Rize'de 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda çay üreticileriyle birlikte yapılacak mitinge katılan CHP Genel Başkanı Özgür Özel konuşmasında "Erdoğan'a kendi memleketinden sesleniyorum; AK Partili, MHP'li, İYİ Partili, DEVA Partili her görüşten hemşehrisinin senini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim." sözleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi. Miting başlangıcında çay üreticileri söz alarak sorunlara değindi.
Çay üreticisi Gürsel Ceryan, "Sorunlarımız çay. Biz ona bize sahip çıksın diye seçtik ama o naptı, bizim paramızı pul etti. Ben hastayım benim romatizmam var, yalnız çayımı toplayamıyorum. Bir ton çayın paraı yevmiye paramsını geçiyor. Eskiden ne yapıyorduk. Çay parasına her şeyi yapıyorduk. Şimdi altın bile alabiliyor muyuz? Çay parası artık yetmiyor. Geçinemiyoruz. Çay bizim ana gelir kaynağımız değil mi? Bununla geçiniyoruz. Bize artık yetmiyor, yan gelir oldu. Gençlerimiz şehri terk etti, büyük yerlere gittiler. Ben maaliyetimi istiyorum, emeğimin karşılığını istiyorum. Hakkımızı istiyoruz" ifadelerini kullandı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuşmasına "Doğu Karadeniz'in yiğit, mert insanları hepinize merhaba, hepiniz hoş geldiniz. Haramdan ve yalandan korkan güzel insanlari hoş geldiniz" sözleriyle başladı.
Çayda fiyat açıklandığı günden itibaren Rize'de büyük bir moral bozukluğu, yükselen bir tansiyon var. Biz yerel seçimlerde şunu söylemiştik. Milletin gündeminde olmayan hiçbir konu CHP'nin gündeminde olmayacak. Ama milletin gündeminde ne varsa o bizim gündemimizde olacak. Eğer sonuç alamazsak sokaklar, meydanlar bizimdir.
Birileri siyasetteki normalleşmeden rahatsızlık duyup eski tartışmalı gündemi geri getirmek istiyor. Ama normalleşme vatandaşın sorununu görmemek değildir aksine normalleşme hem müzakere hem de mücadele etmek gerektiğinde eylem de yapmaktır.
Onunla kavga etmenin ne bana ne kendisine ne Rize'ye faydası var. Ancak ben buradan Erdoğan'a kendi memleketinden AK Partili, MHP'li, İYİ Partili her görüşten hemşehrisinin senini duyurmaya, çay üreticisinin sesini duyurmaya geldim.
Filistin'i tanıyan ülkeleri tek tek arıyoruz. Zulüm dursun, İsrail'in yaptığı sorkırımı bir kez de Rize'den lanetliyoruz.
Son yıllar da tarım ülkesi olma özelliğini kaybetme üzüntüsü yaşıyoruz. Bizim ülkemizde her yıl Trakya kadar ekilir toprak, AK Parti hükümeti boyunca bu topraklare boş kaldı, kaybedildi. Bu sebeple çiftçinin haklarını korurken Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir" sözünü hiç unutmuyoruz.
Çiftçilerimize neleri önerdiğimizi söylemeliyim çünkü CHP sorunu sadece söyleyen değil çözümlerini anlatan, öneriler sunan bir partidir. Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek için önce kanuna uyacağız. 2006'da çıkan kanuna uyulmuyor. Sulamada kullanılan elktrik borçları hemen ürün satılınca ödenebilmeli. Çiftçimizin vanka borçları tamamen silinmeli, bir kereye mahsuz kredi borçlarının faizi silinmeli ana para 5 yıla bölünmelidir. Çiftçinin elinde kalan ürünler devlet tarafından mutlaka alınmalı.
Çaya gelince; CHP'nin bugün Rize meydanında yapmış olduğu bu miting 100 yıllık bir yürüyüşün geldiği noktadır. 100 yıldır buralarda çay tarımı yapılmaktadır. Üzümün çoğu ihraç ediliyor, fındıkta. Sadece çay ithalatını denetleyerek, sınırlandırarak kaçak çaya engel olunarak sizin sıkıntılarınız çözülebilir. Biliyorsunuz çay fiyatı açıklandı. Senelerde tütün fiyatı Manisa'da açıklanırdı, üretici beğenirse kasketi havaya atardı. Beğenmezse yere atardı. Şimdi gelin açıklayın bakalım çay fiyatını, açıklamayan hükümeti Cumhurbaşkanı olur mu? Neden tweet atarak açıklıyorsunuz. Gelin Rizeliye açıklayın bakın kasketler nasıl yere çalınıyor. 17 lira çay fiyatını açıklamaya utanıp tweet attırıyorlar. 17 liralık yaş çay alım fiyatını ret ediyoruz. Sadece maaliyetleri karşılanıyor. Bu kadar emekle üretilen çaya verilen fiyat, çay üreticisine sen artık bu işi yapma biz zenginlerle yürüyeceğiz demektir.
Kısaca önemli bir şey daha söyleyelim. Çaykur'da çalışan işçiler var. 11 bin çalışan işçi var. Çaykur işçileri artık 6 ay çalışıp 6 ay boş kalmak istemiyorlar. Çaykur işçileri enflasyon altında zam ala ala maaşlar eridi. Çaykur işçisi 20 yıl önce asgarinin dört buçuk ücreti alırken bugün bir buçuk asgari ücret geriledi. Çaykur işçisi asgari ücretin altında çalışıyor. İşçilerin kadro talebi var, kadrolarını verin. Onlar boş oturmak değil, kazanmak ve kazandırmak istiyorlar.
Üretici sorunu içi çay kanunu mutlaka çıkarmalıdır. Biz geçmişte sizin hemşehriniz İstanbul Milletvekilimiz Mehmet Bekaroğlu ile Tahsik Ocaklı'yla bir çay teklifi verdik. Teklife evet dediğinide işçinin de üreticinin de sorunu çözülüyor. Maalesef öneri AK Parti ve MHP oylarıyla ret edildi. Tahsin bey öneriyi bir daha verin. Buradan Sayın Erdoğan'a, Sayın Bahçeli'ye sesleniyoruz. Önergeyi vereceğiz,red etmeyin, Rize'yi unutmayın. Çay üreticsine söz verilen banka promosyon ödemelerine derhal başlamalı.
Yurda kaçak yollarla gelen çaylar engellenmeli. Buradan hatırlayalım, bir selam yollayalım. Ne diyordu Kemal Bey, "Kaçak çayları getireceğim, Rize meydanında yakacağım. CHP'yi iktidara taşıyacağız". Kaçak çayları getireceğiz, çayları yakmaya Kemal beyi de davet edeceğiz.
Bugün burada olan Rize'nin bütün demokratlarına teşekkür ediyorum. Artık çayın baş tacı olduğu günleri görmek istiyoruz. Artık yüzümüz gülsün, Rize'nin yüzü gülsün istiyoruz. Rize'deki AK Partililer, MHP'liler alın terinin partisi olmaz, alın terinin karşılığını vermek devletin boynunun borcudur. Çay üreticisi 25 TL beklerken 17 TL'ye mecbur bırakıldı.