Kılıçdaroğlu, Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Kayseri Kadın Buluşması" toplantısında, kadınların hak ve hukuklarının savunulmadığı yerde demokrasinin olmayacağını söyledi.
Ücretli öğretmenlerin durumunu bildiğini aktaran Kılıçdaroğlu, bu tür tanımların hepsini değiştireceklerini, herkesin kadrolu öğretmen olacağını ifade etti.
Annelerin, çocuklarının beslenme çantasına ekmek ve su koyduğunu anlattığını belirten Kılıçdaroğlu, "Bizim evlatlarımızın karnının doyması lazım. Evlatların yatağa aç yatmaması lazım. Her çocuk okula gittiğinde öğle yemeğini rahatlıkla okulda yiyecek. Fakiri, zengini olmayacak, herkes aynı yemeği yiyecek ve karnını doyuracak." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, iktidara geldiklerinde kırsalda çalışan kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primlerini devletin ödeyeceğini, hiçbir kadını bir erkeğe muhtaç ettirmeyeceklerini vurguladı.
Vadettiği şeyleri yapamayacağının iddia edildiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Bizim bütün belediye başkanlarımız bunu yapıyor. Söylüyorum, yapıyorlar, görevlerini yapıyorlar. Allah nasip eder, geldiğimizde göreceksiniz, o bütçe beşli çetelere gitmeyecek. Yıllar yılı bizi ayrıştırdılar, bizi böldüler, yok başı açık, yok başı kapalı, kadın kadındır kardeşim. Kadının hakkını teslim edeceksin. Bütün ayrıcalıkları bitireceğiz, bütün torpilleri bitireceğim. Evlatlarımız sınava giriyorlar, başarılı oluyorlar. Türkiye üçüncüsü, Türkiye beşincisi, Türkiye onuncusu ama sözlü sınava girince eliyorlar ve bunlar devlet memuru olamıyorlar. Sözlü sınavı kaldıracağız, kim kazanıyorsa atamasını hemen yapacağız."
Aile Destekleri Sigortası'nın 1971 yılından bu yana uygulanmadığını, bu sigorta kapsamında geliri bulunmayan veya asgari ücretin altında olan bütün ailelere devletin karşılıksız yardım yapması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, bu sigortayı hayata geçireceklerini, parayı kadının banka hesabına yatıracaklarını ve yoksulluğunu kimse bilmeden bankadan bunu çekeceğini dile getirdi.
Evde engelliye ve yaşlıya bakan varsa onun da sosyal güvenlik primini devletin ödeyeceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, zamanı gelince bu kişilerin emekli olacağını söyledi.
Uyuşturucu bağımlısı çocuğu olan aileleri dinlediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Uyuşturucunun ne olduğunu biliyorum. Aileleri, yuvaları nasıl dağıttığını biliyorum. Allah sizi inandırsın, ilk yapacağım iş o uyuşturucu baronlarının kellelerini kesmektir. Onların kimlerle işbirliği yaptığını biliyorum, kimlerle fotoğraf çektirdiklerini biliyorum. Arkasındaki siyasi gücü biliyorum ama ben hiçbir zaman bir yasa dışı gücün karşısında bir adım bile geri atmam. Halkın iradesini sonuna kadar kullanacağız ve o uyuşturucu baronlarından hesap soracağım. Kadın kardeşlerim, yaşadığınız dramın sona ermesini istiyorsanız, evlatlarınızın iyi bir eğitim almasını istiyorsanız, yoksulluğun afişe edilmeden, sosyal devletin aile destekleri sigortasını hayata geçirmesini istiyorsanız, kadınların huzur içinde yaşamalarını istiyorsanız o zaman yapacağınız tek bir şey var, altı oku görüyorsunuz. Sandığa gideceksiniz, oy kullanacaksınız. Elinizi, vicdanınıza koyun ve oyunuzu öyle kullanın. Bir kardeşim dedi ki 'Ben ve ailem geçmişte AK Parti'ye oy verdik, hakkınızı helal edin.', helal olsun."
Kılıçdaroğlu, en geç bir yıl içinde hiçbir üniversite öğrencisinin yurt sorunu kalmayacağını söyledi.
Gençlerin yurt dışına yerleşmeyi planladığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Niye, 'Yurt dışında asgari ücretle çalışırsam hem ev sahibi olabilirim hem araba sahibi olabilirim.' diyor ama Türkiye'de bırak asgari ücretle çalışmayı, iş bile bulamıyorlar ve umutlarını kaybediyorlar. Bütün gençlere sesleniyorum. Sakın umutsuzluğa kapılmayın, annelerinizin, babalarınızın ve sizin gücünüzle Türkiye'yi çağdaş uygarlığa çıkaracağız." ifadelerini kullandı.
Kadınlara dayanışma çağrısında bulunan Kılıçdaroğlu, "Sizin acılarınızı, sizin kılık kıyafetinizi sömüren politikalardan artık uzak durun. Kim sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunuyorsa onun yanında durun. Bir kadının gücünü biliyoruz. Kadınlar gerçekten çok güçlü. Onu gayet iyi biliyorum, evden de biliyorum, bizim evde hanımın sözü geçiyor, onu da herkes bilir, işin kuralı da budur zaten. Yetiştiğim coğrafyada kız çocukları okula gönderilmezdi. Bir kız kardeşim vardı, Allah rahmet eylesin, ilkokulu bitirdikten sonra babam onu okula göndermedi ama şimdi benim pırıl pırıl iki kızım var, üniversiteyi bitirdiler, elleri ekmek tutuyor. Diğerleri gibi değil, yani saraydakiler gibi değil. Herkes kendi halinde, kendi işinde. Çocukların okuması, kız çocuklarının okuması çok ama çok değerli." değerlendirmesinde buludu.
Kemal Kılıçdaroğlu, 6 yaşında bir kız çocuğunun yaşadıklarını duyduğu gece uyuyamadığını anlatarak, TBMM'de bütün milletvekillerini topladığını ve Adalet Bakanlığına yürüdüklerini anımsattı.
"Bu ülkede adaleti isteyeceğiz." diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"6 yaşındaki bir çocuğun hakkını aramıyorsak biz niye siyaset yapıyoruz? 'Devleti dumura uğrattınız.' dedim. Bu ülkenin polisi yok mu, savcısı yok mu? Sahte raporlarla başka birisini sisteme dahil ederek kendilerini aklamaya çalıştılar. 'Bu güç kim?' dedim, bu güç kimden alınıyor? Sonradan harekete geçtiler. Demek ki o çocuğun hakkı ve hukuku için Adalet Bakanlığına yürümesek gene o çocuğun, o kadıncağızın elinden tutulmayacaktı. Onların vicdanı köreldi, onlar para sevdalısı ben biliyorum. Onlar dolar sevdalısı, ben onu da biliyorum. Mutfaklarda yangın var ama sarayın mutfağında yangın yok."
Kılıçdaroğlu, yeni başlangıçlar fonu oluşturacaklarını, bir kadın çocuğuyla beraber eşinden ayrılırsa evi ve mobilyasına yardım edeceklerini sözlerine ekledi.
Programda, çiftçi, ev kadını, engelli, atanamamış öğretmen ve uyuşturucu bağımlısı çocuğu olan aileleri temsilen kadınlar da konuşma yaptı.
Programa, CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, CHP İl Başkanı Ümit Özer ile çok sayıda kadın katıldı. (AA)