Chp Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünya devletlerinin Türkiye’nin demokrasisiyle alay ettiğini ileri sürerek, “Bu mahkemeler...

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünya devletlerinin Türkiye’nin demokrasisiyle alay ettiğini ileri sürerek, “Bu mahkemeler siyasi otoritenin elindeki sopadır. bu mahkemeler adalet dağıtmaz. adaletsizlik üreten mahkemelerdir” dedi.

CHP Parti Meclisi, Yüksek Disiplin Kurulu, TBMM Grubu Ortak Çalışma Toplantısı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Büyük Anadolu Otel’de başladı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasını eleştirerek, güvenlik sorununa dikkat çekti. Güvenlikte büyük açmazların olduğunu ve kendi topraklarında yabancı askerlerin konuşlanmasına izin veren bir hükümetin bulunduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, kendilerinin karşı çıkmaları üzerine milletvekillerinin yabancı askerlerin konuşlandığı kapma gittikten sonra Türkiye’nin gerçeği gördüğünü söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a bunun yanlış olduğunu, anayasaya aykırı bir uygulama olduğunu ve parlamentonun bu karala devre dışı bırakıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Parlamentonun yetkisinin hükümet tarafından kullanılamayacağını ısrarla söyledik. Şimdi medyaya düşen haberler özgür Suriye ordusu Suriye’ye gitmiş. Türkiye’den ayrılmış. Demek ki, Cumhuriyet Halk Partisi olmasaydı yabancı askerler Türkiye topraklarında konuşlanmış olacaklardı. Ve kimsenin de haberi olmayacaktı. Medya yazacaktı ama hükümet kulaklarını tıkayacaktı. Geldiğimiz nokta budur arkadaşlar. Halkta büyük bir karamsarlık var. Her karşılaştığım vatandaş şunu sordu. Ne olacak bu memleketin hali? Güneyde söyleniyor. Dün Kırşehir’deydim. Bir köye başsağlığı için gittik. Aynı soru orada da geldi. Ne olacak halimiz? Düşünün 2002’den buyana ülkeyi yönetiyorsunuz 2012’de gelinen nokta vatandaş soruyor. Ne olacak bizim halimiz? Umut değil, umutsuzluğu aşılayan bir uygulamayla karşı karşıyayız. Eğer bir hükümet çözüm üretme noktasından uzaklaşmışsa, çözüm üretemiyorsa, kendisi sorun olmaya başlamışsa o hükümetin bu ülkeye vereceği hiçbir şey yoktur. Geldiğimiz budur. Biz hep şunu yaptık. Olaylara bakarken, sorunları görürken, teşhis ederken olabildiğince doğru teşhisler koymaya çalıştık. İyi uygulamalar yapmaya, onları kamuoyuyla paylaşmaya çalıştık. İktidara da söyledik yanlış yapıyorsunuz, doğrusu budur diye. Ama bizim doğrularımızı onlar yanlış olarak gördüler. Ama bizim doğrularımızı Suriye politikasında Rusya doğru gördü, İran doğru gördü, Çin doğru gördü. Batının saygın devletleri doğru gördü. Tek başınıza yapmayın böyle bir şey diye uyarılar geldi. Mısır doğru gördü bizim yaptığımız önerileri. Irak doğru gördü. Doğruyu görmeyen sadece hükümetti. Öyle bir dış politika izledik ki gelinen bu süreçte hiçbir dostumuz kalmadı. Siz hangi devletin düşman üreten politika, düşman üreten bir dış politika izlediğine tanık oldunuz? Her ülke olabildiğince dost yaratmaya, işbirliği ortamı yaratmaya çalışır dış politikasında. Ama bizim dış politikamız düşman yaratma üzerine gelişti ve büyüdü. Bugün geldiğimiz noktada Ortadoğu’da dostumuz yok. Bizim coğrafyamızda dostumuz yok. Herkes mesafeli bakıyor Türkiye Cumhuriyetine” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“AB İLE GELDİĞİMİZ SÜRECE BAKIN. TÜMÜYLE TIKANMIŞ DURUMDA”

Avrupa Birliği ile gelinen sürecin tıkandığını belirten Kılıçdaroğlu, “Öğle saatinde havai fişeklerin atılıp kutlandığı bir AB sürecini düşünün, birde geldiğimiz bugünkü AB sürecini düşünün. Tam bir açmaz içinde. Herkes o nedenle kaygılı bu ülke nereye gidiyor diye. Kaygıda haklı mı yurttaşlarımız? Evet kaygıda haklılar” dedi.

“Sadece dış politikamı, sadece Suriye politikası mı bizi açmazlarla karşı karşıya bırakıyor?” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

“Hayır. Ekonomide geldiğimiz noktaya bakın. Büyük, güzel, büyüyen Türkiye tablosu çiziyorlardı. Herkesin mutlu olduğu, herkesin kazandığı bir Türkiye tablosu çiziyorlardı. Gittiğim her yerde, Gaziantep’te de, Kilis’te de, Kırşehir’de de, Hatay’da da tarımı bitirdiler diyor vatandaşlarımız. Dünyanın en pahalı benzinini kullanan ülkeyiz. Dünyanın en pahalı mazotunu kullanan ikinci ülkeyiz. Ülkeyi yanlış yöneteceksin, faturayı halka çıkaracaksın. Hani ekonomi çok iyiydi? Tam bir tutarsızlık örneği. Kimin ne dediği belli değil. Nasıl bir politika izledikleri de belli değil. Bir bakan diyor ki frene basacağız, öbür bakan diyor ki gaza basacağız. 180 derece birbirine zıt bir düşünce. Bunların birisi Avrupa’da, birisi Amerika’da yaşamıyor. Bu iki bakan da Türkiye’de. Aynı hükümette. Aynı Başbakanın başkanlığında toplanıyorlar. Sormazlar mı adama ya frene mi basacağız, gaza mı basacağız? Efendim nüans farklılığı varmış. Çelişkinin adı da nüans farklılığı oldu. Hangi nüans farklılığından söz ediyorsunuz siz? Öyle bir noktaya geldik ki, bütün yurttaşlarımın şunu bilmesini isterim. Ortadoğu’ya, Avrupa’ya canlı hayvan, kırmızı et ihraç eden Türkiye önce kırmızı et ithal eder noktaya geldi. Sonra canlı hayvan ithal eder noktaya geldi. Sonra kurbanlık koyun ithal eder noktaya geldi. Şimdi geldiğimiz nokta çok daha önemli. Saman ithal eden Türkiye’ye geldik. Ve siz buna başarılı ekonomi politikası diyeceksiniz. Hep övünürlerdi Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden birisi. Doğrudur övünmemiz gerekir. Ama 20 ekonomiden sürekli ilk 10’a doğru yürümemiz lazım. Gelişmenin, büyümenin yolu ilk 10’a girmektir. Örnek vereceğim her yerde anlatın. 1998, 15. büyük ekonomiyiz ilk 20’nin içinde. 15. büyük ekonomiyiz. 2009, 16. büyük ekonomiyiz. Bir adım geriledik. 2011, 17. büyük ekonomiyiz. Bir adım daha geriledik. 2012, 18. büyük ekonomiyiz. Bir adım daha geriledik. Hani büyüyorduk? Başkaları bizden daha hızlı koşuyor. Başkaları bizden daha hızlı büyüyor ve biz geriye düşüyoruz onların yanında.”

Reklam
Reklam

“4+4+4 UYGULAMASININ KOYACAĞI KARAMSAR TABLOYU HİÇBİR YURTTAŞIM UNUTMASIN”

4+4+4 uygulamasının Türkiye’nin geleceği açısından ortaya koyacağı karamsar tabloyu hiçbir yurttaşın unutmamasını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, bugün gazetelerde 5,5 yaşındaki çocuğun daha büyük yaşlardaki çocuklar tarafından darp edildiğinin haberinin yer aldığını anlattı. Defalarca söylediklerini ve hata yapıyorsunuz dediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yanlış yapıyorsunuz dedik. Ama dinlemediler” dedi.

Gelinen noktada Türkiye’nin iyi yönetilmediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Sağlıklı yönetilmediğini de biliyoruz. Sadece ekonomi, sadece dış politika açısından değil. Her alanda sorunumuz var. Demokrasi kalitesi açısından her geçen gün biraz daha bozuluyor” diye konuştu.

“ÖZEL YETKİLİ MAHKEMELER SİYASİ OTORİTENİN ELİNDEKİ SOPADIR”

“Özel yetkili mahkemeler siyasi otoritenin elindeki sopadır” diyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Eğer bir ülkenin demokrasi kalitesi bozuksa hukukun üstünlüğü kavramı orada yer etmemiş demektir. Yargılamaları görüyorsunuz. Yargıç ben delillere bakmam diyor. Delilleri değerlendirmem diyor. 23 bilirkişi raporumu var? Bazıları uluslararası. Onları görmem diyor. Çünkü ben sizi mahkum edeceğim diyor. Özel yetkili mahkemeler aracılığıyla yapılıyor bu. Daha öncede söylemiştim. Bu mahkemeler siyasi otoritenin elindeki sopadır. Bu mahkemeler adalet dağıtmaz. Adaletsizlik üreten mahkemelerdir. Geldiğiniz noktaya bakın Allah aşkına. Vatandaş şunu söylüyor. Allah kimseyi mahkemeye düşürmesin. Adalet aranan yere Allah düşürmesin diyor. Demokrasiye bakın, milletvekilleri hapiste, siyasiler hapiste, düşünce adamları hapiste, gazeteciler hapiste, öğrenciler hapiste, askerler hapiste. Hapiste olmayan kimse yok. Türkiye büyük bir cezaevine dönüşmüş durumda. Böyle bir yapı olabilir mi? Bütün dünya alay ediyor Türkiye’yle. Demokrasiniz mi var diyorlar? Neden gazeteci hapiste? Öğretim üyeleri niye hapiste? Öğrenciler niye hapiste? Demokrasi adına hapse girenler olur mu? Demokrasiyi özlem olarak dile getirmek bile eğer suçsa, bu ülkede onlarda hapiste. Biz şunu söyledik. Her zaman, her yerde, her ortamda ısrarla söyledik. Darbeye karşıyız. Demokrasilerde darbe olmaz. Demokrasilerde vesayet sistemi de olmaz. Kimden kaynaklanırsa kaynaklansın, kimden gelirse gelsin vesayeti kabul etmiyoruz. Bunun için şunu söyledik. Siz gerçekten darbeye karşı mısınız? Darbecilere karşı mısınız? Gelin 12 Eylül’de Kenan Evren ve arkadaşlarının yaptıkları ve hala yürürlükte olan sizin de kullandığınız yasaları değiştirelim. Gelmediler. Darbe hukukundan beslenen bir siyasal iktidar ülkeye demokrasiyi getiremez. Bu gerçeği bilmemiz lazım.”

Reklam
Reklam

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından toplantı basına kapalı olarak gerçekleştirildi. Kılıçdaroğlu başkanlığında devam eden toplantıda, yeni yasama döneminde izlenecek yol haritasının belirleneceği öğrenildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz