CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, herkesin milli iradeye saygı duyması gerektiğini belirterek, "Biz bir hesaplaşma derdinde değiliz, bir 'devri sabık' yaratmadan yana da değiliz. Biz bu ülkenin güzel, iyi yönetilmesini istiyoruz." dedi.
Burdur Belediyesi Konferans ve Sergi Salonu'nda muhtarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, kanaat önderleri ve bazı partilerin il temsilcilerinin de yer aldığı toplantıya katılan Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı olarak güçlendirilmiş parlamenter sistemden yana olduklarını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin tarihinde bir kişiye emanet edilmediğini savunan Kılıçdaroğlu, Meclisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü savaş meydanlarına gönderirken, başkomutanlık yetkisini 3 ay süreyle verdiğini anımsattı.
"Mustafa Kemal Atatürk dönüp meclise hiçbir zaman 'bana bu yetkiyi nasıl daha uzun vermezsiniz' dememiştir." diyen Kılıçdaroğlu, devletin fazilet, erdem, bilgi, onur üzerine kurulduğunu anlattı.
- "Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır"
Kılıçdaroğlu, haram ve talan düzeni üzerine bir devletin inşa edilemeyeceğini belirterek, böyle bir düzendeki devletin yaşayamayacağını kaydetti.
Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Cumhurbaşkanının her zaman konuşmaması lazım, yılın belli günlerinde, aylarında gerekirse konuşur ve 83 milyon da onu dinler, 'bakalım ne söyleyecek' diye. Cumhurbaşkanlığı makamı devletin sigortasıdır. Tarafsız olduğu sürece devletin sigortasıdır. Siyasi partiler farklı düşünebilirler, peki hakem kim, kime başvuracaksınız Cumhurbaşkanına. Cumhurbaşkanı çağırır 'gelin bakalım beyler, Türkiye'nin bu kadar sorunu var, nedir sizin alıp veremediğiniz' der. Şimdi bunu yapacak bir makam yok Türkiye'de. Cumhurbaşkanlarının halka hesap vermesi, devletin saygınlığına dikkat etmesi, erdemli, namuslu olması lazım. Boğazından aşağıya haram lokma inmemesi lazım ve en önemlisi egemen güçler tarafından mal varlığı dolayısıyla tehdit edilmemesi lazım. Sıradan bir bakan değildir Cumhurbaşkanı. Biz Millet İttifak'ı olarak cumhurbaşkanını böyle düşünüyoruz. Her kuruşun hesabını veren, devlete saygı duyan ve gittiği her yerde saygı gösterilen kişi olması lazım."
Kılıçdaroğlu, mevcut sistemde parlamentonun yetkisi olmadığını öne sürerek, milli iradeyi temsil eden parlamentoya herkesin saygı duyması gerektiğini vurguladı.
Parlamentoda milletvekilleri bulunduğunu, kendisinin de bir milletvekili olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Allah aşkına siz milletvekili mi seçiyorsunuz? Sizin önünüze bir liste geliyor. Genel başkanlar oturmuşlar, alt alta koymuşlar bunlar Burdur'un milletvekili adayı demişler. Siz milletvekili seçmiyorsunuz, siz bir listenin altına mühür basıyorsunuz o kadar. Milletin vekilini milletin seçmesi lazım, bu olmazsa olmaz. Parlamento o zaman vesayetten kurtulmuş olur. Parlamento, milletvekilleri vesayet altındaysa, orada milli irade gerçekleşmez. Bakın ben bunları söylerken yeni bir Türkiye'nin inşasından, ahlakından, onurundan, saygınlığından, herkesin imrenmesi gereken bir Türkiye'den söz ediyorum. Tıpkı milli Kurtuluş Savaşı sonrası nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün mazlum milletlere örnek olmuşsa, yine bütün az gelişmiş ülkelere örnek olması lazım.
Güney Kore'den söz etim bir ara. Türkiye Cumhuriyeti devleti, Güney Kore'den önce araba üretti biliyor musunuz? Adı da Anadol, unutmamışsınızdır. Biz Anadol'u yaptığımızda Güney Kore'de otomobil yoktu. Şimdi Güney Kore'nin dünya çapında 3-4 markası var. Bizim niye yok? Dediğim gibi bu, siyaset kurumunu yeteri kadar sorgulamamaktan kaynaklanıyor. Bunu yapmak zorundayız. Türkiye'nin beklemeye tahammülü yok."
- "Vatandaş seni seçiyorsa başımın üstünde yerin var"
Kılıçdaroğlu, Burdur'dan erken seçim çağrısı yaptığını belirterek, "Milletin iradesine saygı. Korkma kardeşim getir sandığı yeniden seçim yapalım. Vatandaş seni seçiyorsa başımın üstünde yerin var. Çünkü geçen her gün bu toplumun aleyhine gelişiyor. Ben üzülüyorum. Benim karnım tok, maaşımı alıyorum onu söyleyeyim. Onu da siz ödüyorsunuz, sizin verdiğiniz vergilerle biz de maaşımızı alıyoruz ama bu ülkenin çiftçisi, üreticisi, sanayicisi, emeklisi var." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye yabancı sermayenin gelmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, sanayinin Romanya'ya, Bulgaristan'a, Bosna Hersek'e kaydığını, sanayicilerin gidip oraya yatırım yaptıklarını kaydetti.
- "Biz bir hesaplaşma derdinde değiliz"
Kılıçdaroğlu, çıkış yolunun seçim olduğunu dile getirerek, şöyle konuştu:
"Burdur'dan bu çağrımı tekrar ediyorum, Sayın Erdoğan halktan korkulmaz, milli irade her zaman başımızın üstündedir. Milli iradeden daha büyük bir irade sosyal yaşamımızda yoktur. Hepimizin milli iradeye saygı duyması lazım. Biz bir hesaplaşma derdinde değiliz, bir 'devri sabık' yaratmadan yana da değiliz. Biz bu ülkenin güzel, iyi yönetilmesini istiyoruz. Yönetilen devletin şeffaf, her kuruşun hesabını veren bir siyasi anlayış olsun istiyoruz. Tarafsız bir cumhurbaşkanı olsun istiyoruz. Bakanlar meclisten seçilsin, gelip meclise hesap versin istiyoruz. Devlette liyakat sistemi, üniversiteler özerk olsun, hakimler tarafsız ve bağımsız olsun istiyoruz. Kışlaya, camiye, adliyeye siyaset girmesin istiyoruz. Bunları Yenikapı mitinginde de söyledim."
Temiz ve güzel bir Türkiye'ye ihtiyaç olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, artık iki yüzlü siyasetin olmadığı, yeni bir siyaset anlayışını Türkiye'ye getirmek zorunda olduklarını belirtti.
- "Kavgadan ne fayda gördük"
Kılıçdaroğlu, yanlış dış politika izlendiğini öne sürerek, şu değerlendirmede bulundu:
"Yanlış dış politika izlenmese Suriye'yi, Mısır'ı biz inşa edeceğiz. Bölgenin en güçlü devleti olacağız. Bugün öyleyiz ama daha da güçlü olacağız. Kavgadan ne fayda gördük Allah aşkına. İktidar olduğumuzda Doğu Akdeniz'deki karbon yataklarının Türkiye'den geçtiğini göreceksiniz, Avrupa'ya nasıl gittiğini, oraya Türkiye'nin nasıl dahil olduğunu göreceksiniz. Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs'ın dışlanmadığını göreceksiniz. Bunlar akılla, mantıkla, çalışmayla, bilgiyle olur. Bunları yapacağız, yapmak zorundayız. Yapmadığımız takdirde sürekli geriye gideceğiz. O zaman niye Kurtuluş Savaşı'nı verdik. İkinci bir mücadeleyi demokrasi yolunda vereceğiz."
Kılıçdaroğlu, toplantı öncesi salonda Burdur Belediyesi tarafından Bağlar Mahallesi'nde hayata geçirilen imar uygulaması kapsamında yapılan parselasyondan mağdur olduğunu ileri süren bir grup mülk sahibiyle görüştü.
Toplantının ardından salonun bahçesinde grup adına gazetecilere açıklama yapan Kemal Arslan, mülk sahiplerinin mağduriyetlerinin giderilmesi için Kılıçdaroğlu'ndan yardım istediklerini belirterek, Kılıçdaroğlu'nun ise belediye başkanına bu işlemi iptal etmesi için emir veremeyeceğini, ricada bulunabileceğini söylediğini aktardı.
(Bitti)
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz