CHP ve MHP'den pankart tepkisi

ANKARA (ANKA) -CHP ve MHP, Başbakan Erdoğan'ın İstanbul'da metrobüsün Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme Hattının hizmete sokulması töreni sırasında açılan "Son Osmanlı Padişahı" pankartına tepki gösterdi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay "Ya Cumhuriyet'in Başbakan'ı ol, Cumhuriyet'in Başbakan'ı gibi davran veyahut öykünülen saltanatın padişahı olamayacağını açıkça beyan et" dedi. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural "Bu pankartı oraya koyduran zihniyet, Türkiye'yi yönetmeyi hak etmiyor" diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay Meclis'te gazetecilerin sorusu üzerine "Son Osmanlı Padişahı" pankartını değerlendirdi. Saltanatın kaldırılmasının üzerinden 87 yılı aşkın süre geçtiğini belirten Okay, Erdoğan'ın "son Osmanlı Padişahı" pankartına tepki göstermemesini eleştirdi. Okay, "Son padişahlığı benimseyen Başbakan'ın, buna karşı hiçbir tepki göstermemesi, kendisinin hala saltanat özlemi içinde olduğunu ve Cumhuriyet'in değerlerini hala içselleştirilemediğinin somut bir göstergesidir. Ya Cumhuriyet'in Başbakan'ı ol, Cumhuriyet'in Başbakan'ı gibi davran veyahut öykünülen saltanatın padişahı olamayacağını açıkça beyan et. Bu pankart, AKP'nin gerçek yüzünü ve siyasi anlayışını bir kez daha kamuoyunun gözü önüne sermiştir." diye konuştu. AKP Manisa Milletvekili ve eski Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın da Manisa şeyhini protokolde yanına oturttuğunu hatırlatan Okay "Protokol sıralamasında, Manisa şeyhi, Manisa Valisi, Bülent Arınç ve Belediye Başkanı birlikte bir aile fotoğrafı vermişlerdir. Hikmetyar'ın dizinin dibine çöken Başbakanla, Manisa şeyhinin yanında fotoğraf sergileyen Bülent Arınç'ın siyasal anlayışlarında ve laik hukuk düzenine bakışlarında hiçbir fark yoktur. Medyaya yansıyan bu iki görüntü, AKP'nin gerçek yüzüdür."dedi.

Reklam
Reklam

Okay Tunceli'de beyaz eşya yardımlarıyla ilgili tartışmalarını da değerlendirdi. Okay Tunceli Valisi'nin "beyaz eşya pazarlamacısı gibi AKP'ye seçim öncesi devlet imkanlarını sunduğu"nu savunarak Vali'nin "AKP bayrak ve broşürleriyle suç üstü yakalandığını" kaydetti. Okay, "Devletin valisinin, AKP'nin il başkanından farklı olduğu ve Türkiye Cumhuriyeti valisi olduğunu, birisinin, O valiye hatırlatması gerekir. AKP'li ile akrabalık, valilik sorumluluğunun gereğini yerine getirmeyi ortadan kaldırmaz. Tunceli İl Özel İdare Binası deposunda bulunan AKP broşür ve bayrakları, seçim sürecinde AKP'nin yardım adı altında siyasi propaganda yaptığının somut göstergesidir. Bununla ilgili gerekli önlemlerin derhal alınması, O valiye işten el çektirilmesi, çok istiyorsa AKP'nin Tunceli seçim sorumluluğunun verilmesi en doğru olanıdır."diye konuştu.

-VURAL: CUMHURİYETİ VE MİLLİ İRADEYİ İÇİNE SİNDİREMEYENLER…-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Meclis'te gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Tunceli Valisi'ne tepki gösterdi. "Bir valinin, siyasi promosyon amaçlı, seçim döneminde karda kışta, kıyamette beyaz eşya dağıtması vicdanlara sığıyor mu?" diye soran Vural, Tunceli'de yapılan yardımları, demokrasi ve devlet yönetimine yakıştıramadığını söyledi.
Vural, "Son Osmanlı padişahı" pankartıyla ilgili bir soru üzerine "Bu pankart, Cumhuriyeti ve milli iradeyi içine sindiremeyenlerin yaklaşımını gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti'ni, 'Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir' diyerek kurduk. Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti'dir. Taliban Cumhuriyeti değildir. Bu pankartları oraya koydurtan zihniyet, Türkiye'yi yönetmeyi de hak etmiyor. Millet iradesiyle o makamda oturanların gerçekten utanması gerekiyor. Sayın Başbakan'a açılan bu pankartı ecdada yapılan bir hakaret olarak da görüyorum. Türkiye Devleti bir Cumhuriyet'tir. Millet iradesine dayalıdır. Bu millet Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci sınıf vatandaşıdır. Kimseye kul değildir, kimseye de kul olmamışlardır. Padişah olduğu zaman da 'Padişahım, senden büyük Allah var' deniyordu. Tayyip Erdoğan'a söylüyorum, senden büyük millet var. Millet ne derse o olur." diye konuştu. Vural "Irak'ta bulunan ABD askerlerinin, Türkiye üzerinden tahliye edilebilmesi için, TBMM'den bir tezkere çıkartılmasına ihtiyaç var mı?" sorusuna da "Elbette tezkereye ihtiyaç var. 1 Mart tezkeresi öncesinde de ABD askerlerine, 'Gelin, her şeyi yaparız' demişlerdi. Bütün limanlarımız işgal edilmişti. Gemiler yanaşmıştı. Dolayısıyla yabancı askerlerle ilgili böyle bir tezkerenin TBMM'den geçmesi lazım" dedi. (ANKA)

Reklam
Reklam