CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Gazeteciler hapiste, sanatçılar büyük sıkıntılar yaşıyorlar, yargı dünyasının üzerinde büyük baskılar var, milletvekilleri hapiste ama bütün bunlara baktığımızda asla umutsuz olmamamız gerektiği gerçeğini bilmemiz gerekir." dedi.

Kılıçdaroğlu, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Onur Ödülü'nün eski TBMM Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a verilmesi dolayısıyla düzenlenen törene katıldı.

Kemal Kılıçdaroğlu, buradaki konuşmasında, siyasetin bugün Türkiye'nin sorunlarını çözecek noktada olmadığını savunarak, "(Çözemiyor siyaset) derken tepedekileri kastediyorum ama bütün bunlara rağmen, bütün olumsuzluklara rağmen 15 yılda ne yaparlarsa yaptılar ama genç Türkiye Cumhuriyeti onurlu ve dik duruşunu her zaman sergiledi, sergilemeye de devam ediyor. Kişileriyle, kurumlarıyla, birikimleriyle sürdürüyor." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Yargı üzerinde büyük baskılar bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, "Kendisinin (TBB Başkanı Feyzioğlu) konuşmasına dahi tahammül edemeyip, Danıştay salonundan ayrılan kişiler bu ülkeye demokrasiyi getiremezler. Bir kişinin düşünebilmesi için önce dinlemesini bilmesi gerekir. Eğer dinlemesini bilmiyorsan zaten düşünemezsin. Bu kadar derin bir sorunla karşı karşıyayız." diye konuştu.

Demokrat Parti ile CHP'nin tarih boyunca rakip olmalarına rağmen her ikisinin de Cumhuriyet, demokrasi, Atatürk ve laiklikle sorunu bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ekonomide hayata farklı bakıyorlardı, olabilir ama 'çocuklarımıza en iyi eğitimi verelim' diye mücadele edildi, çabalar gösterildi. Eğer Türkiye bugün belli bir noktaya gelmişse, kendi bölgesinin gözbebeği haline gelmişse, geçmişte yapılan siyasal mücadelelerin ekonomiye de siyasete de bilime de yaptığı katkılardandır.

'Akıl akıldan üstündür.' diye zaman zaman söyleriz. Elbette herkes hata yapabilir. Siyasetçi de hata yapabilir ama önemli olan aynı hatayı tekrar etmemektir, hatadan ders çıkarmaktır. Bu dersi çıkardığımız zaman zaten hiçbir sorunumuz kalmaz."

Reklam
Reklam

Babasının, okula gitme isteğiyle ilgili dedesiyle yaşadığı bir anısını aktaran Kılıçdaroğlu, "Biz okuma yazma bilmeyen bir dededen, ilkokulu bitiren bir babadan, Cumhuriyetin bize sağladığı eşit fırsatlarla buralara gelme ve buraları yaşama imkanına kavuştuk." ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, bugün demokrasi konusunda nefes alınamadığını, ciddi sorunlar bulunduğunu savunarak, şunları söyledi:

"Gazeteciler hapiste, sanatçılar büyük sıkıntılar yaşıyorlar, yargı dünyasının üzerinde büyük baskılar var, milletvekilleri hapiste ama bütün bunlara baktığımızda asla umutsuz olmamamız gerektiği gerçeğini bilmemiz gerekir. Eğer biz, bize miras olarak bırakılan Türkiye'yi çağdaş uygarlığa taşıyacaksak umutsuzluğa yer yok. Biz hep birlikte bu mücadeleyi onurumuzla ve gururumuzla yapacağız."

Kılıçdaroğlu, Cindoruk'un, engin, hoşgörülü, mütevazı ve olağanüstü mizah yeteneğine sahip bir siyasetçi olduğunu belirterek, bu yeteneğin Türk siyaseti açısından önemli olduğunu ifade etti.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal'ın sağlık durumuna ilişkin olarak da "Bütün dualarımız onunla birlikte. Umarız kısa süre içinde sağlığına kavuşur." dedi.

Reklam
Reklam

-" En fazla Yassıada mahkemesi yaraladı"

Eski Meclis Başkanı Hüsamettin Cindoruk da kendisini "koridor avukatı" olarak niteledi ve meslek hayatında kendisini en fazla Yassıada mahkemesinin yaraladığını söyledi. "Yassıada mahkemesi bir zulüm mahkemesidir." diyen Cindoruk, 38 kişinin bir araya gelerek Meclisi kapattığını, 380 milletvekilinin dokunulmazlığını kaldırdığını ifade etti.

Bu mahkemeden 15 idam kararı çıktığını dile getiren Cindoruk, şöyle devam etti:

"Oradan bir güç birliği çıkarmalıydık. Hukukçular, siyasetçiler hepimiz. Zannediyorum yanlış oradan başladı. O sürüyor, bugüne kadar geldi. Başkanlığını yaptığım Meclisi koruyamadık, aç kapa Meclisi haline getirdik. En sonunda hainler o Meclis'i bombaladılar. Olacak şey midir? O Meclis Cumhuriyeti kuran Meclis, o Meclis iki anayasa yapan Meclis, o Meclis Atatürk'ü evvela Meclis Başkanı sonra Cumhurbaşkanı seçen Meclis. O Meclis bugün başka bir sıkıntıyla karşı karşıya. Başkanlık sistemine geçiyoruz. Bu bir organ naklidir. Organ nakli ne kadar tutarsa bu da o kadar tutacaktır ama vereceği zararı hep birlikte yaşayacağız. Parlamenter demokrasiye olan saygımızı sürdürmeliyiz ve onu tekrar geri getirmek için elbirliğiyle çalışmalıyız."

Reklam
Reklam

Onur ödülünü Deniz Baykal ile paylaşmak istediğini ifade eden Cindoruk, Baykal ile Zincirbozan'da 4 ay birlikte kaldıklarını söyledi. Bu dönemde, "diktatör müsvettesi" olarak nitelediği 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e, Baykal'ın yazdığı dilekçeyi okuyan Cindoruk, "Gidip yarın Deniz Baykal'a bunları söyleyeceğim, o beni duyacaktır." dedi.

Baykal'ın kahraman ve savaşçı, bir hukuk adamı, aynı zamanda bir insan hakları savunucusu olduğunu belirten Cindoruk, "İnançları ters düştüğü halde bir lideri kuyudan çıkarmıştır. O kuyudan çıkaran onun kıymetini bilmese bile kuyunun suyu bilmektedir." ifadesini kullandı.

- "Hesapverebilir bir yargıya ihtiyaç var" TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da hukuk paydasında buluşabilmek için adil yargılama yapabilen, tarafsız, bağımsız, güvenilir, hesapverebilir bir yargıya ihtiyaç olduğunu söyledi. Feyzioğlu, "Görevini namusuyla ve fedakarca yapan onbinlerce avukat, hakim ve savcı olarak milletimizle el ele, güvenilir bir yargıyı er ya da geç inşa edeceğiz. Çünkü güvenilir bir yargının inşa edilmesi Türkiye Cumhuriyeti'nin beka sorunu haline gelmiştir." diye konuştu.

Reklam
Reklam

Konuşmaların ardından TBB Onur Ödülü Feyzioğlu tarafından Cindoruk'a sunuldu.

Daha sonra TBB'nin komposizyon yarışmasında ikinci olan 11 yaşındaki Medine Şahinkaya, yazdığı "Cumhuriyet Kadını" başlıklı komposizyonu okudu.

Kılıçdaroğlu ve Feyzioğlu, Şahinkaya'nın 18 aylık kardeşi Mehmet Sefa'yı kucaklarına alarak sevdi.