CHP VE OKYANUS ÖTESİ

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Milletvekilleri Faik Tunay, Engin Özkoç ve Ali Demirçalı da TUSKON'un davetlisi olarak ABD'ye gitti.

Bir süre önce, Deniz Baykal gibi bir deneyimli siyasetçinin, donanımlı bir akademisyenin, laiklik damarı sağlam bir cumhuriyetçinin bu kadar ucuz senaryolardan medet umarak Cumhurbaşkanlığına oynayacağını düşünmek bile istemiyoruz.

Ancak, Baykal’ın Faslara kadar gidip, ''Türk dili ve kültürü sevdalısı'' diye pazarlanan bir camianın okurlarında konu mankenliğine soyunduğunu görünce insan şüphelenmeden duramıyor.

Yoksa bu makam mevki sevdası bu kadar derin bir şey de, onun uğruna ilke milke, siyasi geçmiş, CHP gibi bir çınarın genel başkanlığı yapmışlığın sorumluluğu falan da mı bu kadar ucuzca heba edilir?

Eğer böyleyse, Baykal’a yazık hem de çok yazık diyen çok insan çıkacaktır.

Devam edersek, CHP gibi bir parti, 'Bir cemaat'in finanse ettiği bir geziye vekillerini gönderecek kadar ilkesiz mi?

Daha önce Bosna Hersek'e de aynı camianın organizasyonuyla yapılan ziyaretten pek memnun kalmışlar, anlaşılan.

Mustafa Kemal'in laikliğine böyle sahip çıkıyorlar demek ki, deyip geçmeli.

Muhammet Çakmakları, Faik Tunayları, Bülent Kuşoğlularını, Zaman gazetesi dostlarından Erdoğan Toprak’ları vekil yapan CHP'ye kızmamak gerek belki de.

Sakarya Milletvekilimiz Engin Özkoç’un, Erdoğan Toprak ile yakınlığı biliyordum ama yinede Sakarya’lı olarak konduramıyordum.

Onları hala Atatürk'ün mirasçısı sanan benim gibi saftiriklerin kendilerine kızması gerek belki de.

Cemaate yakınlığı ile bilinen Türk Amerikan Birliği (TAA) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Federasyonu'nun (TUSKON) ortaklaşa düzenlediği Türk Amerikan Kongresi'nin Washington'da gerçekleşen toplantısına 7 CHP'li milletvekilinin katılması tartışma yaratmıştı.

Kongrenin ardından eski CHP lideri Deniz Baykal'ın da Fas'ta cemaat okulunu ziyaret etmesi tartışmayı daha da alevlendirdi.

***

Yaşanan tartışmaya Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bambaşka bir yerden baktı.

"CHP’ye bişeyler oluuyo! BDP’nin aniden barışa rota çevirmesinin ardından CHP de rotasını okyanus ötesine çevirdi" diyen Dilipak, "Bu bir Türk kongresi değil.. “Türki”.. Türkiye de değil.. Türkiye kendi meselelerini niye ABD’de tartışsın ki! Türki-Amerikan ittifakı üyeleri buluşması bu. Ve bu buluşmayı Cemaat organize ediyor.. Ama Türkilerin toplamı CHP kadar değil. Bunu nasıl okumak gerek bilmiyorum.

İttifakta AK Parti 8, CHP 7 üye ile temsil ediliyor.. CHP’lilerle AK Partilileri buluşturanlar ise, Cemaat çevreleri.. ABD’den katılım ise AK Parti-CHP toplamının 3 katından fazla. Tabii ABD kongresinden kimlerin katıldığı da önemli

İşin Türki ayağı çok zayıf kalmış. Azerbaycan’dan 4, Kırgızistan’dan 1 milletvekili katılmış." ifadelerini kullandı.

CHP'nin ve MHP'nin kurultaya katılmamasına dikkat çeken Dilipak, "Sanki bundan sonra CHP’liler ılımlı İslamcılarla daha yakın bir temas içinde olacaklarmış gibi geliyor bana." yorumunu yaptıktan sonra ekledi, "AK Parti var ama, hükümetten neden kimse yok, bu da cevabsız bir soru.. Davet edildi de gidilmedi mi? Çankaya’yı temsil eden, danışman seviyesinde kimse yok mu?".

Dilipak, kafasındaki soruyu şöyle dile getirdi: "Bakalım CHP, ABD dönüşü de Cemaatla yakın ilişkisini sürdürecek mi? Yoksa hesab döndü, Cemaatın da işin içinde olduğu, Baykal’ın Cumhurbaşkanı yapılması senaryosuna benzer yeni bir senaryo mu gündemde.."

***

Ben artık ne diyeceğimi, kimi veya kimleri savucağımı bilemiyorum. İnancımı yitirdim. Siyasetten uzun yıllar uzak kaldığımdandır belkiBir süre önce, Deniz Baykal gibi bir deneyimli siyasetçinin, donanımlı bir akademisyenin, laiklik damarı sağlam bir cumhuriyetçinin bu kadar ucuz senaryolardan medet umarak Cumhurbaşkanlığına oynayacağını düşünmek bile istemiyoruz.

Ancak, Baykal’ın Faslara kadar gidip, ''Türk dili ve kültürü sevdalısı'' diye pazarlanan bir camianın okurlarında konu mankenliğine soyunduğunu görünce insan şüphelenmeden duramıyor.

Yoksa bu makam mevki sevdası bu kadar derin bir şey de, onun uğruna ilke milke, siyasi geçmiş, CHP gibi bir çınarın genel başkanlığı yapmışlığın sorumluluğu falan da mı bu kadar ucuzca heba edilir?

Eğer böyleyse, Baykal’a yazık hem de çok yazık diyen çok insan çıkacaktır.

Devam edersek, CHP gibi bir parti, 'Bir cemaat'in finanse ettiği bir geziye vekillerini gönderecek kadar ilkesiz mi?

Daha önce Bosna Hersek'e de aynı camianın organizasyonuyla yapılan ziyaretten pek memnun kalmışlar, anlaşılan.

Mustafa Kemal'in laikliğine böyle sahip çıkıyorlar demek ki, deyip geçmeli.

Muhammet Çakmakları, Faik Tunayları, Bülent Kuşoğlularını, Zaman gazetesi dostlarından Erdoğan Toprak’ları vekil yapan CHP'ye kızmamak gerek belki de.

Sakarya Milletvekilimiz Engin Özkoç’un, Erdoğan Toprak ile yakınlığı biliyordum ama yinede Sakarya’lı olarak konduramıyordum.

Onları hala Atatürk'ün mirasçısı sanan benim gibi saftiriklerin kendilerine kızması gerek belki de.

Cemaate yakınlığı ile bilinen Türk Amerikan Birliği (TAA) ile Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Federasyonu'nun (TUSKON) ortaklaşa düzenlediği Türk Amerikan Kongresi'nin Washington'da gerçekleşen toplantısına 7 CHP'li milletvekilinin katılması tartışma yaratmıştı.

Kongrenin ardından eski CHP lideri Deniz Baykal'ın da Fas'ta cemaat okulunu ziyaret etmesi tartışmayı daha da alevlendirdi.

***

Yaşanan tartışmaya Akit yazarı Abdurrahman Dilipak bambaşka bir yerden baktı.

"CHP’ye bişeyler oluuyo! BDP’nin aniden barışa rota çevirmesinin ardından CHP de rotasını okyanus ötesine çevirdi" diyen Dilipak, "Bu bir Türk kongresi değil.. “Türki”.. Türkiye de değil.. Türkiye kendi meselelerini niye ABD’de tartışsın ki! Türki-Amerikan ittifakı üyeleri buluşması bu. Ve bu buluşmayı Cemaat organize ediyor.. Ama Türkilerin toplamı CHP kadar değil. Bunu nasıl okumak gerek bilmiyorum.

İttifakta AK Parti 8, CHP 7 üye ile temsil ediliyor.. CHP’lilerle AK Partilileri buluşturanlar ise, Cemaat çevreleri.. ABD’den katılım ise AK Parti-CHP toplamının 3 katından fazla. Tabii ABD kongresinden kimlerin katıldığı da önemli

İşin Türki ayağı çok zayıf kalmış. Azerbaycan’dan 4, Kırgızistan’dan 1 milletvekili katılmış." ifadelerini kullandı.

CHP'nin ve MHP'nin kurultaya katılmamasına dikkat çeken Dilipak, "Sanki bundan sonra CHP’liler ılımlı İslamcılarla daha yakın bir temas içinde olacaklarmış gibi geliyor bana." yorumunu yaptıktan sonra ekledi, "AK Parti var ama, hükümetten neden kimse yok, bu da cevabsız bir soru.. Davet edildi de gidilmedi mi? Çankaya’yı temsil eden, danışman seviyesinde kimse yok mu?".

Dilipak, kafasındaki soruyu şöyle dile getirdi: "Bakalım CHP, ABD dönüşü de Cemaatla yakın ilişkisini sürdürecek mi? Yoksa hesab döndü, Cemaatın da işin içinde olduğu, Baykal’ın Cumhurbaşkanı yapılması senaryosuna benzer yeni bir senaryo mu gündemde.."

***

Ben artık ne diyeceğimi, kimi veya kimleri savunacağımı bilemiyorum. İnancımı yitirdim. Siyasetten uzun yıllar uzak kaldığımdandır belki de ama gerçekte çok safmışım.

60 yaştan sonra ben mi zamana göre değiştim? Yoksa YCHP ve politikalarımı onu bilemiyorum. CHP’nin olmazsa olmaz ilkeleri vardır.

Bunlarda “Cumhuriyetçilik”, “Halkçılık”, “Milliyetçilik” ve “Laikliktir. Bunlardan biri olmazsa o zaman CHP topal kalır, aksar, CHP biter. Diğer düzen partilerinden farkı kalmaz. Acaba şimdiki siyasilerimiz bu düzene mi ayak uyduruyorlar. Yazık yazık.