CHP Grup Başkanvekili Altay'dan HDP açıklaması

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin olarak açıklama yaptı.

ANKARA (İHA) – CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin olarak, "Biz milletvekilleri yargılanmasın demiyoruz ama hüküm kesinleşmeden TBMM'nin üyelerinin talimatla tutuklanmasını, yasama görevlerinin engellenmesini TBMM'ye yapılmış bir darbe olarak görüyoruz” dedi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Altay, "Milletvekillerinin tutuklanması konusunda mesele ifadeye gitme noktası ise hukuk neyi emrediyorsa o yapılmalıdır. Ancak 'ifade vermedi' diyerek Türkiye'nin farklı noktalarındaki savcıların eş zamanlı operasyon için düğmeye basması da tutuklu milletvekilleri meselesinin hukuki değil, siyasi olduğunun bir göstergesidir. Hatta iktidarca diğer muhalefet odaklarına da gözdağı ifadesidir. Eğer bu kişiler suç işlemişse buna karar verecek olan bağımsız yargıçlardır. Dolmabahçe fotoğrafındakiler de, Oslo'da masanın etrafında oturanlar da aynı suçu işlemişlerdir. Savcıları bu konuda da görev yapmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

HDP milletvekillerinin tutuklanmasına ilişkin olarak Altay, "Biz milletvekilleri yargılanmasın demiyoruz ama hüküm kesinleşmeden TBMM'nin üyelerinin talimatla tutuklanmasını, yasama görevlerinin engellenmesini TBMM'ye yapılmış bir darbe olarak görüyoruz. Darbe sadece bomba ile yapılmaz. Suçu kesinleşmeden bir siyasi partinin genel başkanlarını, grup başkanvekilini, milletvekillerini derdest etmek, gecenin bir yarısı kapıları kırarak gözaltına almak, sonra tutuklamak demokrasilerde kabul edilebilir bir durum değildir. Milletvekilleri hiç şüphesiz yargılanmalılar ama hüküm kesinleşinceye, yargı süreci tamamlanıncaya kadar milletvekillerinin tutuklanması da kabul edilemez” şeklinde konuştu.

Türkiye'de faşizm tehlikesi olduğunu öne süren Altay şunları söyledi:

"15 Temmuz şehitleri 'Türkiye'ye sivil diktatörlük gelsin' diye şehit olmamıştır. Parlamenter sistem, demokrasi, tam bağımsızlık, özgürlükler için şehit olmuşlardır. 15 Temmuz ruhunu doğru okumak lazım. Toplum 15 Temmuz'da nasıl demokrasiye sahip çıktıysa, saray darbesine karşı da demokrasiye sahip çıkmasını bilecektir. Direnme hakkı meşrudur. Kimi ülkelerin anayasasında da vardır. Benim direnme hakkından anladığım şudur; anayasadan kaynaklı temel hak ve özgürlüklerimize yönelik her türlü müdahaleye karşı koymak direnme hakkıdır, meşru bir haktır.”

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: