Chp Karabük İlçe Başkanı Gündemi Değerlendirdi

CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Serkan Adabaş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Serkan Adabaş, gündeme ilişkin açıklamalarda bulunarak, Karabük’ü ilgilendiren meselelerde bir araya gelmekten memnuniyet duyduğunu söyledi. Karabük’ün en önemli varlık sebebi KARDEMİR A.Ş. ile ilgili son günlerde meydana gelen gelişmeleri yakından takip ettiklerini kaydeden Adabaş, “Özelleştirmedeki öncelikli amacı mutlak Karabük menfaatleri olan KARDEMİR A.Ş.’nin bu gün gelinen noktada tartışma konusu olduğu konular, fabrikanın bu günlere gelmesini sağlayan atalarımızın ve büyüklerimizin vicdanını sızlatmaktadır. Demir Çelik Fabrikalarının özelleştirilerek KARDEMİR A.Ş. olmasında yapılan mücadele çalışan işçisinin, yöre insanın mücadelesidir ve gelinen noktada KARDEMİR A.Ş. yörenin kalkınmasında çok önemli bir misyon üstlenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak önceden beri süre gelen KARDEMİR ile haddehaneler arasındaki sorunu takip etmekteyiz. Karabük Haddeciler Derneği’nin ulusal basında da paylaştığı ve haksız rekabetin varlığını iddia ettiği konular Hukuk Kuralları ve iş dünyası bünyesinde elbet çözüme kavuşacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi olarak, ilimizde işsizlik probleminin çok yüksek olduğu bir dönemde, işsizliğe çare olacak her türlü girişimin koşulsuz destekçisi olduğumuzu belirmek isteriz. Karabük için iş olanağı sağlayan haddehanelerin, KARDEMİR A.Ş. ile arasında meydana gelen sorun sebebiyle çalışamaz duruma gelmesi öncelikli olarak orada çalışan emekçilerin işsiz kalması anlamına gelmektedir. İlimizde 22 civarında hadde işletmesi, ortalama 2 bin kişinin iş aş ekmek kapısıdır. AK Parti iktidarının sermaye odaklı politikaları sayesinde işsiz kalan Karabüklü gençlere hükümetin destek vermediği bir ortamda, 10 yıldan bu yana istihdam yaratacak yatırım ve teşvikin oluşmadığı memleketimizde, tam kapasite ile çalışacak haddehanelerin sağlayacağı 2bin kişilik istihdam çok önemlidir ve bu desteklenmelidir. Karabük Demir Çelik Fabrikaları ile hayat bulmuş, büyümüş, gelişmiş ve sonunda Cumhuriyet kenti Karabük olan ilimiz, emekçi memleketidir. Yerleşmiş emek kültürü ile yıllardan beri Türkiye ekonomisine katkı vermiştir. KARDEMİR A.Ş. bir kültürün bir inanışın ürünüdür. Bir fabrika bir kenti doğurmuş ve orada yaşayanlara iş aş umut olmuştur. Karabük halkı, yıllardan beri sarf ettikleri emeği, kazandıkları para ile kıyas yapmayan, emekçinin halinden en iyi anlayan bir kültüre sahiptir.

AK Parti iktidarı ile yozlaşan işci-işveren ilişkilerine rağmen işçi bilincini korumaya çalışan Karabüklüleri ve KARDEMİR çalışanlarını iş kanunun verdiği haklarla baskı altına almak hak ve reva değildir. 2003 yılında çıkarılan 4857 sayılı iş kanunu, iş güvencesi açısından dünya standartlarında değil iken, yülürlükte olan iş kanunun özellikle işverenin haklı nedenle derhal fesih kakkı başlıklı 25.maddesindeki hükümlerin net olmadığını ve çalışan işçinin iş güvencesini korumadığını görmekteyiz. İş Kanundaki kesin ve net olmayan, ucu açık hükümler her zaman için işçinin çalışma güvencesi aleyhine sonuçlar doğurabilecek durumdadır. AK Parti iktidarı ile yürürlüğe giren 4857 sayılı iş kanunu hükümleri işçinin çalışma güvencesi lehine tekrar düzenlenmelidir. İşten çıkarılma gerekçeleri ucu açık olmayan kesin net hükümlerle belirlenmelidir. AK Parti iktidarının çıkardığı iş ilişkileri yasası ile çalışan emekçiyi koruyup kollayan sendikaların içerisi boşaltılarak örgütlü çalışan işçinin eli kolu adeta işverene karşı bağlanmıştır. İş kanunun hükümleri her ne olursa olsun, sendikası olan ve sendika tarafından kollanacak işçiler, son dönemlerde yaşanan işten çıkarılma sebepleri gibi sorunlarla karşılaşmayacaktır. Bu sebeple sendikaların iş güvencesi açısından da önemi bir kez daha anlaşılabilmektedir. Cumhuriyet Halk Partisi olarak çalıştığı iş yerinde hastalanan işçinin, imkanlar zorlanmadan, insaf değerlerine bakılmadan işinden atılmasına razı gelmediğimizi belirmek istiyoruz. Geçmişte yaşanan işten atılmaların Karabük’ün sosyal yaşamında açtığı derin yaralar hala kapanmamışken ve bu yaraların sarılıp kapatılması gerekirken, tekrar kaşınması, yöre halkını ekonomik ve sosyal açıdan sonuçları hoş olmayacak durumlara sevk edeceği endişemizi siz kamuoyu ile paylaşıyor saygılarımızı sunuyoruz” dedi.