CHP Sözcüsü Güler: Bakanın 'başsavcı yaptı, ben yapmadım' demesi sorumsuzluk

CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler, Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Deniz Feneri e.v soruşturma savcılarının görevden alınmasına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştirerek, bakanın "Başsavcı yaptı, ben yapmadım" demesinin tam bir sorumsuzluk olduğunu iddia etti.
Yazılı bir açıklama yapan Güler, Bakan Ergin açıklama yaparken hem Adalet Bakanı gibi değil şüphelilerin avukatı gibi davrandığını; hem de Başbakanın onayıyla yayımlanan protokolü yok saymaya kalkıştığını iddia etti. Güler, "Sayın Bakan tutuklu milletvekilleriyle ilgili olarak diyor ki 'Sayın Kılıçdaroğlu aklına gelen lafları söylüyor. Adalet Bakanlığı’ndan ne istiyor?' Biz de diyoruz ki Sayın Bakan biz CHP olarak Adalet Bakanlığı’ndan bir şey istemiyoruz. Biz yalnızca Sayın Başbakan’ın onayı ile imzalanan protokole göre, AKP Meclis Grubu’nun da Hükümetin de üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesini istiyoruz. Bunu isterken de Sayın Bakan’a soruyoruz. Siz tutuklu milletvekilleriyle ilgili olarak AKP ve CHP arasında imzalanan protokolü bilmiyor musunuz? Okumadınız mı? O protokol Sayın Başbakan’ın da onay verdiği bir anlaşmadır ve Sayın Kılıçdaroğlu protokolün altındaki imzaları partilerin namusu olarak tanımlayıp, “Herkes namusuna sahip çıksın' demiştir. Yineliyoruz; o protokol CHP’nin yemin yolu açılsın önerisine, Hükümetin 'evet haklısınız, bunun için çaba harcayacağız' taahhüdüdür. Biz sizden söz namusuna uygun davranmanızı istiyoruz." dedi.
Bakanın, her konuda olduğu gibi ya ulusal ve uluslararası hukukun bu konuda uygulanmasını sağlayacak ya da uygulamayanlar hakkında gereğini yapacağını savunan Güler, bunu yapamayanın o makamda işi olmadığını iddia etti.
Bakan Ergin'in, Deniz Feneri Davası ile ilgili olarak, "Bu soruşturma 3 yıldır devam ediyor, savcıların çalışmalarına kimse müdahil olmadı" dediğini aktaran Güler, şöyle devam etti: "Ne zamana kadar müdahil olmadı Sayın Bakan? Soruşturmada AKP’lilerle, hatta bir Bakanın özel kalemiyle ilişkiler ortaya çıkana kadar mı? Savcılar o belge ve bilgiye ulaşınca mı görevden alındı? Sayın Bakan oturduğu koltuğun ve yetkilerinin de farkında değilmiş gibi savcıların başsavcının tasarrufuyla değiştirildiğini söylüyor. Başsavcının üst kurulu HSYK; HSYK’nın Başkanı Adalet Bakanı’dır. Müfettişleri görevlendiren de Adalet Bakanı’dır. Açık ve somut bu gerçekler ışığında Sayın Bakanın “başsavcı yaptı ben yapmadım” demesi tam bir sorumsuzluk örneğidir. Öte yandan, Sayın Bakan savcılar için 'kanunu ihlal ettiler' dedi. Biliniyor ki inceleme soruşturmaya dönüştürüldü ve devam ediyor. Ama, Bakan HSYK’nın başkanı olarak, bitmeyen bir soruşturmada önüne gelecek konu hakkında kesin kanaatini açıklıyor. HSYK sandalyelerinde kendi bürokratları ve Bakanlığın hazırladığı blok listeden seçilen üyeler görev yaparken, bunlardan nasıl adalete uygun bir sonuç bekleyeceğiz?"
Dinlemeler konusunda ise Güler, Kılıçdaroğlu'nun açıklama yapmasının istenmesi; cep telefonundan bile dinleme yapılabiliyor denmesinin hem bir aczin hem de dinlemelerden hükümetin haberdar olduğunun itirafı olduğunu savundu. Güler, "Kılıçdaroğlu açıklasın diyen Bakan bilsin ki CHP iktidarında bu ve benzeri her tür hukuksuzluk hem açıklanacak, hem de herkes hukuksuz tasarrufunun bedelini ödeyecektir." dedi.