CHP PM toplantısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu: (3) - "Bizim derdimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü olmasıdır, saygın olmasıdır, uluslararası arenada yalnızlığa itilmemesidir, barışı her ortamda sağlamasıdır. Saygınlığın temeli budur zaten" - "Suriye'ye girildi, neden? Orta Doğu bataklığına girildi, neden? Gelen Suriyelilere kızıyoruz. Suriyelilerin günahı yok ki. AK Parti'li kardeşlerime söylüyorum, Suriyelilerin bir günahı yok ki. Eğer kızacaksan Suriyelileri buraya getirenlere kızacaksın"

SİVAS (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bizim derdimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü olmasıdır, saygın olmasıdır, uluslararası arenada yalnızlığa itilmemesidir, barışı her ortamda sağlamasıdır. Saygınlığın temeli budur zaten." dedi.

CHP Parti Meclisi (PM), eylül ayı toplantısı ulusal kurtuluş mücadelesine ışık tutan kararların alındığı, "manda ve himaye" fikrinin reddedildiği Sivas Kongresi'nin 100. yıl dönümü nedeniyle Sivas'ta yapıldı.

Toplantıda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, batının egemen güçlerinin bilinen en güçlü taktiğinin önce borçlandırıp sonra talimat vermek olduğunu söyledi.

Reklam
Reklam

Tarihte yazılı olanların halka doğru anlatılmadığını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Bugün yani 2019'da son 17 yılda, Londra'daki bir avuç tefeciye aldığımız borçlar nedeniyle ödediğimiz faiz 170 milyar dolar. AK Parti'li kardeşlerim özellikle dinlesinler. Son 17 yılda faize karşı olduğunu hemen hemen her konuşmasında ifade eden yöneticiler, bu ülkeyi yönetenler Londra'daki bir avuç tefeciye 17 yılda 170 milyar dolar faiz ödediler. Fabrikalarımız kapanmak üzere, Türkiye üretimden kopartılıyor. Önceliği tarım olanlar, önce tarımdan kopardılar. Çiftçiyi üretemez hale getirdiler. Her şeyi ithal ediyoruz. Mercimekten soğana kadar. Her vatandaşın bunu düşünmesi lazım."

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet tarihinin iyi anlatılmasıyla çok şey kazanılacağını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Bugün geldiğimiz noktada Türkiye, sıkıntıdadır. Ekonomik olarak sıkıntıdadır. Bir krizin ortasındayız. Biz yine CHP olarak sorumluluğumuzun bilincinde olarak krizin daha başında 13 Ağustos'ta bir basın toplantısı yaptık, İstanbul'da. Bu krizden şöyle çıkabiliriz diye. Dinlemediler. Kriz yok dediler. Bugün kendileri söylüyorlar kriz var diye. Siyaset adamının öngörüsü kısırsa ülkeyi yönetemez. Bugün Türkiye'nin ciddi sorunları var, dış politikada. Türkiye'nin bir dış politikası yok. Amerika ve Rusya'nın dış politikası var. Pinpon topu gibi Amerika ile Rusya arasında gidip gelen bir Türkiye Cumhuriyeti yönetimi var. Suriye'ye girildi, neden? Orta Doğu bataklığına girildi, neden? Gelen Suriyelilere kızıyoruz. Suriyelilerin günahı yok ki. AK Parti'li kardeşlerime söylüyorum, Suriyelilerin bir günahı yok ki. Eğer kızacaksan Suriyelileri buraya getirenlere kızacaksın. Onlar savaştan kaçıp geldiler. İç savaşı başlatanlar, silah gönderenler, Müslümanı Müslümana kırdıran kimdi? Şimdi kahramanlık edebiyatı yapıyorlar. Neyi elde ettik biz, hangi başarıyı elde ettik?"

Reklam
Reklam

Kılıçdaroğlu, Türkiye'ye karşı sorumluluğu olan bir partinin genel başkanı olarak mevcut yönetime 5 temel konuda çağrı yapmak istediğini dile getirdi.

Belli konularda çağrı yapmanın kendilerine düşen bir görev olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Birincisi, kesinlikle ama kesinlikle cumhurbaşkanı tarafsız olmalı. Bakınız, cumhurbaşkanının tarafsızlığını savunmamızın sebebi şudur, cumhurbaşkanları devletin sigortasıdır. Siyasi partiler arasında sorun çıkarsa, anlaşamazlarsa cumhurbaşkanı bunları davet eder. Der ki, 'arkadaşlar hangi konuda siz anlaşamıyorsunuz, oturun anlaşın ben de başkanlık yapacağım'. Böyle bir şey şu anda Türkiye'de yok. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sigortası yok. Nasıl olacak bu? Tarafsız olması lazım. Bir cumhurbaşkanı bir partinin genel başkanı olamaz. İkincisi, güçler ayrılığı ilkesidir. Dünyada sağlıklı işleyen bütün demokrasilerde güç, kontrol edilir. Kontrolsüz güç olmaz. Kontrolsüz güç, güç değildir. Baskıdır, baskı aracıdır. Neyle kontrol ediyorsunuz gücü, yasama, yürütme ve yargı organıyla. Bunlar eşit ama birbirlerini denetliyor. Birisinin hatasını diğeri telafi edebiliyor. Şimdi hatayı telafi edecek makam yok. Yanlışı söyleyecek makam yok. Üçüncüsü, devlet yönetiminde şeffaflık. Devleti yönetenler, tüyü bitmemiş yetimden de vergi alıyor. Sanayiciden, çiftçiden, tüccardan, yeni doğan çocuktan herkesten. Geliri ne olursa olsun, herkesten vergi alıyorlar. Dünyanın bütün demokrasilerinden toplanan vergileri harcar yöneticiler ama hesabını belirler. Şuraya şu kadar harcadın diye. Şeffaflık diye bir şey yok."

Reklam
Reklam

- "Ekonomik Sosyal Konseyi topla"

Kılıçdaroğlu, çağrı yapmak istediği diğer konu hakkında da "Dördüncüsü, bir ekonomik kriz yaşanıyor. Evet, ekonomik kriz yaşanıyor ama saray bunun farkında değil. Çünkü sarayda kriz yok. Mutfak dolu. Fakirliğin ne olduğunu, işsizliğin ne olduğunu, işten çıkarılmanın ne olduğunu onlar bilmezler. Onların öyle bir dertleri yok. Çağrımız şudur, Ekonomik Sosyal Konseyi topla kardeşim. Dertli olan insanları topla, bir dinle bakalım. Sanayicisi, çiftçisi, sendikacısı, esnafı ne diyecek. Bir dinle bakalım bu adamları. Ekonomik Sosyal Konsey ile ilgili bir kanun var, 3 ayda bir toplanması lazım." dedi.

"Beşincisi, faturayı vatandaşlar ödüyor. Kim ödedi? Emekliler, işçiler, işten atılanlar, memurlar ödedi ve ödemeye devam ediyorlar. Eğer sen yaşanan krizin adil dağılmasını istiyorsan bu dolar bazında verdiğin ihaleleri Türk lirasına çevireceksin kardeşim." ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Yani bu faturayı hep fakir fukara mı ödeyecek? Biraz da sırtı kalınlar ödesin. Dünyanın ihalesini verdin. Yasalara aykırı verdin. Dolar garantisi verdin. İnsaf ya. Yeteri kadar doydular bunlar zaten. Niye Türk lirasına çevirmiyorsun? Alışveriş merkezindeki dükkan kiralarını Türk lirasına çevir ama verdiğin milyar dolarlık ihaleleri yok hayır, garantiyi Türk lirasına çevirmem. Niçin? Çevireceğiz."

Reklam
Reklam

- "Referandumsa getirin soralım millete"

Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerektiğini yineleyen Kılıçdaroğlu, "Referandumsa getirin soralım millete. Cumhurbaşkanı taraflı mı olsun tarafsız mı olsun, soralım. Emin olun en az yüzde 60-70, cumhurbaşkanı tarafsız olsun diyecektir. AK Partililer de bundan rahatsız. MHP'liler de bundan rahatsız. Taraflı cumhurbaşkanı olur mu? Tarafsızlığın üzerine yemin edeceksin, partinin genel başkanı olacaksın. Hani tarafsızlık. Hani namus, hani şeref?" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin saygın bir ülke olmasını istediklerini belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bizim derdimiz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güçlü olmasıdır, saygın olmasıdır, uluslararası arenada yalnızlığa itilmemesidir, barışı her ortamda sağlamasıdır. Saygınlığın temeli budur zaten. O nedenler bunları burada dile getirmekten ayrıca mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim."

(Bitti)

Anahtar Kelimeler: