Chp Tbmm Grup Toplantısı…

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör sorununu Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çözemeyeceğini ve bunun çözüm adresinin CHP olduğunu savunarak, "Bu sorunu çözecek olan biziz. Çünkü bu konuda ilk raporu biz yazdık. Nasıl çözülmesi gerektiğini de söyleyen biziz. Bu sorun toplumsal uzlaşma ile çözülür. Sorunu çözmek için masaya oturacaksın. Milleti kandırmak için değil. Bu sorun çözülmedikçe Türkiye sağlıklı bir gelişme sağlayamaz" dedi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Kılıçdaroğlu, dün Dünya Çiftçiler Günü dolayısıyla düzenlenen toplantıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu, "Biz çiftçilere sahip çıkacağız. Ama biz onlardan da söz istiyoruz. Onlarda CHP'ye sahip çıksınlar. Bu toplumda kim haksızlığa uğruyorsa, görüşü ne olursa olsun, mutlaka yanında CHP olacaktır. Artık haksızlıkları gidermenin yolu CHP'ye sahip çıkmaktır. Ülkede özgürce mi yaşamak istiyorsunuz, sorunsuz bir Türkiye'mi görmek istiyorsunuz, adresi belli CHP'dir. Bu çatı altında herkese ve tüm yurttaşlarımız bekliyoruz" dedi.

Son yıllarda çiftçinin durumu değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Verdiğim rakamlar yanlışsa çiftçiler CHP'ye oy vermesinler. Bu rakamlar doğru ise AK Parti'ye değil, CHP'ye oy versinler. Bu rakamlar niye doğru. AK Parti iktidarı döneminde 20 milyon ton buğday ithal ettik. Sanki bizim çiftçimiz, traktörümüz ve tarlalarımız yok. Olmayan siyasi iradedir. Siyasi irade çiftçiyi desteklemiyor. Buğday için ödenen 6 milyon dolar çiftçimize ödense, sadece Türkiye değil, bölgeyi besleriz. Çiftçimizin buğday ekmemesinin sebebi maliyeti kurtarmamasıdır. Kurtarmadığı için buğday ekmiyor. Çiftçiye verilen destek 7 milyar lira. Çiftçinin sadece mazotta ödediği vergi 9 milyar lira. Sağ cebine koyuyorsun 7 milyarı, sol cebinden alıyorsun 9 milyar lirayı. Sonra çiftçiye diyorsun ki, 'bak seni destekledim' Bunları çiftçiye hatırlatacağız. Hayvancılıkta aynı sorunlar yaşanmaktadır. Bitlis'in tütünü yok olmuş. Bitlisli buna rağmen AK Parti'ye oy verdi. Her tarafa gideceğiz. Recep Tayyip Erdoğan gidemeyecek. Yeter ki, biz çalışkan, kararlı ve inançlı olalım. Çünkü biz haklıyız. Çünkü biz doğruları söylüyoruz. Bizim sözümüz var. Et-Balık Kurumu'nu tekrar ayağa kaldıracağız. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da hiçbir özelleştirme yapmayacağız" dedi.

Anneler Günü dolayısıyla herkesin annelerinin gününü kutladığını, ama bazı annelerinin yavrularını bu günde göremediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, "Öyle anneler vardı ki, bunlar şehit anneleriydi. Bu günde bu annelere CHP'liler gitti. Onların anneler günün kutladı ve onların dertlerine dert ortağı oldular. Acılarını kısmen paylaştılar. Bizim gitmemiz onların sorun çözülmüyor, sorun kanın ve acının durmasıdır. Sorun budur. Buradan sesleniyorum; 40 yılıdır çözülmeyen sorun terör sorunudur. Bunun kabahati kimde. Asker mi, polis mi, vatandaş mı, Korucuda mı, kimde? Dönüp kendinize bakın. Elinizi vicdanınıza koyup onun cevabına arayalım. Bunun vebali siyasetin üzerindedir. Sorunu çözmeyenlerin omuzlarındadır. 40 yıldır kan akıyor. Analar ağlayama devam ediyor. Yüreğinde vicdan olan insan anaların ağlamasını nasıl ister. Ama bu lafı ederken yürekten söyleyeceksiniz. Sorunu çözmeye kararlı olacaksınız yoksa işin edebiyatını yapıp her şehit cenazesinden sonra kanları yerine kalmayacak demeyeceksiniz. Neyi çözdün de kanları yerde kalmadı, analar ağlamadı. Terörün çıktığı zamanda doğan çocuklar şimdi 40 yaşında. Terör ile büyüyen çocukları düşünün, esnafı memuru düşünün. Recep Tayyip Erdoğan bu sorunu çözemez. Bunun çözüm adresi CHP'dir. Bu sorunu çözecek olan biziz. Çünkü bu konuda ilk raporu biz yazdık. Nasıl çözülmesi gerektiğini de söyleyen biziz. Bu sorun toplumsal uzlaşma ile çözülür. Sorunu çözmek için masaya oturacaksın. Milleti kandırmak için değil. Bu sorun çözülmedikçe Türkiye sağlıklı bir gelişme sağlayamaz. Tüm Anadolu boşalıyor. Bir dönemin sanayi kenti olan iller kan kaybetmiş durumda. Anadolu'yu ayağa kaldırmak bizim boynumuzun borcudur. AK Parti bunu beceremez. Anadolu'yu sömürür, ama Anadolu'yu ayağa kaldıramaz. Biz sömürmeyeceğiz. Biz uğraşacağız. Anadolu'ya ayağa kaldıracağız. Her tarafta olduğu gibi" şeklinde konuştu.

İş kazalarında hayatını kaybedenlerin annelerinin yavrularına bu yıl sarılamadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bu anneleri hatırlayan ve kucaklayan biziz. Çünkü bizim yüreğimizde anne ve insan sevgisi var. Gülyazı köyünde 34 genç öldürüldü. Bunların annelerine para ile susturmaya çalıştılar. Size para gönderiyoruz sesinizi çıkarmayın dediler. Bir çocuğun değeri parayla ölçülebilir mi? Hangi anneye sorabilirisin. Erdoğan'a sormak istiyorum sen çocuğunun bedelini ortaya koyabilir misin. Sen bedelini koyamıyorsan, bir anneye nasıl bedelini ortaya koy diyebilirsin. Bunu hangi vicdan kabul eder. Hangi ahlak hukuk kabul eder. İpe un sererek sorumluları bulmaya çalışıyorlar. Çocukların öldürülme emrini hükümet verdi. Çünkü sınır dışı operasyon yapmak müdahale hükümetten gelir. 34 vatandaşın öldürülmesinde birinci derece sorumlusun. Talimatı kimden alıyorsun diye soruyorum ses yok. Dut yemiş bülbül gibi. O anneler bunu unutmayacaktır. Bizde o anneleri unutmayacağız. Bu anneler Erdoğan'ı Allah'a havale ettiklerini ifade ediyorlar" dedi.

Hükümetin memurlara verdiğin zam teklifini değerlendiren Kılıçdaroğlu, Memur-Sen'in Anayasa değişikliğiyle ilgili referandumda evet dediğini hatırlatarak, "Memur-Sen ile hükümet oturmuşlar masaya, hükümet memura 2012'de 3+3, 2013'de 3+2 verecekmiş. Şimdi Memur-Sen konuşuyor; 'Siz bizi kandırdınız' günaydın. Sizi öyle bir kandırdılar ki, Hakem Kurulu kaldırıldığı için yargıya bile gidemezsiniz. Senin gözlerin görmüyor muydu. Aklın yok muydu. Şimdi oturmuşlar kahraman kesiliyorlar. Bunların kahramanlıkları da 3 gün. Sonra gidecekler tıpış tıpış altına imza atıp gelecekler. Her yere zam yapılacak, ondan sonra da dönüp memura 3+3 verecekler. Sonra biz kandırdınız denecek. AK Partinin hala aldatanlar ve kandıralar partisi olduğunu hala öğrenemediniz mi" diye konuştu.