Milletvekili seçildikten sonra tahliye edilmemesine itiraz eden gazeteci Mustafa Balbay, kararın yargının Meclis’e müdahalesi olduğunu belirterek, “Her şeye rağmen demir parmaklıkların arkasında adaleti bekliyorum” dedi.
İkinci ''Ergenekon'' davasında tutuklu olarak yargılandığı sırada milletvekili seçilen gazeteci-yazar Mustafa Balbay, avukatları aracılığıyla tutukluluğuna devam kararına itiraz etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan itiraz dilekçesinde ''Mahkeme tüm tahliye taleplerimizi birlikte değerlendirmeyerek kanuna açıkça aykırı davranmıştır'' denildi.
Gazeteci Mustafa Balbay, avukatlarıyla bugün bir görüşme yaptı.
Balbay, avukatları aracılığıyla basına ulaştırdığı açıklamasında, mahkemenin kararını bütün duygularını bir kenara koyup dinlediğini ve okuduğunu belirterek, kararla, millet iradesinin, TBMM'nin yasama gücü ve işlevinin, siyasi partilerin demokrasinin vazgeçilmez unsurları olduğu ilkesinin hiçe sayıldığını savundu.
Başta ''masumiyet karinesi'' ve ''tutuksuz yargılama esastır'' ilkesi olmak üzere, bütün temel hukuk kurallarının hiçe sayıldığını öne süren Balbay, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''Tutukluluğumun devamına karar veren üyeler, benim tahliye talebimi okumamış. Ben, milletvekili seçildiğim için tahliye istemedim. Mahkemenin, 'kaçma', 'delilleri karartma' gibi gerekçelerinin gelinen noktada mahkeme açısından da ortadan kalktığını ifade ettim. Ben, CHP İzmir Milletvekili ve yurtsever bir yazar olarak ülkeme hizmet etmek için özgürlüğümü istiyorum.
Mahkeme heyeti buna yasak koyuyor. Türkiye'de ilk kez hakkında hiçbir mahkumiyet kararı olmayan bir milletvekili, kanıtlanmamış iddialar nedeniyle hapiste tutulmaktadır. Bu, olağanüstü bir durumdur.
Bu, yargının demokrasiye, demokrasinin en önemli kurumu olan Meclis'e müdahalesidir. Her şeye rağmen demir parmaklıkların arkasında adaleti bekliyorum.”
DİCLE CEZAEVİNDEN MESAJ GÖNDERDİ
BDP’nin desteğiyle Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçilen ve YSK tarafından vekilliği düşürülen Hatip Dicle, cezaevinden arkadaşlarıyla çektirdiği fotoğrafla birlikte mesajda gönderdi. Dicle, "Benim yerime halkın konuşması daha doğru olur" dedi.
PKK’nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) ana davasından Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hatip Dicle, BDP’nin desteğiyle 12 Haziran seçimlerinde Diyarbakır’dan bağımsız milletvekili seçildi. Ancak YSK, Dicle’nin vekilliğini ’terör rögütü propagandası’ yaptığı gerekçesiyle aldığı 1 yıl 8 aylık hapis cezasını Yargıtay’ın onaması üzerine düşürdü.
Dicle’nin cezaevinde aralarında Batman eski Belediye Başkanı Hüseyin Kalkan, kapatılan DTP eski Diyarbakır İl Başkanı ve eski merkez Yenişehir İlçesi Belediye Başkanı Fırat Anlı, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır eski Şube Başkanı Muharrem Erbey’in de aralarında bulunduğu tutuklularla birlikte çektirdiği fotoğrafı gönderildi. Dicle’nin vekilliği düşürülmeden bir gün önce 21 Haziran günü çekilen fotoğrafta yüzünün güldüğü görülüyor. Dicle, vekilliğinin düşürülmesi üzerine de gönderdiği mesajda, "Benim yerime halkın konuşması daha doğru olur" dedi.