CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, "Şu anda bizim gündemimizde devlette yaşanan yeniden yapılanmayı takip etmek ve yerel yönetim seçimleri var. Biz yerel yönetim seçimlerinin, tek adam parti devleti rejiminin durdurulabileceği önemli bir nokta olduğunu düşünüyoruz. O nedenle de partimizin içindeki kurultay tartışmaları MYK gündeminde yok." dedi.
CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı.
Toplantı sürerken açıklamada bulunan Öztrak, konuşmasına, geçtiğimiz günlerde şehit olan askerlerle vefat eden Gazeteci Baki Özilhan'a Allah'tan rahmet dileyerek başladı.
Şehit haberlerinin yürekleri dağladığını belirten Öztrak, hain terör örgütünü ve terörü lanetledi.
Bu haftanın "Zafer Haftası" olduğunu, Malazgirt Zaferi'nin 947'nci yıl dönümünün kutlandığını, gelecek günlerde ise Büyük Taarruz'un ve 30 Ağustos Zaferi'nin 96. yıl dönümünün kutlanacağını aktaran Öztrak, 30 Ağustos ile Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Sevr'i yırtıp atan milletin, emperyal güçleri yenerek, Anadolu'yu ve Trakya'yı yurt kıldığını, büyük Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduğunu bildirdi.
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun bir bayramı daha "siyasi tutsak" olarak geçirdiğini belirten Öztrak, Anayasa'nın 83. maddesine göre, tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, TBMM'nin yeniden dokunulmazlığı kaldırmasıyla olacağını öne sürdü.
Anayasa Mahkemesinin tutuklu olduğu dönemde Mustafa Balbay hakkında verdiği kararı anımsatan Öztrak, seçilmiş bir milletvekilinin tutuklu kalmasının, seçilme hakkına ve seçmen iradesine müdahale olacağını savundu.
Öztrak, Berberoğlu'nun tutukluluğunun, icranın ve yargının, yasa yapıcı Meclisin kendi üyesinin dokunulmazlığıyla ilgili karar verme hakkına da müdahale olduğunu iddia ederek, "Meclis Başkanı'nın ve AKP Grubunun da bu duruma karşı çıkması, Meclisi ve partilerini sarayın bir destek birimi olarak görmediklerini bu vesileyle göstermelerinin artık tam zamanıdır. Yargıtayın uzunca bir süredir karar vermekte gecikmesi, bundan sonra da Yargıtayın vesayet altında karar verme olasılığının giderek yükseldiğini göstermektedir." diye konuştu.
Fatih Sultan Mehmet'in "Adaleti öldürdüğün gün, devlet de ölür." dediğini aktaran Öztrak, Meclisin, adaletin öldürülmesine engel olma ve devlete sahip çıkma zamanının geldiğini belirtti.
- "Neden emeklilerin yüzünü güldürmediniz"
Pek çok emeklinin, bayram öncesinde maaşlarını almak için bankalara gittiklerinde, maaşlarını erken alacak listesinde olmadıklarını gördüğünü ifade eden Öztrak, krizin ilk faturasının emeklilere çıktığını, torunlarına bayram harçlığı veremeyen emeklilerin, bayramda sevinme imkanı bulamadığını iddia etti.
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Malazgirt Savaşı'nın yıl dönümünde Ahlat'a cumhurbaşkanlığı köşkü yapma kararı aldığını anımsatan Öztrak, "1071 metrekare mi olsun, 5 dönüm mü, 10 dönüm mü olsun, bunları tartışıyorlar. Beyler, eğer bu kadar paranız varsa neden bayramdan önce emeklilerin yüzünü güldürmediniz? Eğer tasarruf edecekseniz, önce binlerce metrekarelik saraylardan, saray saltanatından vazgeçeceksiniz." dedi.
- "Bu lafları edeni bulsun"
Öztrak, "cumartesi anneleri"nin 700'üncü toplantısına polis müdahalesini de eleştirerek, bunun bir müdahale olmadığını, hiçbir ayrım gözetilmeden insanlara saldırıldığını savundu.
Bunun hakkın barışçıl şekilde aranması özgürlüğünün açıkça engellenmesi olduğunu ileri süren Öztrak, "İktidar her türlü protestoyu 'terör örgütü yandaşlığı yapmak' olarak görürse, çocuklarının akıbetini merak eden anneleri terör örgütü yandaşlığıyla suçlarsa bu işin sonu olmaz. Ben, Sayın Bakan'a bir tavsiyede bulunuyorum, terör örgütü yandaşı mı arıyor? 'Öcalan, bölgenin durumunu daha sağlıklı yorumluyor', 'Öcalan, Orta Doğu'da Türkiye'nin önünü açıyor', 'PKK terör örgütü değildir', 'Öcalan'a terörist demek, denize göl demektir' laflarını kim etmiş? İçişleri Bakanı'na tavsiyem, bu lafları edenleri bulsun." ifadesini kullandı.
- "Asgari ücretli ancak 4 depo doldurabiliyor"
Vatandaşın mutfağındaki yangının, rekorlar kıran enflasyonun ateşiyle her geçen gün büyüdüğüne dikkati çeken Öztrak, seçim öncesinde Türk lirasındaki değer kaybının, akaryakıta yansımaması için ÖTV ayarlama yöntemi uygulayan iktidarın, 2 milyar liralık vergiden vazgeçtiğini söyledi.
Bunun bütçe dengelerini bozacağının anlaşılmasıyla, fiyat artışlarının pompaya ve tüketiciye yansımaya başladığını belirten Öztrak, "Yılbaşında 55 litrelik bir aracın deposunu 5 defa dolduran asgari ücretli, şimdi ancak 4 depo doldurabiliyor." dedi.
Öztrak, bunun gıda fiyatlarına da yansıdığını vurgulayarak, "Vatandaşın alım gücü günden güne eriyor. Vatandaşın lehine olacak hiçbir şeyin yapıldığını görmüyoruz. Fındık taban fiyatı neden hala açıklanmıyor? Geçen sene bu tarihlerde 3,60'lık kurla 9,5-10 lira olan fındık taban fiyatının bu yıl 18 lira olması gerekiyor. Fındık taban fiyatlarının bir an önce açıklanmasını bekliyoruz." ifadesini kullandı.
- "Borç alan, emir almak zorunda kalıyor"
Ekonomideki yavaşlamanın devam ettiğini savunan Öztrak, otomobil satışlarının temmuz ayında geçen yıla göre yüzde 33 oranında düştüğünü, ocak-temmuz döneminde ise otomobil ve kamyonet satışlarının bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16 azaldığını belirtti.
Bu işin daha fazla sürmemesi gerektiğini, her geçen gün millete çıkan faturanın arttığını ifade eden Öztrak, iktidarın sorumluluğu "Trump yönetimine" atarak, hataları "ezan, din, bayrak, millet" gibi kutsal değerlerin, "ekonomik savaş, kur saldırısı" gibi kavramların arkasına saklayarak bu işlerden sıyrılmak istediğini ileri sürdü.
Öztrak, şöyle devam etti:
"Türkiye'yi borca batırırken, ezan, din, bayrak, millet düşündünüz mü? Ondan sonra borç alan, emir almak zorunda kalıyor? Daha dün, milletimiz 4,5 lirayı geçince 'Ne yapacağız?' diye endişeleniyordu, şimdi dolar 6 lira oldu ama ülkeyi yönetenler 'Doları tuttuk' diye seviniyor. Neresini tuttunuz? Sayın Bahçeli'nin ucube tek adam rejimine yeşil ışık yaktığı 2016 yılının ekim ayından bu yana Türk lirası, dolar karşısında tam yüzde 94 değer kaybetmiş. Bunun sadece 24 puanı son dönemdeki Brunson krizinden sonra gerçekleşmiş. Brunson krizi evet tetikleyicidir ama ülkenin bugün içinde bulunduğu halin tek sorumlusu değildir. Trump'un haksız, hukuksuz, kabul edilemez tek taraflı yaptırımları, Türk lirasındaki serbest düşüşün üçte birini dahi açıklayamamaktadır."
- "Tedbirler kalıcı değil"
Ekonomiyi sıcak parayla şişiren, "dolarkolik" eden yanlış politikaların vebalinin büyük olduğunu belirten Öztrak, şu ana kadar alınan tedbirlerin kalıcı olmadığını, bunların uzun sürmesinin bankacılık sistemini de ciddi şekilde sıkıntıya sokacağını söyledi.
Kredilerin yeniden yapılandırılması konusundaki yaklaşımın da keyfilik taşıdığını öne süren Öztrak, "Bu tip krizlerde yük bütün acımasızlığıyla halkın sırtına binerken, birilerinin bundan menfaat sağladığı izlenimi yaratırsanız güven olmaz. Güven olmadığı zaman da bu krizi yönetebilmeniz mümkün olmaz. Önceliğimiz güveni sağlamak olmalıdır." ifadesini kullandı.
TBMM'nin toplantıya çağrılmasının, bu güvensizlik algısını kırmakta önemli bir rol oynayacağına işaret eden Öztrak, şunları kaydetti:
"Bu yanlış gidişi durduracak, ekonomimizi yapısal olarak güçlendirecek, Trump ve benzerlerinin kendi siyasi ikballeri için bizi itip kalkmaya cüret etmelerini engelleyecek bir ekonomik programı hemen uygulamaya başlayın."
- "Aflar son derece hassas konular"
Öztrak, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "MHP'nin af önerisinin" sorulduğu Öztrak, "Ortada somut bir şey yok. Özellikle bunun olabilmesi için iktidar partisinin de buna ilişkin görüşlerini açıklaması gerekiyor. Aflar son derece hassas konular. Hele hele şu dönemde af meselesinin son derece dikkatli izlenmesi lazım. Gerçekten acaba kader mahkumları mı affolunacak, yoksa 17/25 Aralık'a kadar uzanan, o dönemle suçlananlara belli bir rahatlık, garanti sağlayacak bir paket mi gündeme gelecek? Bütün bunları görmek istiyoruz. İktidarın da bu paket karşısındaki tavrını gördükten sonra bunu konuşmanın doğru olacağına inanıyorum." yanıtını verdi.
"Yerel seçimlerle ilgili yol haritasına" yönelik soruya Öztrak, "Türkiye'de bin 398 tane belediye var. Bin 398'in tamamını yakın izlemeye almış vaziyetteyiz. Bir tek hedefimiz var, en iyiyi bulmak, en iyiyle en çok belediye başkanını çıkarmak. Bunun için Genel Başkan Yardımcımız gerekli araştırmaları yapıyor." karşılığını verdi.
Öztrak, "Yerel seçimlerde HDP ile bir ittifak söz konusu mu?" sorusuna, bu konuların gündemlerinde olmadığını bildirdi.
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Birleşik Krallık Başbakanı Theresa May ile görüşmesinde iki ülkenin maliye bakanlarının bir araya gelmesi" kararına yönelik soruya Öztrak, "Trump, sadece Türkiye için değil tüm dünya için bir sorundur. Maalesef Trump'ın bu kavgacı, tek taraflı, dayatmacı üslubu dünya ticareti bakımından da ciddi tehlikelere neden olmaktadır. Bu çerçevede bu iş birliklerinin önemli olduğunu düşünüyorum." dedi.
- "Devletin görevi bulmak"
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun "cumartesi anneleri"ne ilişkin değerlendirmesi hatırlatılan Öztrak, devletin görevinin bu insanların kimler tarafından öldürüldüğünü bulmak olduğunu, herkesi terör örgütüne yardım etmekle suçlamanın yanlış olacağını ifade etti.
"CHP'de kurultay tartışmaları kapsamında şimdi de 9 Eylül Hareketi diye bir grup söz konusu. Bununla ilgili nasıl bir değerlendirmeniz olur?" sorusuna Öztrak, "Şu anda bizim gündemimizde devlette yaşanan yeniden yapılanmayı takip etmek ve yerel yönetim seçimleri var. Biz yerel yönetim seçimlerinin, tek adam parti devleti rejiminin durdurulabileceği önemli bir nokta olduğunu düşünüyoruz. O nedenle de partimizin içindeki kurultay tartışmaları MYK gündeminde yok." yanıtını verdi.
Özkrak, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizi takip için bir kriz masası kurduklarını da anımsatarak, yarın kriz masasını toplayacaklarını, Parti Meclisine bunla ilgili bir rapor sunacaklarını kaydetti.