Başbakan Erdoğan'ın açıkladığı Demokratikleşme Paketine ilişkin bir tepki de CHP Selçuk Belediye Başkan Aday Adayı Özcan Işık'tan geldi. Bu paketin alında partisinin Mayıs ayında meclise sunduğu önerinin bir kopyası olduğunu öne sürdü.Demokratikleşmeden ziyade ülkenin ekonomikleşme paketine ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Işık; "Demokratikleşme paketi şeklen zaten yanlış.. Yani iktidar partisi olarak böyle bir paket hazırlayacaksınız, bunu muhalefete ve halka kabul et diyeceksiniz. Aksi taktirde sizi şikayet ederim diyeceksiniz. Böyle bir şey olmaz. Aslında olması gereken şuydu; bunu mecliste grubu bulunan parti başkanlarının ve hatta diğer partilerin katıldığı bir konsensüsün oluşturduğu görüş alınarak yapılması gerekirdi. Bu çalışma da şu andaki mevcut Anayasa çalışmasına da katkıda bulunurdu diye düşünüyorum. Aslında genel seçimlerden önce Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) bu konuda çok ciddi bir yaklaşımı vardı. CHP Mayıs ayında 17 önerge sundu meclise. Şimdi hemen hemen aynı konuları demokratikleşme paketi diye ilan ediyorsun.. Öncelikle Partiler yasasının değiştirilmesi (seçim barajının düşürülmesi veya kaldırılması), uzun tutukluluk dönemleri, demokrasiyi yaralayan milletvekillerinin hala içeride olması, tutuklu öğrenciler, gösteri yürüyüşleri, örgütsel davranış gösterebilme, ifade ve inanç özgürlüğünün önündeki engellerinin kaldırılması, ayrıca Cem Evlerine yasal statü getirilmesi ve her türlü ibadetin serbest olması, Uludere'nin hesabının sorulması, faili meçhul cinayetlerinde zaman aşımının kaldırılması, basın özgürlüğü, Uludere'nin hesabının sorulması gerekirdi. Demokratikleşme sadece Kürt sorunlarına atıfla yapılmaması gerekir. Örneğin; Nevruz Bayramı'nın resmi bayram olması, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde mayınlı arazilerimizin mayından temizlenerek bu toprakların bölge köylülerine dağıtılması gerekir. Partimizin çok önemli önerilerinden biri olan Diyarbakır Cezaevinin Müze haline getirilmesi gerektiğini düşünüyorum" dedi.'Ne mutlu Türküm diyene' sözünün kimin canını acıttığını çok merak ettiğini söyleyen Işık; "Ben; 'Ne mutlu Türküm diyene' sözünün kimin canını acıttığını, Türk sözcüğünden kimler rahatsızlık duymaktadır çok merak ediyorum. İsmi olmayan bir Ulus düşünülemez. Çünkü Ne mutlu Türküm diyene anlayışı aslında Çanakkale Zaferi'ne atfen söylenmiş olan bir sözdür. Çanakkale Zaferi Kuvayi Milliye sınırları içerisindeki tüm halk katmanları tarafından kazanılmıştır.. TC'nin kaldırılması, milli bayramlarımızın yasaklanması, Atatürk Anıtına çelenk koyma bile yasaklandı. Ne Mutlu Türküm diyene bizim kırmızı çizgimizdir, buna kimse engel olmamalıdır. Bu paket ulus ve sınıf kimliğini ortadan kaldırıp ülkeyi ve toplumu küresel politikalar doğrultusunda etnik-dinsel temelde parçalayıp emperyalizme karşı dikensiz gül bahçesi bırakma paketidir. Ben bu anlayışla; 'Ne Mutlu Türküm Diyene' diyen dillerin ömür boyunca bu topraklarda yaşaması için feda edilen bu canları bir kez daha saygıyla anıyoruz" dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz