Chp Ankara Milletvekili Emir:

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, "MİT Müsteşarı, MİT Müsteşarlığı personeli de aynen...

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, "MİT Müsteşarı, MİT Müsteşarlığı personeli de aynen Silahlı Kuvvetler personeli gibi yargı sınıfı gibi tarafsızlık gerektiren, mutlaka siyaset dışı olmayı gerektiren bir görev biçimidir" dedi.CHP’li Emir TBMM’de toplantısı düzenledi. Emir, ülkenin kanlı terör olaylarına sahne olduğunu belirterek, MİT’in Milli İstirahat Teşkilatı’na dönüştüğünü iddia etti. Emir şöyle devam etti:"Milli Istihbarat Teşkilatı’nın siyasallaşmasıyla bir boyuta varmıştır ki, 2015 seçimlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarı iktidar partisinden milletvekili aday adayı olmasına kadar gelmiştir. Memurların milletvekili aday adayı olduktan sonra görevlerine iadesini düzenleyen 298 sayılı ’Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkındaki Kanun’da yargıçlar, savcılar, silahlı kuvvetler mensupları aday adayı olduktan sonra, diğer memurlardan ayrı tutulmuş, görevlerine iadeleri uygun görülmemiştir. Bu sayılanlar arasında MİT Müsteşarlığı personelinin sayılmamış olması, olsa olsa yasal boşluktan kaynaklanan bir durumdur. MİT Müsteşarı, MİT Müsteşarlığı personeli de aynen silahlı kuvvetler personeli gibi, yargı sınıfı gibi tarafsızlık gerektiren, mutlaka siyaset dışı olmayı gerektiren bir görev biçimidir."Emir, yasadan doğan boşluğun giderilmesi adına yasa teklifi verdiğini söyleyerek, MİT Müsteşarı ve personelinin de hakim, yargıç, silahlı kuvvetler personeli gibi görülmesini istedi.Deklarasyon ile ilgili olarak Emir, "Teröre karşı ortak eylem alma gerekliliği açıktı. Toplumun tüm kesimlerinin teröre bütünüyle karşı olması mücadele de büyük önem taşımaktadır. IŞİD’i bugüne kadar destekleyen, savunan, TIR’lar dolusu silah gönderen, Suriye politikasını böyle bir açmaya sokan iktidar varken, böylesine görevini yapmayan MİT Müsteşarlığı varken, kolluk kuvvetleri varken, bütün sorunların çözümü için deklarasyonda aramak, zayıf noktadır" şeklinde konuştu."Suruç ile MİT arasında nasıl bir ilişki gördünüz?" sorusuna Emir, "Bugün zanlı olan şahısların Adıyaman’da belirli oranda eğitildiği, örgütlendiği, istihbaratımızın bunları bildiği, belirli sürelerle takip edildiği ortadadır. Burada sorumlu Milli İstihbarat Teşkilatı olduğu ortadadır" diye cevap verdi.Erken seçim ihtimalini değerlendiren Emir, "Partimizin yetkili kurulları görüşmeleri, çalışmaları yürütüyorlar. Bu anlamda partimizin ilkeleri doğrultusunda görevden kaçmayacağı, Türkiye’nin bu ağır sorunları karşısında göreve talip olduğunu her fırsatta partimiz ifade ediyor. Biz de o noktadayız" ifadelerini kullandı.CHP’li Saruhan ise, Suruç ile MİT Yasası değişikliği arasındaki bağlantıyla ilgili olarak, "Hem MİT hem emniyet esas olarak suçun önlenmesi konusunda sorumludur. Birincil görevi suçun önlenmesidir. Bu anlamda görevin yapılmadığı açıktır. MİT tarafından, emniyet tarafından da yapılmadığı açıktır. Diyarbakır olaylarına katılan Orhan isimli gencin ailesi tarafından basına yapılmış açıklamalar vardı. Biz geçtiğimiz iki gün içinde Suruç’tan sonra Adyaman’a gittik, bu ailelerle görüştük. Görüşmelerde gördük ki; bir yılı aşkın süredir çay ocağına gitmekte olan ve orada ikna edilmiş, ’örgüte kazandırılmış’ kişilerin aileleri tarafından Başbakanlığa kadar uzanmış yoğun yakınmalar var. Bunların hiç biri hakkında araştırma yapılmamış. Ailelerin yakınmaları dikkate alınsaydı, dikkate alınıp buna göre önlem alınabilseydi, IŞİD’in en azından Türkiye’deki kanadının ortadan kaldırılması ve bu kadar cana mal olmuş olayları önlenebilirdi" değerlendirmesini yaptı.Saruhan şunları kaydetti:"Biz çekilen taraf olmayacağız. Ülkenin genel çıkarına bakıyoruz. Özellikle Suruç olayından yola çıkarak, masadan çekilen olmayacağız. Biz kendi duygularımızı, 14 talebimizi ifade ediyoruz. Yapılan açıklamalarda geçmişte de ’erken seçime hazır olun’ diyor. Erken seçim olasılıktır. Eğer anlaşma sağlanamaz ve bu noktaya gelinirse, bütün siyasi partileri de böyle bir hazırlık içinde olacaklardır."Saruhan, ailelerle görüşmelerinde yedi kişinin aynı anda ülkeyi terk ettiklerini belirterek, "Aynı anda IŞİD’e katılmışlar. İkisi ikiz kardeş. İkiz kardeşlerin eşleri de birisi Alman asıllı Adanalı bir yurttaş, diğeri de Rus. Genellikle imam nikahı ile evlendirilerek götürmüşler. Annenin bize Başbakan ile görüşüldüğünde verilen yanıt: iki kişiye ilişkin, ’Karı koca gitmişler, birbirlerine destek olurlar’. Orada emniyet ve valilik görevlileri bu yakınmaları kendileri de daha önce dikkate alındığı isteminde bulunmuşlar. Bütün bu söylemler bir şeylerin tıkandığını ve ailelerin somut olarak ’bu insanlar gittiler, bu insanlar bulunsun’ talebini açık bir şekilde ifade ediyor. Bunu Emniyetin ve MİT’in görmemiş olması mümkün değil. Kaldı ki somut yakınmalar, Başvurular var" şeklinde konuştu.Saruhan, Başbakan Yardımcısı Arınç’ın açıklamalarına yönelik olarak ise, "Son derece vahim diye okudum. ’Siz niye ölmediniz, siz niye bomba atılanlar arasında yoktunuz’. Çok da hoş bir yanıt vermişler; ’Merak etmeyin, biz de aynı kişiler arasında olabiliriz’. Niye hiç mi güvenlik elemanı yok muydu" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: