CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu Muğla'da:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Barışın ve huzurun yolu demokrasinin kökleşmesinden geçiyor. Özgürlük alanının genişletilmesinden geçiyor" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Barışın ve huzurun yolu demokrasinin kökleşmesinden geçiyor. Özgürlük alanının genişletilmesinden geçiyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, Muğla'da belediye tarafından yaptırılan atık su arıtma tesisinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, CHP'li belediyelerin baskı altında olduğunu iddia etti.

CHP'li belediyelere yönelik operasyonlar düzenlendiğini öne süren Kılıçdaroğlu, "Sabahın köründe partimizin belediye başkanlarını gözaltına aldılar, evlerine baskınlar yaptılar. Sanırlar ki biz geri adım atacağız. Basmazsanız namertsiniz! Bizim hesap veremeyecek hiç bir şeyimiz yok" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu, CHP'li belediye başkanlarının halka hesap vermeyi namuslu bir görev olarak kabul ettiklerini belirtti.

Bazı milletvekilleri ile gazetecilerin hapishanelerde olduğunu ve bu durumun demokrasi ile çeliştiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Demokrasiden söz ediyorlar. Hangi demokrasi- Milletvekillerinin tutuklu olduğu, üniversite öğrencilerinin hapse atıldığı demokrasi mi- Gazetecilerin, avukatların hapse atıldığı demokrasi mi- Recep Tayyip Erdoğan demokrasisi... 'Ben söylerim hakim içeri atar.' Diyor ki 'O milletvekilleri neden seçildi-' Senden mi izin alacak bir kişi milletvekili olurken, kimsin sen- Sen bu soruyu önce bir kendine sor. Kafasında demokrasinin 'D'si şekillenmemiş birisi ancak bu soruyu sorabilir. O kişiler milletvekili olabilmek için önce savcıya gittiler, savcılıktan 'temiz kağıdı' aldılar. Yüksek Seçim Kurulu'na gittiler, hakimler 'milletvekili olabilir' diye karar verdi. Senin talimatınla onlar hapiste tutuluyorlar zaten. Bu ayıp sana yeter."

Kılıçdaroğlu, milletvekillerinin, gazetecilerinin hapishanelerde olduğu, yüzde 10 seçim barajının bulunduğu bir ülkede barışın hakim olamayacağını iddia etti.

Reklam
Reklam

-Çözüm Süreci-

Çözüm sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, süreçle ilgili her yerde konuşmalar yapıldığını ancak bu konuşmaların "boş" konuşmalar olduğunu ileri sürdü. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Ülkemize barış gelsin) diyorlar. Barışı istemeyen mi var- Ben sana soruyorum, neyin karşılığında Recep Tayyip Erdoğan, neyin karşılığında... Biz bu ülkede barışı ve demokrasiyi her zaman savunduk. Barışı ve demokrasiyi savunduğumuz için ağır bedelleri ödedik. Fidan gibi gençlerimizi idam sehpalarında kaybettik. Çoğu kadınımız işkence gördü, onları kaybettik. Barışın ve huzurun yolu demokrasinin kökleşmesinden geçiyor. Özgürlük alanının genişletilmesinden geçiyor."

Medyayı da eleştiren Kılıçdaroğlu, bu medya ve televizyon kanalları olduğu sürece halkın sağlıklı bilgi alma hakkı olmadığını savundu.

Medyada sabah akşam CHP'nin eleştirildiğini iddia eden Kılıçdaroğlu, "(CHP neden çıkıp konuşmuyor-) diye soruyorlar. Konuştuk, çıkıp 16 maddelik demokrasi ve özgürlük bildirisini açıkladık. Görmediler, göremezler. Çünkü Recep Ağabeyleri 'Görmeyin' demiş. Örneğin Kandil'de konuşan kişinin bir cümlesini medya sansürledi. Millet öğrenmesin diye sansür ediliyor. Doğruları milletin öğrenmesinden neden korkuyorsunuz- Basını özgür olmayan bir ülkenin halkı asla özgür olamaz. Onun için ilk hedefimiz basın özgürlüğü olacak" dedi.

Reklam
Reklam

Muhabir: Durmuş Genç / Levent Kişi / Hatice Özdemir

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz