Cumhuriyet Halk Partisi, 1 Ekim'den itibaren seçim startı veriyor. Anadolu'yu karış karış gezecek olan CHP'liler, STK'lara neden kendilerine oy vermediğini soracak. Seçim sonuçlarını değerlendirdikten sonra yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Kılıçdaroğlu, elde edilen sonuçların başarılı olmadığını ancak kendileri için hezimet anlamı da taşımadığını söyledi. Meclis'teki tavırlarının BDP'den ayrı olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, sonuçları etkilemese de seçimlerde hile olduğunu iddia etti. Kılıçdaroğlu, CHP'de suların durulacağını muhalefet hareketlerinin ise olgunlukla karşıladıklarını söyledi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Habertürk'te Fatih Altaylı'nın sorularını cevapladı. Meclis'teki açılış töreninin ardından canlı yayında Meclis'te yaşananları değerlendiren Kılıçdaroğlu, demokrasi için yemin etmediklerini söyledi. İşte Kılıçdaroğlu'nun canlı yayındaki o sözleri:
SEÇİM SONUÇLARI
Elde ettiğimiz sonuç başarı değildir. Ama hezimet de değildir. Sonuçları değerlendiriyoruz. Ayın 4'ünde Parti Meclisi var. Seçim sonuçları için raporlar hazırlıyoruz. Bağımsız otoritelere de değerlendiriyoruz.
Bizim projelerimizin hala bazı yerlerde tam kavranamadığını da görüyoruz. Belki şöyle başlamamız gerekirdi. Önce örgüte anlatıp sonra Türkiye'ye anlatmak lazımdı. Bazı yerlerde örgütlerimiz iyi çalışmadı. Örgütte değişikliği yaparken performansı sağlıklı ölçmemiz lazım. Objektif verilerden yola çıkmamız lazım. Örneğin Doğu, Güneydoğu'da örgütler çalışmadı demek haksızlık olur. Orada artış oldu ama oyumuz zaten düşüktü. Bursa'da, Çanakkale'de iyi sonuç aldık. Hatay'da, Mersin'de daha iyi olabilirdik. İstanbul beklediğimiz başarıyı yakalayamadığımız bir yer. İstanbul'u diğer kentlerden ayırıp farklı bir çerçevede değerlendirmek gerekiyor. İstanbul Türkiye'nin aynası gibi.
Hazırlık dönemi uzun sürdü. Kamuoyuna anlatmak da uzun sürdü. Ama ciddi hazırlık yaptığımız için de oldu bu. Projelerimizi kamuoyu ile paylaşırken belli konularda yazı yazan köşe yazarlarıyla paylaşmaya özen gösterdik. Bizim ekonomi raporumuzun devlette olduğuna inanmıyorum. Yeteri kadar anlattık mı? Tüsiad'a gittik, TESK'e gitik. İkna oldular. Ama yurttaşın emin olması lazım. Bir bunlar gerçekten yapabilir mi, diye kuşku olabilir. İki bunlar bakalım geçici midir? Bunların hepsini değerlendirmek gerekiyor. Önemli olan tutarlılığını süğrdürmek. Seçim sırasında 81 ile gittik.
1 EYLÜL SEÇİM STARTI
1 Eylül'den sonra seçim startını veriyoruz. Türkiye'yi gezeceğiz. Arkadaşlarımız Ekim'den itibaren parlamentoda çalışacak. Büyük grup da gezecek. Bir ilde, ilçede kahvede oturup yurttaşlarla sohbet etmek. Sanayicileri, STK'ları ziyaret etmek... Onlara doğrudan "Neden bize oy vermediniz?" diye soracağız. Biz de onlardan ders çıkaracağız.
TÜZÜK DEĞİŞECEK
Her olayla ilgili anket yapma şansımız yok. Bizim paramız yok. İş Bankası'ndan para geliyor deniyor ya... TTK'ya, TDK'ya gidiyor. Atatürk'ün manevi kızına gidiyor. Onun dışında 5 kuruş para gelmez. Partinin yeniden yapılanma süreci içinde üyelerin, parti içindeki seçimlere katılabilmesi için aidat ödemelerini zorunlu hale getiriyoruz. Hazineden gelen para yetmiyor. Halkın nabzını sürekli tutabilmek için paraya ihtiyacımız var. Bir olayı check etmek için belli kamuoyu yoklamaları lazım. Sağlıklı bir gelire ulaşmakta kararlıyız. Tüzük değişikliğini yapacağız. Bu tüzükle kurultay yapılmayacak. Parti içinde demokrasiyi, özgürlüğü getireceğiz. Lider sultasını kaldıracağız.
Demokrasi ile disiplini birarada götürmek zorundayız. Partinin yetkili kurullarında alınan kararlara herkesin uyması lazım. Ayda bir lira parti içinde oy kullanmak isteyen üyelerden aidat alacağız. O zaman paramız olacak, biraz daha rahat hareket edeceğiz.
PARTİ İÇİ MUHALEFET
Ben Sayın Baykal'la da, Sayın Sav'la da konuşmadım. Kurultay toplama ihtiyacı içinde oldukları belli. Hiçbir zaman da suçlamadım. Biz diğer partilerden farklıyız. Kişiler düşüncelerini dile getirebilirler. Kurultay için tereddüdüm yok. Ayıp bir şey değil. Demokrasiye inanıyorsak bunlar olacak. Kurultay toplanabilir, eleştiri de olabilir. Ama eleştiri partiyi yıpratma noktasına gelmemeli. Her parti üyesi bu konuda dikkatli olmalı.
Parti içinde hukuk bürosu oluşturduk. Medyadan yapılan hakaretlere de dava açacağız. Eleştireceksiniz hatamızı göreceğiz.Ama hakaret olmaz.
"YENİ CHP" Mİ OY KAYBETTİRDİ?
Laiklik tehlikededir dersek o zaman CHP yok demektir. Laikliğin en büyük güvencesi CHP'dir. Yeri gelince laiklik vurgusu da yaparız. Ama asıl tehlikede olan sosyal devlettir. Sosyal devletin olmadığı yerde sağlıklı demokrasi de olmaz.
Halkın memnun olup olmadığına elbette bakacağız. Halk neden AKP'ye oy verdi, demiyoruz. Yurttaşı özgür iradesiyle sandığıa götürüyorsanız mesele yok. Ama yurttaş belli çıkarlar karşılığında sandığıa gidiyorsa demokrasi var, diyemeyiz.
22 milyon kişi farklı güdülerle sandığa gitti. Örneğin bir işadamı, esnaf durumu çok iyi olduğu için AKP'ye ov veriyor olabilir. Fındık üreticisi durumum çok iyi, diyorsa demek ki bizim politikamızı değiştirmemiz lazım! O zaman bizim geriye dönük düşünmemiz lazım. O yüzden 1 Eylül'de çalışmalara başlıyoruz. Sosyal devlette ise kişiye her şeyden önce özgür irade kazandıran devlettir. Siyasal özgürlük veriyorsanız, ekonomik özgürlük de vereceksiniz.