CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, eski Başbakan ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'na yaptığı "hayırlı olsun ziyareti" siyasi kulisleri hareketlendirdi.
7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) parlamentoda hükümet kuracak çoğunluğu kaybetmesi üzerine, siyasi tarihe "istikşafi koalisyon görüşmeleri" olarak geçen görüşmelerin siyasi aktörleri Ahmet Davutoğlu ve Kılıçdaroğlu'nun Salı günü gerçekleşen ve yaklaşık 2 saat süren görüşmesinde en çok merak edilen, bir "seçim ittifakı"nın ön görüşmesi olup olmadığıydı.
Gerek liderlerin açıklamalarına, gerekse kulislere yansıyan bilgilere göre görüşmede "ittifak" konuşulmadı ancak kutuplaşma siyasetinin sona erdirilmesi için siyasi partiler arasında diyalog zeminin açık tutulması ve görüşmelerin devam ettirilmesi konusunda görüş birliğine varıldı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, AKP'den ayrılarak yeni parti kuran eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'na "hayırlı olsun" ziyaretinde bulundu. Kılıçdaroğlu'nun ilerleyen günlerde de DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ı ziyaret etmesi planlanıyor.
Kılıçdaroğlu, görüşmeye Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kaan Salıcı, Bülent Kuşoğlu, Seyit Torun ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke ile gelirken, Davutoğlu'na da Genel Başkan Yardımcıları Selim Temurci, Kani Torun, Sema Silkin Ün ve Doğan Demir eşlik etti. İki lider, yaklaşık 2 saat süren görüşmenin son yarım saatini ise baş başa gerçekleştirdi.
Gözlerin ziyarete çevrilmesinin en önemli nedeni ise partisinin 37. Olağan Kurultayı'nda, "ittifakları" kastederek "dostlarla iktidar" hedefi koyan Kılıçdaroğlu'nun, başını çektiği Millet İttifakı'nı genişletmeye dönük bir hamlesi olup olmadığıydı. Edinilen bilgiye göre görüşmede, Türkiye'nin ekonomik sorunlarından demokratikleşmeye, kutuplaşmaya kadar geniş bir yelpazede değerlendirmeler yapıldı, ancak "ittifak" konusuna girilmedi.
İki liderin görüşmeye katılan isimleri birbiriyle tanıştırmasıyla başlayan görüşmede, Davutoğlu konuklarına Muharrem ayı olması dolayısıyla aşure ikram etti. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise partisinin 37. Olağan Kurultayı'nda "dostlarla iktidar" hedefini açıkladığı "2. Yüzyıla Çağrı Beyannamesi" ile Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarından oluşan "Özgür ve Adil Bir Türkiye için Yürüyüş" kitabını hediye etti.
Görüşmede, 2015'teki koalisyon görüşmeleri süreci de anıldı. Yansıyan bilgiye göre Davutoğlu, koalisyon görüşmeleri sürecinde "iyi bir siyasi müktesebat" oluştuğunu belirterek "CHP-Milli Selamet Partisi (MSP) koalisyonu döneminden sonra iki siyasi geleneğin yaptığı ikinci önemli görüşmeydi, onun için çok önemlilydi. Orada iyi bir siyasi müktesebat oluştu. Bunun korunması gerekir" değerlendirmesi yaptı.
BBC Türkçe'nin edindiği bilgiye göre görüşmede İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "şehirlerarası karayollarında gösteri ve yürüyüş düzenlenemez" hükmünü iptal eden Anayasa Mahkemesi'nin başkanı Zühtü Aslan'ı hedef alan açıklamaları da eleştiri konusu oldu. Görüşmede Soylu'nun açıklamalarının devlet görevi sorumluluğu ve terbiyesi ile bağdaşmadığı değerlendirmesi yapıldı.
Türkiye'de 2 yıldır uygulanan başkanlık sistemi de eleştiri konusu olurken, "siyasi kutuplaşma ve tek kişinin karar verici olduğu ülkede eleştiri kültürünün kalmadığına" dikkat çekildi. Davutoğlu, başdanışman ve başbakan olduğu dönemlerde "eleştirilerin ve doğruların dile getiridiği eski partisi AKP'de artık eleştiri kültürü kalmadığından" yakındı. Kılıçdaroğlu ise eleştiri kültürünün önemine dikkat çekerek şu anektodu anlattı:
"Bürokraside öğrendiğim derslerden biridir ve bugün bile bunu çok önemserim. Size 'evet' diyen sonuçta görüşünüze katılmıştır. O nedenle 'evet' diyeni değil 'hayır' diyeni daha iyi dinleyin, ona daha fazla zaman ayırın, ne demek istediğini daha iyi anlayın, derler."
Partisi içinde görüş ayrılığına düştükleri kişilerle ayrım yapmadan beraber çalıştıklarına işaret eden Kılıçdaroğlu, Genel Sekrete Selin Sayek Böke ile geçmişte anlaşmazlıklar yaşadıklarını anımsatarak, "Ama bugün görüyorsunuz genel sekreter olarak beraber çalışıyoruz" dedi.
CHP'de bir demokrasi geleneği ve yerleşmiş bir kurumsal kimlik olduğuna vurgu yapan Ahmet Davutoğlu, CHP'den ayrılıp DSP'nin başına geçen Bülent Ecevit'in eski partisine koyduğu mesafe ve yaptığı eleştirilere karşın, hâlâ eski genel başkanlar arasında anıldığına dikkat çekti. Parti yönetimine muhalif olarak Muharrem İnce'nin cumhurbaşkanı adayı yapıldığını anımsatan Davutoğlu'nun, AKP'de kendisi ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resimlerinin kaldırıldığına işaret ederek, "Sizin büyük bir fedakarlık yaparak Muharrem İnce'yi aday yapmanız takdire şayandı. Abdullah Bey (Gül) ve ben ayrıldıktan hemen sonra AK Parti'nin hafızasından sildiler" serzenişinde bulunduğu öğrenildi.
Partisinde demokratik kültürü önemsediğini belirten Davutoğlu, partisinin yönetiminde farklı görüş ve yelpazeden isimlere yer verdiğini ifade etti.
Görüşmede "siyasi ittifak" konusu açılmadı ancak iki liderin, Türkiye'nin önemli konularında zaman zaman bir araya gelerek karşılıklı görüş alışverişinde bulunulması konusunda görüş birliğine vardıkları belirtildi.
CHP'li bir parti yöneticisi görüşmenin kendileri açısından önemini şöyle ifade etti:
"Birilerinin bayramlaşmadan bile kaçındığı bir dönemde liderler bir araya geliyor, siyaset konuşuyor, bu çok kıymetli. İttifak için görüşmüyoruz ama yaratılan kutuplaşma karşısında diyalog zemini oluşturuyor, iletişim kanallarının açılmasını sağlıyoruz."