Chp İlçe Örgütü Tutuklu Milletvekilleri İçin İmza Topladı

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde, CHP üyeleri tutuklu milletvekillerine destek olmak amacıyla şehir merkezinde stant açarak imza kampanyası başlatıldığı bildirildi.

Çaycuma ilçesinde, CHP İlçe Başkanlığı, kamuoyunun dikkatini tutuklu milletvekillerine çekmek amacıyla imza kampanyası başlatıldığı kaydedildi. kampanyada tutuklu milletvekili Mehmet Haberal’ın “Suçum Ne?” adlı kitabı dağıtıldı. CHP tutuklu Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu milletvekillerinin, üniversite hocalarının, akademisyenlerin, düşünürlerin, aydınların, subayların, gazetecilerin ve öğrencilerin tutuklu olmasına imzalarla tepki gösterildi. CHP İlçe Başkanı Umut Başoğlu, yaptığı konuşmada şunları söyledi, “Genel seçimlerden bu yana tam 368 gün geçti. Ama Milletvekillerimiz hala tutsak. Aslında tutsak olan onlar değil bizleriz. Bu gün başta Milletvekillerimiz Haberal ve Balbay olmak üzere birçok milletvekili, üniversite hocaları, akademisyenler, düşünürler, aydınlar, subaylar, gazeteciler, parasız eğitim istiyoruz diye pankart açtıkları ve yumurta atmak gibi sıradan eylem gerçekleştirdikleri için terör örgütü mensubu suçlamalarıyla 600 öğrencinin de içlerinde bulunduğu on binlerce insan tutsak. Halkın iradesiyle seçilen milletvekillerinin, saygın bilim adamlarının, parasız eğitim isteyen öğrencilerin, halka gerçek bilgiyi ulaştırmaya çalışan dürüst gazetecilerin tutuklandığı; Deniz Feneri gibi insanların manevi duygularıyla oynanarak asrın soygununu gerçekleştirenlerin, hortumcuların dışarıda kaldığı bir düzeni kabullenmemiz mümkün değildir. KPSS sınavı gibi milyonlarca gencimizi, işsizimizi ilgilendiren, sınava girebilmek için elindeki ekmek parasını sınav parası yapan ama sınav soruları çalınan gençlerimizin uğradığı haksızlığı kabullenmemiz mümkün değildir. Sivas Davası gibi insanlık suçu işleyenlerin zaman aşımından yararlandığı adalet ve hukuk sistemi istemiyoruz. Türkiye hızla başkanlık sistemi adı altında diktatörlüğe doğru giderken, çok büyük bedeller ödeyerek 90 yılda oluşturulmuş Cumhuriyet adımları yok edilmeye çalışılmaktadır. Ulusal bayramlar iptal edilmekte veya içi boşaltılmaktadır. Parmak çoğunluğuna dayanan bir anlayışla ve ben ne istersen yaparım mantığı içerisinde, hukuk ve demokratik devletle bağdaşmayan konu ve uygulamalara girişilmektedir. Cumhuriyetle beraber çağdaş ve bilimsel eğitimin temellerini atmaya çalışan bir eğitim modelini bir çırpıda kaldırarak, erkek çocukları çıraklığa kız çocuklarını kocaya göndermeye çalışan, 4+4+4 gibi çağ dışı bir eğitim sistemini istemiyoruz. Bir taraftan özelleştirme adı altında kamu kaynakları başkalarına peşkeş çekilirken, ülke toprakları yabancılara sınırsızca satılırken, diğer taraftan çocuklarını ısıtamadığı doyuramadığı için kendini asan annelerin, intiharların, töre cinayetlerinin, kadına şiddetin, çocuk istismarlarını taciz ve tecavüzlerin alenen yaşandığı, milyonlarca insanın açlık ve yoksulluk sınırında yaşamaya, tutunmaya çalıştığı, emeğin ve emeklinin yok sayıldığı bir yönetim anlayışıyla yönetilmek istemiyoruz. Sürekli gündem değiştirmekle meşhur olan Adalet ve Kalkınma Partisi İktidarı o kadar şaşkınlık içerisinde olmalı ki ülkenin gerçek sorunlarını, işsizliği, yolsuzluğu, dağılan ekonomiyi unutmuş; ülkemizde çok önem arz eden kürtaj sorununa el atmıştır. Kendilerini buradan tebrik ediyoruz. Daha konuşacak çok şeyimiz var ama bizler irademize sahip çıkacağız. İrademizi tutsak etmeye çalışanların tarihin tozlu sayfalarında yer aldıklarını unutmayacağız. Üstünlerin hukukunun değil hukukun üstün olduğu bir Türkiye için, tutuklu olan ve neden tutuklu oldukları bir türlü açıklanamayan Milletvekillerimizin bir an önce özgürlüklerine kavuşarak hak ettikleri temsil görevini bir an önce yerine getirebilme umudumuzla onları sevgi ve saygıyla selamlıyoruz.”