TBMM Genel Kurulu'nda siyasi partilerin grup önerileri görüşüldü.
Genel Kurul'da, ilk olarak, İYİ Parti'nin "Milli Eğitim Bakanlığı, Danıştay'ın öğrenci andıyla ilgili verdiği kararın uygulanmamasına" ilişkin grup önerisinin bugün ele alınması önerisi görüşüldü.
Öneri üzerinde söz alan İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, andımızla ilgili yönetmeliğe yönelik açılan davada Danıştay'ın "yürütmeyi durdurma" kararı verdiğini söyledi. Danıştay'ın kararının 23 Ekim 2018 tarihinde verildiğini anımsatan Koncuk, "23 Ekim'den bu yana herhalde 30 günden fazla süre geçti. Çünkü, idari dava kararlarının 30 gün içerisinde uygulanmak gibi bir mecburiyeti var. Yani isterse bir üst mahkemeye itiraz edilmiş olsun idare, yargı kararını 30 gün içerisinde uygulamak zorundadır. Şu anda Milli Eğitim Bakanlığı açıkça bir suç işliyor." ifadesini kullandı.
Ortada bir yargı kararı olduğunu vurgulayan Koncuk, "Andımızdan rahatsızlığınızın ne olduğunu da bir türlü anlayamadım. 'Türk'üm, doğruyum, çalışkanım' ifadelerini evlatlarımıza söyletmemizden kim rahatsız olabilir? Millilik, yerlilik vurgusu yapan bir siyasi iktidarın andımız gibi bir metinden rahatsız olması asla söylemleriyle örtüşen bir durum değildir." dedi.
"DANIŞTAY KARARI YERİNDEDİR VE BUNA UYULMASI ZORUNLUDUR"
CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel ise Danıştay kararının ardından aradan geçen zamanda Milli Eğitim Bakanlığından herhangi bir uygulama gelmediğini belirterek, "Biz andımızdaki ifadelere anayasamızdaki vatandaşlık hukukuna göre ifade bulan aidiyet duygusuyla bakıyoruz." diye konuştu.
Adıgüzel, şöyle devam etti:
"Türkiye ırk temeline dayanan bir devlet değildir, bir siyasi bilinç devletidir. Andımızda belirtilen ırk temelli bir şey değil, sınırlarımız içerisinde, vatandaşlık temelinde, yurttaşlık bilincinde bir mana ifade eder. Burada tartışılması gereken esas bu mevzu da değil. Sayın Erdoğan'ın, Danıştay hakimlerini azarlayarak, aşağılayarak adeta bu kararı tanımaması meselesidir. Bir yargı sorunudur. Danıştay kararı yerindedir ve buna uyulması zorunludur."
"DANIŞTAY KENDİSİNİ YÜRÜTMENİN YERİNE KOYMUŞ"
AK Parti Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, Danıştay 8. Dairesi'nin vermiş olduğu yönetmelik değişikliğine ilişkin kararının, Anayasa'nın 125. maddesini ve İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesini ihlal eden, idari eylem ve işlem niteliğinde olan ve idarenin takdir yetkisini ortadan kaldıracak nitelikte bir karar olduğunu söyledi.
Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kararla Danıştay kendisini yürütmenin yerine koymuş ve andımızla ilgili yönetmelik değişikliği maddesini iptal etmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunda dava devam etmektedir, karar temyiz edilmiştir. Ortada uygulanması mümkün olan bir yargı kararı bulunmamaktadır. Ayrıca yürürlükte de öğrenci andının okutulmasını zorunlu kılacak bir yönetmelik hükmü de bulunmamaktadır. Danıştay 8. Dairesi yönetmelik değişikliğini iptal etmiştir, değişikliğe uğrayan önceki yönetmelik de ortada yoktur. Dolayısıyla karar eski yönetmeliği diriltebilecek, yürürlüğe koyabilecek bir karar değildir. Aksi takdirde, Danıştaya yönetmelik yapma yetkisi vermiş oluruz ki bu durum Anayasa ve hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz."
Tunç, "30 gün içinde uygulanması gerekir" düşüncesinin de doğru olmadığını vurguladı.
Konuşmaların ardından İYİ Parti'nin önerisi kabul edilmedi.
"EKONOMİK KRİZ" ÖNERİSİ REDDEDİLDİ
Daha sonra HDP'nin "ekonomik krize" ilişkin grup önerisinin bugün ele alınması önerisi görüşüldü.
Partisinin önerisi üzerine söz alan HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu, Türkiye'de bazı çevrelerin ekonomide "işlerin iyi gittiğine" dair bir kanaati sürekli vurguladığını söyledi.
CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, konuşması sırasında yanında getirdiği biber, patlıcan, kuru ve yaş soğanı kürsüye bıraktı.
Türkiye'nin tarihinin en büyük siyasi ve ekonomik krizini yaşadığını öne süren Barut, "Gün geçmiyor ki konkordatolar, iflaslar olmasın, gün geçmiyor ki iş yerleri kapanmasın." dedi.
Sebze fiyatlarında yaşanan fiyat artışlarına dikkati çeken Barut, "Milletimiz manavdan ürünleri artık kilo ile değil tane ile alacak. Bütün bunları aşmak yerine marketlere, depolara baskın ve cezalarla gıda fiyatlarını düşüremezsiniz. Üreticiye, sanayiciye, çiftçiye destek verilmekle bunlar aşılır." ifadesini kullandı.
Barut'un konuşmasının ardından elindeki sebzeleri AK Parti milletvekillerinin önüne koyması üzerine kısa süreli gerginlik yaşandı.
AK PARTİ'Lİ AYDEMİZ: KRİZİ DİYE BİR ŞEY YOK
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir ise kriz diye bir şeyin olmadığını söyledi.
Kriz kelimesinin anlamını okuyan Aydemir, "Var mı böyle bir şey? Kafası, zihin yapısı, zihin haritası imha üzerine kurulu olanlar bu dediğimi anlamazlar. Biz ihya siyaseti yapıyoruz. Bugüne kadar 17 yılda yaptıklarımız 170 yılda yapılmayacak kadar, milletin, memleketin menfaatinedir. Bir iktisadi yönelme yaşandı ve bunu herkes biliyor. Bu neydi? 15 Temmuz kanlı ihanetine iktisadi yönden ayak verme girişimiydi." dedi.
Öte yandan CHP'nin, "Artvin ilinin Yusufeli ilçesinin sorunlarına" ilişkin grup önerisinin bugün ele alınması önerisi de görüşülerek, kabul edilmedi.
Grup önerilerinin ardından TBMM Genel Kurulunda, Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapan Kanun Teklifinin görüşmelerine geçildi.
(AA)