CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Malvarlığımızı araştırdılar diye korkacak mıyız? Alı nteriyle kazanılmış bir para varsa yürekte korku yoktur." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Osman Kavala'nın 749 gündür cezaevinde olduğunu, Ahmet Altan'ın da tahliye kararının ardından gözaltına alındığını söyledi. Bunların yanlış olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, adaletin sağlanması gerektiğini vurguladı.
Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin yeni amiral gemisinin, Sözcü gazetesi olduğunu", gazetenin ise terör örgütüne destek vermekle suçlandığını kaydederek, gazetenin yazarlarının bütün hayatının FETÖ ile mücadeleyle geçtiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bugün hiç kimsenin can ve mal güvenliğinin, ayrıca adalet ve hukukun olmadığını öne sürdü.
-"Üniversite susturulmak isteniyor"
Şehir Üniversitesinin Türkiye'nin saygın üniversitesinden biri olduğunu, Türkiye ve dünyanın saygın akademisyenlerinin getirildiğini anlatan Kılıçdaroğlu, üniversitenin 2019 memnuniyet araştırmasında 14, vakıf üniversiteleri arasında ise 8. sırada yer aldığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, ancak bankanın haciz uyguladığını, akademisyenlerin aylıklarını alamadığını, ciddi bir haksızlık olduğunu, banka aracılığıyla üniversitenin susturulmak ve ele geçirilmek istendiğini öne sürdü. Kemal Kılıçdaroğlu, "Sıradan bir üniversite bile kapatılamaz ki bu üniversite saygın bir üniversite. Hangi gerekçeyle kapatmaya yelteniyorsun?" diye sordu.
-"Vatandaşı hortumlayanı kurtarmak"
Kemal Kılıçdaroğlu, geçmişte İslami holdinglerin, Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere'de yaklaşık 300 bin kişiden, 5 milyar avro topladığını belirterek, "Alın teriyle Almanya, Fransa, Hollanda, İngiltere'de çalışan insanların birikimlerini aldılar, yediler, hortumladılar. " dedi.
TBMM Genel Kuruluna bir kanun teklifi getirildiğini, bunun, vatandaşı değil holdingleri kurtarma teklifi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Hakları yargı tarafından teslim edildi, dava açanlar paralarını geri alma hakkına kavuştu. Şimdi, 'Kimse dava açmasın, hisse senedi vereceğiz, hakkınızı böylece almış olacaksınız' diyorlar. Böyle bir kanun teklifi getirdiler. Vatandaşı kurtarmıyorlar, vatandaşı hortumlayanı kurtarmak için özel kanun getiriyorlar. AK Parti'li kardeşlerime sesleniyorum; vicdan, adalet denen kavram varsa bu kanunu teklif edenler kimse, başta AK Parti yöneticileri olmak üzere, onlara oy verirsen iki elim bugün de mahşerde de yakanda olacak." diye konuştu.
Yurt dışındaki işçilerin sömürü alanı olarak görüldüğünü, "Para var nasıl hortumlarız" denildiğini savunan Kılıçdaroğlu, yurt dışındaki işçilerin 7 bin 200 gün prim ödeyip emekli olurken, bunun 9 bine çıkarıldığını anımsattı. Kılıçdaroğlu, prim oranının ise yüzde 32'den yüzde 45'e çıkarıldığını, yüzde 12'sinin sağlık, yüzde 20'sinin ölüm ve malulluk sigortası için alındığını ancak yüzde 13'ün neden alındığının cevabının verilmediğini belirtti. Kılıçdaroğlu, bunun anlamının yurt dışındaki işçinin alın terinden haraç toplamak olduğunu ifade etti.
-"Bu kadar ağır hakarete layık mı?"
Firdevsi'nin, "Ham düşünceleri akıl pişirir" sözüne işaret eden Kılıçdaroğlu, devletin sağlıklı yürütülmesi için düşüncelerin, görüşlerin aklın terazisinde tartılması gerektiğini anlattı.
ABD Başkanı Donald Trump'tan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a asla kabul etmedikleri ağır bir mektup geldiğini belirten Kılıçdaroğlu, anayasaya göre Türkiye'nin şan ve şerefini korumak zorunda olan kişinin, ülkenin şan ve şerefini koruyamadığını, ettiği yemine sadık bile kalamadığını öne sürdü.
Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
"Bu kadar ağır bir hakareti Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaşamamıştır. Bu kadar ağır bir hakareti yaşayana oy verene de şunu söylemek isterim; sen bu kadar ağır hakarete layık mısın? Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı bu kadar ağır bir hakarete layık mı? 'Mektubu iade için gideceğim ve görüşeceğim...' Sen posta memuru musun, mektupçu başı mısın? Aynı yoldan iade edeceksin, Türkiye'nin şanını ve şerefini koruyan bir mektup da yazacaksın. Sözde dünya lideri, oyun kurucuydu. Bir baktık ki meğer egemen güçlerin şamar oğlanına dönmüş. Bu benim ağrıma gidiyor. Siyasi rakibim ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin en şerefli koltuğunda oturuyor. ABD'ye gitti ne elde etti? S400 pazarlığı yaptı, bu pazarlığı yapmaya mı gittin? 'Mektubu takdim ettim' diyor. Niçin; kendisini ikinci sınıf görüyor, bir cumhurbaşkanı olarak görmüyor, bir cumhurbaşkanı yardımcısı olarak görüyor."
-"Türk yargısına değil Erdoğan'a teşekkür etti"
Trump'un, "NASA çalışanımız var, hapiste onu da bırakın" sözleri üzerine Erdoğan'ın da "Emredersin" dediğini savunan Kılıçdaroğlu, Trump'un, Türk yargısına değil Erdoğan'a teşekkür ettiğini söyledi.
Kılıçdaroğlu, Trump'un, "PYD, YPG ile aynen çalışacağız" dediğini, "Erdoğan'ın gıkının çıkmadığını", "Çalışamazsın, bunlar Türkiye'ye büyük zararlar veriyor. Biz mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz." diyemediğini iddia etti.
Erdoğan'ın, "Siz istediğiniz kadar araştırın; benim, ailemin, yedi sülalemin geliri, gideri varsa araştırın. Verilemeyecek hesabım yoktur. Her kuruşun hesabını verecek gücüm, yeteneğim vardır. Alnım temizdir" diyemediğini, korktuğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Neden korkuyorsun. Bizim malvarlığımızı araştırdılar diye korkacak mıyız? Alın teriyle kazanılmış bir para varsa yürekte korku yoktur. Ama malı götürmüşsen, parayı da yabancı bankalara yatırmışsan elin oğlunun şamar oğlanına dönersin. Sen artık onların tehditlerine boyun eğersin. Geldiğimiz nokta budur." diye konuştu.
(Sürecek)