Bilecik M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu'ndaki tutuklu ve hükümlülerin bir kısmı, el sanatları ve meslek atölyelerinde üretim yapıyor. Kurum Müdürü Mustafa Şen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilecik M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü ve tutukluların boş zamanlarını çeşitli faaliyetlerle değerlendirdiklerini, yapmış oldukları el sanatı ürünlerinin farklı yerlerde sergilenerek satışı yapıldığını belirterek, elde edilen gelirlerin tekrar hükümlülerin ve tutukluların hesaplarına kaydedildiğini ve bu şekilde kendi ihtiyaçlarını karşıladıklarını söyledi. Hükümlü ve tutukluların tahliye olduktan sonra meslek edinmeleri ve hayata kendilerini bağlamaları yönünde kurumda birçok dalda kurslar açtıklarını ifade eden Şen, şöyle konuştu: "Kurumumuzda, hükümlü ve tutuklulara yönelik sinema gösteriminin yanında çeşitli konferanslar, konserler, münazaralar ve bilgi yarışmaları düzenlenmekte. Gerek mesleki gerekse eğitim kursları olmak üzere birçok dalda kurslar açılmakta. Burada çalışan hükümlülere, atölyelerde mesleki kazanımlar sağlanmakta. Milli Eğitim Bakanlığı ile birlikte açılan Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla düzenlenen kurslarda başarılı olan hükümlü ve tutuklara kurs belgeleri verilmekte. Tahliyesinden sonra hükümlülerimiz mesleklerini sürdürebilmekte, hayatını devam ettirebilmektedir. Ceza infaz kurumumuz, hükümlü ve tutuklulara yönelik, burada geçen zamanların ölü zaman olmadığını, her geçen zamanın ve dakikanın değerinin ne kadar kıymetli, değerli ve önemli olduğunu, sosyal ve kültürel faaliyetlerle gösterilmektedir." -"Meslek edindirme kursuyla iş dünyasına katıldı" Ceza infaz kurumunda meslek edinme kursuna katılarak, tahliye olduğunda mesleği devam eden birçok hükümlünün bulunduğunu anlatan Şen, bazı mahkumların, mobilya atölyesinde öğrendiği mesleği devam ettirerek, mobilya üzerine şirket kurduğunu ve pazar ağı yakaladığını kendisinin de bizzat şahit olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra birçok hükümlünün aynı şekilde kurumda öğrendiği mesleğini devam ettirdiğini ifade eden Şen, şunları kaydetti: "Bugün diğer ceza infaz kurumlarımızda olsun birçok alanda üretim devam ediyor. Burada çalışan hükümlülerimiz de gerek içeride gerek dışarıda hayatlarına devam ediyorlar. Buradan ayrılırken çok memnun ayrılıyorlar. Hükümlü ve tutuklulara yönetim olarak, 'suçluyu kazırsan altından insan çıkar' misaliyle bakıyor. Tabiri caizse insanları kazıdıkça, mücevher olduğunu, fikirlerin geliştiği, insanın hayattan kopmadığını anlıyoruz. Hükümlüler boş zamanlarını bu şekilde değerlendirdiklerinde çeşitli meslek dallarında eğitim gördüklerinde kendilerinde bir farkındalık hissediyorlar. Hayata biraz daha bağlı kalıyorlar. Dışarıya çıktıktan sonra yanlış yollardan ziyade doğru yolu rahatlıkla bulmuş oluyorlar." -"Aileler şaşkınlık içerisinde" Ceza İnfaz kurumunda 503 kapalı ve 250 açıkta olmak üzere 753 hükümlü ve tutuklunun bulunduğuna değinen Şen, tutuklu ve hükümlülerin atölyelerde yaptıkları ürünleri açılan sergide izlenime sunduklarını ve ailelerin ve ziyaretçilerin çok memnun kaldığını vurguladı. Ürünleri görenlerin "buda mı ceza infaz kurumunda yapıldı" şeklinde olumlu davranışlarla karşılaştıklarını aktaran Şen, "Birçoğu şaşkınlık içerisinde 'nasıl yapıldı bu malzeme' diye sevinçle karşılıyorlar. 753 hükümlü ve tutukludan 150'si şu anda el sanatlarıyla boş zamanlarını değerlendirmekte ve vakitlerini geçirebilmekte" dedi. Şen, kurum marifetiyle çeşitli kamu, kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen hükümlülerin bulunduğunu sözlerine ekledi. -"Buranın tek farkı akşam evimize değil koğuşa gidiyoruz" Resim atölyesinde çalışan M.T. ise aileden gelen mesleği cezaevine girdikten sonra tamamen kendini bu işe yönlendirdiği belirterek, "Dışarıda pek ilgilenmediğim resim işi cezaevi ortamında rahatlatıyor. En azından beden ve ruh sağlığını koruyor. Ayrıca varoluş nedenlerimden birisi oluyor" ifadelerini kullandı. "Yalnızca buradaki ortam için değil, bütün olarak her bireyin birkaç sanatla uğraşmalı" diyen M.T, şunları söyledi: "Bu işte profesyonel olmak zorunda değiller ama 24 saatin 1-2 saatini en azından yarım saatini buna ayırmaları gerekiyor. Dışarı çıktığımda bu işi sürdüreceğim, asla vazgeçmeyeceğim. Cezaevinin düzenlediği karma sergiler var, onlara katıldım. Ayrıca siparişler oluyor. Burada hem gelir elde ediyoruz hem de vaktimizi üreterek geçiriyoruz. Burası bir nevi dışarıdaki atölye gibi. Buranın tek farkı, akşam olduğunda evimize değil de koğuşumuza gidiyoruz."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz