CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Zonguldak’ta bir panelde yaptığı konuşmada, “Kadına bir kez daha okuyup-yazmayan, çalışmayan, yönetim ve siyasette söz hakkı olmayan varlık haline getirme çabaları var” dedi.
Atatürkçü Düşünce Derneği Zonguldak Şubesi tarafından Genel Maden İşçileri Sendikası Konferans Salonu’nda “Türk Kadınının Siyasetteki Yeri” konulu panele CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, konuşmacı olarak katıldı. CHP’de kadın kotası getirmediklerini, cinsiyet kotası getirdiklerini belirten Güler, “CHP’de cinsiyet kotası getirdik. Kadın kotası getirmedik. Çünkü bir gün gelecek, örgütlerimizden birinde kadın sayısı erkek sayısından o kadar çok fazla olacak ki erkekler için kota uygulayacağız. Kadın kotası demedik bu yüzden cinsiyet kotası dedik. Erkek arkadaşlarımızın özellikle düşürdükleri küçük bir sözcük var. Biz yüzde 33 cinsiyet kotası getirmedik. Biz en az yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. O yüzden de kongrelerde on kişi diyelim ki seçilecek olan, içinden 3. katiyen 4’ü düşünmüyorlar. Orada tutuyorlar. Sanki en çok yüzde 33 demişiz gibi. Biz kongrelerde bunun mücadelesini verdik. Böyle böyle örgütümüz de buna alışacaktır. Siyasette kadının daha fazla yer alabilmesi için bu tarz desteklere gerçekten ihtiyaç var. CHP’den sonra diğer kurum ve kuruluşlar, siyasi partiler bunu yapar. Böyle olduğu takdirde bu acayip durum ortadan kalkacak. Ortada acayip bir durum var” diye konuştu.
“NE KİŞİLERİN TERCİHLERİYLE, NE DİNİ TERCİHLERLE BİZİM MESELİMİZ OLMAZ”
Kadın ve erkeğin bir kuşun iki kanadı olduğunu ifade eden Güler, “Çok güzel bir benzetme var. Tek kanatlı kuş uçar mı? Kadın ve erkek bir kuşun iki kanadı mı? O halde kanatlardan birini bu kadar niye budadın? Budadıysan, niye uçamıyorum diye ağlaşma hakkın yok. Bizim yapmak istediğimiz şey kadını erkekle eşit dereceye getirip, memleketimizin uçuşunu gerçekleştirmek. Yoksa yalnızca insanın kadın cinsiyeti için talepkar değiliz. Hem kendi memleketimizin hem de dünyanın, insanlığın gerçek uçuşu için gerekli eksikleri tamamlama derdindeyiz. Biz bu dertteyiz. Ama ilginç bir şekilde Türkiye ve dünyada, kadına bir kez daha Ortaçağ’daki gibi okuyup yazmayan çalışmayan yönetim ve siyasette söz hakkı olmayan varlık haline getirme çabaları var. Türkiye Cumhuriyeti, Türk devrimi üzerine inşa olduğu vakit kadının özgürlüğünü çok somut olarak iki noktada gerçekleştirmeyi başardı. Bir kadını evde cumbadaki kafesten oradan dünyayı seyretmekten kurtardı. İkincisi, sokağa ve iş yaşamına doğru cesaretlendirdiği kadının üstündeki peçeyi attı. Biz şuna inanıyoruz kadın ve erkek eşittir. Erkek giyinir. Kadın da giyinir. Kadın bunun üzerine bir de örtünür diyorsan, kadın ve erkek eşitliğini ortadan kaldırmış olursun. Bizim Cumhuriyetin kuruluş zamanında buna itirazımız vardı. AK Parti ile gelen dini duyguları istismarla yükselen yeni uygulamalar zamanında da buna itirazımız var. Burada halkımızı incitmekten endişe edeceğimiz bir nokta olmadığı kanısındayım. Ben, siyah müftü başı örtüsünü ve sırtına montunu giymeden sokağa çıkmayan bir kadının çocuğuyum. Müftü başı örtülü bir annenin kızı olarak yetiştim. Cumhuriyetçi ve Atatürkçü bir annenin kızı olarak yetiştim. Ne kişilerin tercihleriyle, ne dini tercihlerle bizim meselimiz olmaz. Ama dini kişilerin tercihiymiş gibi siyasetine meze edenlere karşı mücadeleden de bir adım geri durdurtmaz bizi” diye konuştu.
Güler’e, panele katılımından dolayı madenci heykeli ve sanatı simgeleyen baston hediye edildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz