CHP için dönüm noktası

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün Bitlis'te yaptığı konuşmada beklenmedik bir çıkış yaparak PKK sorununun silahla değil Meclis çatısı altında uzlaşma ile çözülebileceğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terörün silahla değil uzlaşmayla çözülebileceğini söyledi. Kılıçdaroğlu, “Analar ağlamasın dediler. Anaların ağlamayacağı noktaya gelindi mi? Barış sağlandı mı? Her gün olaylar oluyor, analar ağlıyor. Nasıl çözülecek peki? CHP Genel Başkanı olarak söylüyorum. Bu sorunun çözümü TBMM’den, toplumsal uzlaşmadan geçer. Silahla bu sorun çözülmez. Nasıl çözülecek bakın. TBMM’de bir uzlaşma komisyonu kuracaksınız” dedi. DHA’nın dünkü haberine göre Bitlis’te konuşan Kılıçdaroğlu şunları söyledi: “Her partiden bu sorunu çözmeye talip akil, saygıdeğer insanlar var. Bu insanlardan oluşan bir komisyon kuracaksınız. Bir de bunların dışında paralel bir dışarıdan komisyon kurulacak. Bunun içinde kanaat önderleri, üniversite hocaları, sorunun çözümü için çalışan STK’lar olacak. Bu komisyon üyeleri Türkiye’nin her yerindeki insanlarla konuşacak ve ne istediklerini soracak. Daha sonra gelip TBMM’deki komisyonda konuşacak.”
**GELİŞMELER NEYE İŞARET EDİYOR**
Kılıçdaroğlu’nun PKK sorununun silahla çözülemeyeceğini söylemesi CHP açısından bir dönüm noktasına işaret ediyor. Biri Meclis çatısı altında akil adamlardan oluşan, diğeri Meclis dışında STK’ları da içine alan ve birinci komisyona öneri yapacak başka bir komisyon kurulmasını isteyen Kılıçdaroğlu, düpedüz Öcalan’ın çözüm önerilerine destek vermiş oldu.
Çünkü beklenmedik bir çıkış yapan Kılıçdaroğlu’nun bu önerileri, Öcalan’ın Hakikatleri Araştırma ve Toplumsal Uzlaşma Komisyonu ile Barış Konseyi önerilerine karşılık geliyor.
Öcalan 2008 sonbaharında “Çözüm için önerimi sunuyorum: Hakikatleri araştırma ve uzlaşı komisyonu kurulabilir. Parlamento çatısı altında da yürütülebilir barış çalışmaları. Parlamento diyecek ki, şunu böyle yapacağız, bunu böyle yapacağız. Gelip bizimle de konuşacaklar, biz de önerilerimizi söyleyeceğiz. Yapılan çalışmalar kamuoyuna deklare edilecek. Dünyada 5-10 devlet bu şekilde çözdü sorunlarını. Kosova’da da böyle oldu” demişti. Öcalan 8 Temmuz 2011’de de devletle Barış Konseyi kurulması konusunda anlaştıklarını açıklarken “Barış Konseyi ne resmi bir devlet organı olacak ne sadece sivil bir organ olacaktır. Barışın gerçekleşmesi için çalışacaktır” ifadesini kullanmıştı.
Baharla birlikte ciddi bir çatışma ortamına hızla kayan Türkiye’de Kılıçdaroğlu’nun bu önerileri silahları susturma potansiyeli taşıyor.
CHP lideri bu önerileri siyasi bir taktik olarak AKP’yi sıkıştırmak için yapmış dahi olsa anamuhalefet partisinin çözüm planının Öcalan’ın önerileriyle paralellik içinde olması gerçeği değişmez.
Bu durum Cumhuriyet’i kuran ve Kürt isyanlarının bastırılmasında izlediği yöntemle tanınan CHP için son derece dikkat çekici bir gelişmedir.
Kuşkusuz AKP’nin önerilere yaklaşımı, süreci belirleyici nitelik taşısa da böyle iki komisyonun kurulması halinde PKK’nın en azından ateşkes pozisyonuna geçmek zorunda kalacağına kesin gözüyle bakılabilir. (DHA)
Anahtar Kelimeler: