ocuklarda görülen öfke vakaları ve bu öfke durumlarının önüne nasıl geçileceğine dair açıklamalarda bulunan Doruk Sağlık Grubu Uzman Klinik Psikolog Büşra Keyik, “Öfke, her insanın doğasında vardır. Uygun yollarla ifade edildiğinde sağlıklı bir duygudur. Kişinin çevresinde olup biten olaylara ya da kendisine yönelik her türlü tehdide karşı gösterdiği bir savunma düzeneğidir. Bebeklikten itibaren var olan öfke duygusunun ilk dışa vurma şekli, kriz şeklinde ağlamaktır. Yaş ilerledikçe kişinin öfkesini dışa vurma şekilleri değişir. Çocuklarda öfkenin birçok farklı sebepleri olabilir. Özellikle küçük çocuklar, henüz kendilerini ifade etmede zorlandıkları için öfke davranışları sergileyebilir. İsteklerini ve düşüncelerini ifade edememek, kızgınlıklar, paylaşmayı henüz öğrenmemiş olmak onlarda stres oluşturabilir.
Çocuklar haksızlığa uğradıklarına inanırlarsa, ayrımcılık yapılırsa, yanlış anlaşılırlarsa ve amacını aşan ceza alırlarsa sinirlenir, öfkelerini dışarıya vurabilir. Ailesinde büyüklerden sürekli öfkeli davranışlar gören çocuklar da aşırı öfkeli olabilir. Anne ve babasını sürekli tartışırken gören çocukların bu sorunu yaşaması daha güçlü bir ihtimaldir. O yüzden çocukların yanında yapılan konuşmalara ve davranışlara dikkat edilmelidir. İstekleri karşılanmayan ya da yeterince karşılanmayan çocuklar öfkeli davranışlar gösterebilir. Tutarsız anne ve baba davranışları da çocuğun öfkelenmesine sebep olabilmektedir. Örneğin annenin koyduğu kurala babanın özen göstermemesi öfke krizini tetikleyebilir. Çevresinde öfkeli davranışlar sergileyip istediğini yaptıran çocukları gözlemleyen çocuklar da öfkeli davranışlar sergileyip istediklerini yaptırmak isteyebilirler” dedi.
Öfke nöbetlerini önlemek, öfke nöbetlerinden kaçınmak için de bilgiler veren Büşra Keyik, “Çocuğunuzun öfke nöbetleri hangi durumlarda oluyor? Bunu tespit edin ve bunlardan uzak durmaya çalışın. Çocuğa çok ani, hazır olmasına fırsat vermeden emir ve isteklerde bulunmayın. Çocuk parkında kaydıraktan kaymaya kendini kaptırmış çocuğunuza, hadi artık eve gidiyoruz demek yerine, 10 dakika daha kay, sonra eve gideceğiz demek daha doğru bir yaklaşımdır. Çocuklar uykusuzluk, yorgunluk, açlık gibi durumlara tahammül edemezler. Bunlara özen göstermeniz çocuğu rahatlatacaktır. Çocuklarınızın seçim yapmalarına imkan verin, doğrudan fikirlerinizi dikte etmeyin. Soğuk havada başlığını takmadan sokağa çıkmakta direnen çocuğunuza, bugün kırmızı mı yoksa yeşil başlığını mı takmak istersin tarzı yaklaşım onun yumuşamasını sağlayacaktır. Tutarlı olmak ve konulan kuralları fire vermeden uygulamaya çalışmak, çocuklarda orta ve uzun vadede öfke ve olumsuz davranışların ortadan kalkması için yardımcıdır” ifadelerini kullandı.
ÇOCUĞA CEZA VERMEYİN
Çocuklara ceza vermemek gerektiğine vurgu yapan Klinik Psikolog Büşra Keyik, “Çünkü ceza, çocukla ebeveyn arasının daha da açılmasına yol açar. Öfke nöbetine giren çocuğunuz karşısında sakin ve soğukkanlı olun. Sözel ve fiziksel şiddet uygulamayın. Dediğini yaparak öfke nöbetini pekiştirmesine meydan vermeyin. Dikkatini başka yere çekmek, nefes almasını sağlamak sakinleşmesini beklemek doğru bir davranış olacaktır. Sakinleştiği anda bu davranışı onaylamadığınızı söyleyin ve onu öfkelendiren şeyi konuşun. Çocukların öfke patlamalarını önlemek için onlara beceriler öğretin. Örneğin yardım istemek, planlamak gibi. Asla onu sakinleşirse ödüllendireceğinizi söylemeyin. Çünkü bu durum ödül için öfkesini kullanmasına sebep olacaktır. Çocuğunuz öfkelenip size vuruyorsa, çocuğunuzu durdurun. Kızgın olduğunu anladığınızı ama size vurmasına izin vermeyeceğinizi söyleyin” şeklinde konuştu.
İHA