Chicago, Amerika’nın orta batısında Illinois eyaletinde bulunan, 2.7 milyonluk nüfusuyla (Chicago’ya bağlı bütün alanları sayarsanız bu sayı kolayca 3’e katlanabilir) Amerika’nın en büyük 3. şehri.
Michigan Gölü’nün güneybatı kıyılarında bulunan Chicago, genellikle dünyanın en hareketli şehirleri arasında gösterilen muazzam bir yer (Yıllık 45 milyon turist nüfusu var). Turistlerin Chicago’ya neden geldiğini söylemek aslında hiç de zor değil.
Chicago, kendi başına bir metropolün nasıl olması gerektiğini tanımlıyor. Fantastik bir silüet ve mimari, muazzam parklar ve bunların önünde millerce uzanan sahiller, lüks dükkanlar, tiyatro, sanat, şarap, yemek... Liste uzayıp gider. Şehir bunların hepsini yalnızca ortabatı ile özdeşleştirilebilecek, arkadaşça ve açık bir karakter ile sunuyor.
Geniş, modern ve klasik sanat koleksiyonu sunan Chicago Sanat Enstitüsü’nü veya dev tiranozoru (T-Rex) ile Field Museum of Natural History’i ziyaret edebilirsiniz. The Museum of Science and Industry her ikisini de gölgede bırakabilir. Tabii ki de Sears Kuleleri’ne çıkıp, şehrin silüetini izlemeden Chicago’dan ayrılmak istemeyeceksiniz. Zemin katta bulunan bot turlarına bile göz atmak isteyebilirsiniz.
Daha sonra parklara bir göz atabilir, etrafı turlayabilirsiniz. Güzel kareler yakalamak için Grant Park ve Millennium Park mükemmel yerler. Ve gününüzü yemek yiyerek, alışveriş yaparak veya tiyatrolardan birine gidip komedi oyunu izleyerek bitirebilirsiniz.