ANKARA (İHA) - CHP Yüksek Disiplin Kurulu (YDK), Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün ihracının reddi için rüşvet aldıkları iddiasıyla eski üyeleri Engin Baba ve Cafer Dursun'un savunmalarını dinlemek üzere toplandı. Baba, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, Genel Başkan Deniz Baykal'ın, kendisi hakkında 'yok edin' talimatı verdiğini iddia ederek, "Aşiretim beni koruma altına aldı. Halen de koruma altındayım. Benimle ilgili bir şey olursa sorumlusu Baykal'dır" dedi. Cafer Dursun da, Baykal'ın kurultayda asılsız ithamlarda bulunduğu ve 'maganda ağzı' ile konuştuğunu savundu.
CHP'nin 13. Olağanüstü Kurultayı'nın ardından başlayan disiplin süreci devam ediyor. CHP lideri Baykal'ın, Sarıgül lehine karar vermek için rüşvet almakla suçladığı Baba ve Dursun, bu iddia üzerine kesin ihraç istemiyle eskiden üyesi bulundukları YDK'ya sevk edilmişlerdi. Baba ve Dursun, savunma yapmak üzere bugün parti genel merkezine geldi. Toplantı öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Baba ve Dursun, Baykal'a yönelik ağır ithamlarda bulundu. Baba, Baykal'a değil, partiye saygı duydukları için savunma yapacaklarını söyledi. Bugünkü toplantıda ihraç edileceklerini bildiklerini belirten Baba, bunun sırf Baykal istedi diye olacağını iddia etti. Baykal'ın Alevi ve Kürt vatandaşları partiden ihraç ettiğini savunan Baba, Sarıgül'ü desteklemesini ise, "Sarıgül halka mal olmuş biri. 100 kişiden 99'u Sarıgül diyor" ifadeleriyle açıkladı.
"TEHDİT TELEFONLARI" İDDİASI VE "KGB" BENZETMESİ Baykal'ın muhbirlik ve tetikçilik yapanları parti organlarında görev vererek ödüllendirdiğini iddia eden Baba, genel başkanın, kendisi gibi namuslu, ahlaklı, dürüst insanları dışarıda bıraktığını öne sürdü. Baykal'ın bazı üst düzey yöneticileri kendisine göndererek, Sarıgül'ün ihracı için 'evet' oyu vermesini, karşılığında da bazı siyasi tekliflerde bulunduğunu öne süren Baba, Şişli Belediye Başkanı'nın ihracının reddedilmesiyle birlikte de tehdit telefonları almaya başladığını iddia etti. Baba, "Ben önde gelen bir aşiretin lideriyim. Aşiretim beni koruma altına aldı. Baykal benim hakkımda 'bu adamı yok edin' dedi. Bunu esefle karşılıyorum. Bu çok acı ve çirkin. Hala da koruma altındayım. Korumalar ile dolaşıyorum. Benimle ilgili bir şey olursa sorumlusu Baykal'dır" dedi.
Baba, CHP'nin KGB haline geldiğini öne sürerek, "Aynen Rus ajanlarının uyguladıkları taktikleri uyguluyorlar. Siyaset değil, ticaret üretiyorlar. Her gün servetlerine servet katıyorlar. Ben de o da servetini açıklasın. O zaman halk namusluyla namussuzu anlasın" diye konuştu.
"GENEL BAŞKAN MAGANDA AĞZIYLA KONUŞTU" Cafer Dursun da bugün savunma yapmanın yanı sıra 'Baykal'ın parti tüzüğünü ihlal ettiği iddiasıyla CHP'den ihraç edilmesinin istendiği' dilekçeyi, Genel Sekreterliğe vereceklerini söyledi. Baykal'ın kurultayda yaptığı konuşmanın 35 sayfa tuttuğunu; ancak içinde AK Parti'ye yönelik tek bir eleştiri bile bulunmadığını belirten Dursun, "Yargısız infaz yaptılar. Baykal kurultayda maganda ağzıyla konuştu. Bizleri suçladı. Söz hakkı istedik. Divan Başkanı Şinasi Öktem söz hakkı vermedi" dedi.
"Baykal'ın ar damarları çatlamış" diye konuşan Dursun, partinin diktatörlüğe dönüştüğünü öne sürdü. Dursun, gazetecilere eski YDK Başkanı İsmet Çanakçı'nın 'rüşvet olayının YDK gündeminde görüşülmesini reddettiği' konuşmasını dinletti. Dursun, başka bir ses kaydında da YDK üyesi Avni Çelebi'nin rüşvet olayının 3 Ocak'ta yapılan ve Sarıgül'ün ihracının reddedildiği toplantıda konuşulmadığını anlatan konuşmasını da dinletti. Tüm bunlara rağmen Baykal'ın 'toplantıda rüşvet olayının konuşulduğunu ve tutanak tutulduğunu' söylediğini belirten Dursun, bu tutanağın altında sadece 4 üyenin imzasının bulunduğunu, YDK'nın ise 15 üyesi olduğunu sözlerine ekledi.
Baba ve Dursun'un avukatı Oğuz Akçay da, kurultayın iptali için dava açtıklarını söyledi. Konuşmaların ardından Baba ve Dursun, Baykal'ın ihracının istendiği dilekçeyi Genel Sekreterliğe verdiler.