

- "İçeriden ve dışarıdan fitne kuyularını yaptıklarının farkındayız"

Bu dönemde Batı'nın tavrını anlayamadıklarını, ne yaptıklarını çok iyi bildiklerini anlatan Özhaseki, artık 'hazır ol'da duran liderlerin olmadığını belirtti.

Özhaseki, kendi içlerinde birlik ve beraberliklerini sağlayacaklarını, Allah rızası için koşturacaklarını ifade ederek, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Şu anda da işlerimiz bereketleniyor. Önümüzdeki günlerde yeni seçimler geliyor. Bu seçimlerin önemini bilirsiniz. Dönüm noktasındayız. İçeriden ve dışarıdan fitne kuyularını yaptıklarının farkındayız. Şu anda Amerika'da devam eden çadır tiyatrosunda bile Türkiye'nin başına örülen çorabın ne menem bir şey olduğunun farkındasınız. Buradan götürdükleri bir adamı 'Ya 110 yıl içeride yatacaksın ya da şu yalanları söyle kurtul' şantajıyla mahkeme önüne sürüp sonra FETÖ'cülerin satın aldığı hakimlerle karar verdirmek kadar adilik olmaz. Sonra onları alıp orada oluyormuş gibi Türkiye'ye sunanları da Allah ıslah etsin. Bu işlerin farkındayız. Biz ne yaptığımızı biliyoruz. Batı'nın ekonomiyi bitirme hareketine rağmen ekonomimiz iyiye gidiyor. Büyüme hızımız yüzde 6'nın üzerinde çıkacak. Avrupa Birliği ülkelerinin toplam büyüme hızının iki katından fazla büyüyoruz. İnşallah daha iyi günlere gideceğiz."

Reklam
Reklam

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Vedat Demiröz de Türkiye'nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini, Kurtuluş Savaşı kadar önemli bir noktada olduklarını söyledi.

"Geçmişten beri hep genelde Avrupa, Amerika, İsrail üzerinde konuştum. Sürekli oraya dikkat çektim. Biz içeride birlikteyiz ama bu dönemde öğrendiğimiz bir de oranın uzantıları var. Kim olduğunu herkes biliyor." diyen Demiröz, şöyle konuştu:

"Onların sözcülüğünü yapıyor, oranın yönlendirmesine göre, ellerine tutuşturdukları palavralara, kağıtlara göre hareket ediyor. Kendine 'Hesap uzmanıyım' diyor, 'Malı nasıl götüreceğimi iyi bilirim' diyor, o da ayrı mesele. Çok götürdüğü için tecrübeli kendisi. Hesap uzmanı olmasına rağmen elindeki dekontu okuyamıyor. Hiçbir sıkıntısı olmadığı halde yapılan hizmetlerde ülkeye döviz getirildiği halde maalesef ülkeden döviz gönderildiği gibi yanlış algı yaratıyorlar. Cumhurbaşkanımızın dediği gibi kasetle gelen dekontla gidecek. Adamda yüz yok." .

Bakan Özhaseki, toplantının ardından kentten ayrıldı.

(AA)