CHP'de kurultay için yeterli imza bulamayan muhalefet, şimdi yeni yol arayışında. Kulislerde “yargıya gitme” ihtimalinin zayıf olduğu, ikinci ve kuvvetli seçenek olarak tüzük kurultayı için imza girişimine başlanması konuşuluyor. CHP tüzüğüne göre olağanüstü tüzük kurultayı için beşte bir imza gerekli. 1242 delgesi olan CHP ’de 249 delegenin imzası, tüzük kurultayını toplamak için yeterli olacak. Üçüncü seçenek ise muhaliflerin 630 imza üzerinden kurultay ısrarına devam etmesi.
CHP ’deki olağanüstü kurultay isteyen muhaliflerin getirdiği imzaları inceleyen genel merkezin kesin sonuçları açıklamasıyla kurultay talebinin sayısal olarak yetersiz olduğu ortaya çıktı. Genel merkezin açıklamasına “Üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” ve “Tüm seçenekler masada” karşılığı veren muhalefetin yol haritasında neler olabileceği tartışılıyor. İlk seçenek olarak “kurultay yok” kararının yargıya taşınabileceği belirtilirken, ikinci ve kuvvetli seçenek olarak da muhalefetin bir kez daha, bu sefer tüzük kurultayı için imza girişimine başlayabileceği konuşuluyor.
Cumhuriyet gazetesinden İklim Öngel'in haberine göre; kurultay çağrı heyeti, “yargı” olasılığını kesin dille reddetmesine karşın, “Delegeler gidilebilir” diyerek açık kapı bırakıyor. Kulislerde “Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmayacağım” diyen Muharrem İnce’nin de seçimden hemen sonra genel başkanlık için harekete geçmesi örneği veriliyor. Sonucun yargıya gitmesi için 569 delegeden birinin dahi mahkemeye gitmesi yeterli.
İkinci ve daha kuvvetli bir diğer seçenek olarak da tüzük kurultayı dillendiriliyor. CHP tüzüğüne göre olağanüstü tüzük kurultayı için yalnızca beşte bir imza yetiyor. Buna göre 1242 delgesi olan CHP’de 249 delegenin imzası, tüzük kurultayını olağanüstü toplamak için yeterli. CHP 19. Olağanüstü Kurultayı’nı Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla bu yıl 9-10 Mart’ta tüzük değişikliği için yapmıştı.
HEDEF, MADDE 48
Kulislerde tüzük kurultayına gidilmesi durumunda, muhalefetin özellikle tüzükteki olağanüstü kurultayın düzenlendiği 48. maddenin değiştirilmesini hedef alacağı belirtiliyor. 48. maddede kurultayın gündeminde güvenoyu ve seçimli olağanüstü kurultay olması için delegele sayısının yarıdan bir fazlası olan salt çoğunluğun elde edilmesi gerektiği hükmü bulunuyor.
Gerek muhalefetten bazı isimler gerekse bazı partililer benzer bir sürecin MHP’de 1 Kasım seçimlerinin ardından yaşandığını anımsatıyor. Meral Akşener ve ekibi MHP tüzüğünde kurultay düzenlemesi yapan 63. maddede değişiklik yapmak için kurultay çağrısında bulunmuş, yeterli imzayı da toplamış ancak genel merkezin kurultay toplamaması üzerine olay mahkemeye taşınmıştı. Mahkemeden kurultay kararı çıkmasıyla toplanan kurultayda, tüzükteki söz konusu maddeyle ilgili değişikliğin yanı sıra gündemde olmayan bazı değişiklikler de yapılmıştı. Bu durum tekrar yargıya taşınınca, yargı bu kez genel merkez lehine karar vermiş, gündemin dışına çıkıldığını belirterek seçimli olağanüstü kurultay maddesinin dışındaki maddelerde değişiklik yapılmasını hukuksuz görmüştü. Ancak parti kulislerinde bu kez delegelerin, partinin daha fazla yıpranmaması için ilk süreçteki kadar imza vermeyebileceği belirtiliyor.
Üçüncü seçenek olarak da muhaliflerin 630 imza üzerinden genel merkeze ve Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik “ kurultay çağrısı” yapması yönündeki ısrarların sürdürülmesi, sosyal medya ve sokak kullanılarak eylemlerin artırılması olasılıkları konuşuluyor. Bu kapsamda genel merkez önündeki oturma eylemlerinin sürdürülmesinin yanı sıra imza veren delegelerin kendi illerinden Ankara’ya doğru yola çıkması olasılığı da dile getiriliyor. Ancak bu seçeneğin oldukça zayıf olduğunu belirtiliyor.
Kulislerde soru işareti yaratan bir başka konu da bu süreçte hem genel merkezin hem de Kılıçdaroğlu’nun sessiz kalması. Parti kaynakları, parti içi tartışmaların kamuoyu önünde sürdürülmeye devam etmesi durumunda Kılıçdaroğlu’nun da sessizliğini bozabileceğini kaydediyor.
"TALEP MYK DEĞİL, KURULTAY"
Olağanüstü kurultay için imza toplayan çağrı heyetinden Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, beraberindeki bazı çağrı heyeti üyeleriyle parti genel merkezine gelerek, teslim ettikleri imzalarla ilgili yapılan incelemenin detaylarına ilişkin bilgi almak üzere başvuruda bulundu. Yazı işlerine dilekçe verdikten sonra açıklama yapan Tüzün, “630 imza MYK değişikliği için verilmedi, kurultay yapılsın diye verildi. Eğer yerel seçim öncesi MYK değişiyorsa, kurultay da yapılabilir” dedi. Milletvekilleri, Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri ile doğal delegeler çıkarıldığında CHP’nin toplam bin 30 seçilmiş delegesi olduğuna dikkat çeken Tüzün, “Bin 30 delegemizin 630’u bizzat notere gidip bu beyannameyi imzalaşmışsa geriye 400 kişi kalmıştır. Bu ne demektir? CHP ’nin örgütü, tabanı, seçilmiş kurultay delegesinin yüzde 60’ı değişim ve kurultay istemektedir” ifadelerini kullandı.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tüzün, “Durumu mahkemeye taşımayı düşünüyor musunuz” sorusuna, “24 Haziran seçimlerinde 15 milyon oy almış bir arkadaşımızın kaderi 15 kişi tarafından belirlenemez. Bizim tüzüğümüz gereği en yetkili organımız kurultay delegemizdir. Kuşkusuz Sayın İnce ve biz çağrı heyeti üyeleri olarak böyle bir talebimiz söz konusu değil, ancak delege arkadaşlarımız bireysel müracaat yaparlarsa bizim de onlara diyeceğimiz çok fazla bir şey yoktur” yanıtını verdi.
Tüzün “Tüzük kurultayı için imza toplanacak mı” sorusunu da şöyle yanıtladı: “Bir otomobilin 4 lastiğinin 2’si patlamışsa yol alması mümkün değildir. Kurultay delegelerimizin yüzde 50 artı 1’i zaten imzasını beyan etmiştir. Ve seçilmiş kurultay delegelerimizin yüzde 60’ı beyan etmiştir. Bu çağrıya sessiz kalmayacak bir Genel Başkanımız vardır, MYK sonrası gerekli açıklamayı yapacaktır.”
İNCE: KİMSE AYRILMASIN
Muharrem İnce Twitter hesabından açıklama yaparak, olağanüstü kurultay için imza veren delegelerin iradelerine sahip çıktıklarını ve mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. İnce, mesajında, “ CHP ’de Olağanüstü kurultay için notere giderek imza veren kurultay delegelerimizin iradesine, isteğine sahip çıkıyoruz. Bize güvenen insanları yarı yolda bırakmayacağız. Anlık tepkilerle kimse partiden ve partideki görevinden ayrılmasın. Mücadelemizi hep birlikte sürdüreceğiz” görüşüne yer verdi.