Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sözcüsü Deniz Yücel, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın eski Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımların ardından, kınama cezası ile cezalandırılmak üzere Yüksek Disiplin Kuruluna sevk edildiğini açıkladı.
Yücel, partisinin genel Merkez binasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısına ilişkin basın toplantısı gerçekleştirdi.
Yücel, İzmir’de meydana gelen sağanak yağışın ardından elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden 2 vatandaşın hayatını kaybetmesine ilişkin meydana gelen olayda kusur ya da ihmali olanların titizlikle araştırılması ve yargı önünde hesap vermesi gerektiğini dile getirdi. Bir gazeteci tarafından CHP Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan’ın eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımların sorulması üzerine Yücel, “Bugün MYK toplantımızın gündem maddelerinden biri de buydu. Tanju Özcan’ın MYK’nın oy birliği ile almış olduğu kararla; tüzüğümüzün 68/3-C maddesi uyarınca ‘kınama’ cezası ile cezalandırılmak üzere Yüksek Disiplin Kurulu’na sevkine karar verilmiştir” cevabını verdi.
Eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan arasındaki polemik gündem olmuştu. Kılıçdaroğlu'nun CHP'de kendisine sadık 50 vekil olduğunu söylediği iddiası sonrası Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan sosyal medya hesabından çok sert bir paylaşımda bulunmuştu.
Özcan'ın "Yürüyüş sonunda koltuk attığım kişi Kurultay da da, şimdi yaptıklarıyla da koltuk sevdasını gösteriyor! 50 sadık vekili varmış! Sen Tanrı mısın, tarikat lideri mi? Ne demek sadık vekil?" sözlerine Kılıçdaroğlu'ndan yanıt gelmişti.
"Sana ilk ve son kez cevap veriyorum;
Söylemediğim bir söz için ve dahi çıkan yalan haberi de tekzip ettiğim halde şu söylediklerine bak.
Ne parti ahlakımızda ne de kültürümüzde senin yaptıklarının yeri yoktur.
Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri yalnızca Anayasaya ve millete bağlıdır.
Hakarete varan ifadeler kullandın sustum.
Mustafa Kemal Atatürk'ün makamını temsil eden koltuğu fırlattın sustum.
Ama edepsize had bildirmek, kırk yetim giydirmek gibiymiş derler…
Serseri mayın gibisin. Dengeni yitirmişsin.
Bu söylemlerinle partiyi zora sokuyorsun…
Kimse söylemiyor, ben söyleyeyim;
Aklını başına al…
Tanju, ne kadar kin varmış içinde…
Kinini daha da diri tut ve kork!
"Tanrı mısın?" Ne demek?
Allah'a sığınırım.
"Tarikat lideri misin?" Ne demek?
Hayatım tarikatlarla mücadele ederek geçti.
Eleştiri bizim partimiz için ekmek ve su gibidir, başımın üstünde yeri vardır.
Ama saygısızlığa, edepsizliğe ve arsızlığa ne ben ne de Cumhuriyet Halk Partisi müsaade etmez…
Gün olur ecel vuku bulursa cenazeme katılmanı istemiyorum...
Yazık sana, sana verdiğim emeklere…"
Kılıçdaroğlu'nun açıklamasına yanıt veren Özcan şunları ifade etmişti:
"- Size karşı özel bir kinim veya nefretim yok. 13 yıl boyunca başarısız olarak, koltuk sevdası uğruna bizim ve çocuklarımızın geleceğini kararttığınız için öfkem var.
Bizi, çeyrek asır süren Erdoğan iktidarına mahkûm ettiğiniz için yoğun bir kızgınlığım var.
Bu kadar ekonomik sıkıntıya ve dış politikadaki başarısızlıklara rağmen, bu beceriksiz Erdoğan’ı yenemeyip, oğlum dahil milyonlarca genci ağlatmanızı hazmedemiyorum.
Ayrıca ben değişim için Ankara’ya yürüdüm ve bu eylemi demokratik bir hak olarak gördüm. Attığım koltuk kendi koltuğumdu. Konuyu saptırmayalım. Siz hiç Atatürkçü olmadınız, partiyi sağdan transfer badem bıyıklılarla doldurdunuz.
Hayatta sizin kadar yalan söyleyen kimseyi tanımadım, bunu partililerde bilir. Ayrıca cenazeme gelme demişsiniz, siz benden önce vefat ederseniz ben o cenazeye gelmem çünkü hoca helallik istediğinde “Hakkımı helal ediyorum” diyemem.
Öyle iddia ettiğiniz gibi bende de çok hakkınız olduğuna inanmıyorum. İki sefer ön seçimle gelmiş bir Milletvekili, Tayyip Erdoğan’ın %65 oranında oy aldığı Bolu Belediyesi’ni iki sefer rekor oyla kazanmış biriyim. Ayrıca lütfen üslubunuza dikkat edin, emekli oldunuz, genel siyasete değil torunlarınıza vakit ayırınız.
Birazcık partiyi düşünüyorsanız, benim gibi siyasette başarılı olanlarla uğraşmak yerine gazetelerin bulmacalarını çözmeye çalışın.