Chp İzmir İl Başkanı Ali Engin Tepkili

EXPO 2020’nin kaybedilmesi üzerine daha önce yaptığı açıklama ile “Yerel ve Genel yönetimde herkes elinden geleni yapmıştır, bu dayanışma sürmeli, kimse günah keçisi aramasın” diyen, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, medyada yeralan ve yerel yönetimleri suçlayan bir haber üzerine yeni bir açıklama yaptı.KRALCILAR VE YANDAŞLAREngin açıklamasında, EXPO 2020’de yaşanan kaybın faturasının yerel yönetimlere veya hükümete çıkarılamayacağını ve yarışın adil bir yarış olmadığını belirterek “Maalesef ülkemizin en büyük sorunu kraldan çok kralcı olmaya çalışarak rant sağlayacağını düşünenler ve bunları ilk sayfalarına, manşetlerine taşıyan yandaş medya” dedi. Engin, şunları söyledi"EXPO 2020 adaylığı sırasında hükümet temsilcilerinin, yerel yönetimlerin ve İzmir’e sevdalı olan STK’lar ile iş dünyası temsilcilerinin ellerinden gelenin en iyisini yapmak için, büyük çaba sarf ettiklerini hepimiz gördük. Amacı birilerine yaranmak olmayan herkes sadece İzmir için çabaladı. Sonuç olarak bu bir yarış ve hiç arzu etmememize rağmen işin sonunda kaybetmekte var.BİRAZ İNSAFEXPO’ nun kaybında partimizi ve belediyelerimizi suçlamak, ancak EXPO ruhuyla ilgisi olmayanların ve CHP’ye sataşarak gündeme gelmeye çalışanların basit bir oyunudur. Bu oyun ne İzmirli ruhuna, ne de İş dünyamızın saygınlığına yakışmaz. Elbette İzmir’de tüm sorunlar çözüldü diyemeyiz. Ancak Türkiye’ye bakıldığında birçok sorunun üstesinden gelindiği ve yıllardır bekleyen sorunların çözüldüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz. Yerel Yönetimlerde, sorunları çözmekten kaçmayan, başkasına ihale etmeyen bir anlayışla çalışıyoruz İzmir’de. Biraz insaf edip, İzmir’in nasıl dünyanın en sağlıklı gelişen ve en yaşanılabilir kentleri arasına girdiğine, dünyanın sayılı fuar alanlarından birisi olacak projeye, hiçbir dönemde yapılamamış imar planlarına, şehir içi ulaşımda kullanılan otobüslere, okullara-camilere yapılan yardımlara, çevreye ve uzak ilçeler dahil altyapıya yapılan yatırımlara, vatandaşa sağlanan sosyal imkanlara, ranta kurban edilmeyen yeşil alanlara, spor tesislerine, İzmir’in üreticisine verilen desteğe, süt kuzusu projesine, yapılan kültür merkezlerine ve daha yüzlerce yatırıma bakmak gerekir. Ama bunları görmek içinde biraz insaf ve iyi niyet gerekir."PARİS’TE İKİ SEÇENEĞİMİZ VARDI"Bu işte emek harcayan ve tarafsız bir şekilde bakmayı başaran herkes EXPO’ da tamamlanan yarışta iki seçeneğimiz olduğunu görmüştür." diyen Engin, "Ya , Türkiye’ye yaraşır dik bir duruş sergileyerek, emeğimizin karşılığını almak için yarışacaktık, ya da, etik olmayan, hatta bana göre ülkelerin ve yöneticilerinin onuruna yakışmayacak bir yol seçip, bu işi delegelere ve ülkelere özel vaatlerle, kapalı kapılar ardında yapılacak farklı anlaşmalarla sonuca gidecektik. Bence ikinci yolla kazanılacak yarışı hiç birimiz ne ülkemize, ne de İzmir’imize yakıştıramazdık.Manzara böyleyken ve bu manzara Bakanlar, Milletvekilleri, Yerel Yöneticiler ve İş dünyası tarafından da tespit edilmişken hangi akla hizmet EXPO üzerinden İzmir’deki yerel yönetimler suçlanmaya çalışılır anlamak mümkün değildir. Bu tartışma İzmir’de yerel seçimlere gidilirken yerel iktidar ve genel iktidarı birbirine düşürmek, seçimin tansiyonunu yükseltmek için, iktidardan rant sağlamaya çalışan birileri tarafından çıkartılmaya çalışılıyorsa, CHP olarak bu tuzağa düşmeyiz. İnanıyorum ki, hükümet kanadı da bu türden yersiz ve anlamsız bir kavga içinde zaman harcamak istemeyecektir.KANTARIN TOPUZUNU KAÇIRDILAR"Ülkenin en büyük sorunu, durmak bilmeden kendisini AKP’ye yaranmak zorunda hisseden bir kesimin olması" diye konuşan CHP İzmir il başkanı Ali Engin sözlerini şöyle tamamladı:"Kraldan çok kralcı olmaya çalışarak, ranttaki payı arttırmaya çalışanlar ve bu türden açıklamaları büyük bir habercilik başarısıymış gibi, tam bir yandaşlık duygusu ile tam sayfa manşetlerine taşıyarak kantarın topuzunu iyice kaçıranlar, bu konuda İzmirlilerin gerçeği gördüğünden emin olabilirler. Bugün genel iktidar biz olsaydık ve bu türden bir girişim bize yaranmak için yapılmış olsaydı bundan ancak rahatsızlık duyar, özgür basın adına üzülürdük."